Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Yüksek bilinç(!)
- Pes !
- Basın Özgürdür (!)
- "Utanıyorum!"
- Padişahın Fermanı!
- Toplum, Tepkisiz Olmaya Görsün
- Şen Ola Sandık, Şen Kıla
- Restaurant
- Kardeş Kanı
- Gerçek Sorumlu Kimdir?
- Bu Sorulara Cevap Arıyorum
- Benim Demokrasim, Senin Demokrasin, Onun Demokrasisi
- Referandumdan AKP’ye Güven Teyidi!
- HES ler kimleri besler?
- Em/ Ce/ Kare = Yaşam
80'lerin Suçu Ne ?
Yazar:
Hasan BAŞDEMİR
Yazının Yazıldığı Tarih:
15,10,2010
Kaç yıl önce olduğunu söylememe gerek yok. Hatta gelin biraz masal gibi başlayalım söze.
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, güzelim bir ülkede siyasi bunalım dönemleri… 650 bin kişi gözaltına alınmış. 1 milyon 683 bin kişi fişlenmiş. Daha da vahimi varmış o da 200’den fazla kişinin işkenceden öldüğü söyleniyormuş.
Neyse, ben bu masaldan çabuk bıktım. Gerçi pek masal değildi bu anlattıklarım ama
rakamlar olağanüstü olunca masal diye nitelendirmek daha uygun olur demiştim.
Biraz daha özele indirgeyelim işi. Öyküye mi geçsek?
Mesela Ali Rıza Alparslan, İskenderun Cezaevi’nde işkenceden sol gözünü kaybeden birisi.
Maden mühendisi Osman Ünlütaş, 90 gün kaldığı şubeden yani emniyetten felç olarak çıktı.
Onlar yine de şanslı. Neden mi? Daha 17 yaşında olmasına rağmen Kenan Paşa’nın “Asmayalım da besleyelim mi?” sözüyle idam edilen genç? Yani Erdal Eren, o şanslı mı sizce?
Gelelim geleceğimiz yere, neden anlattım size bunları? Hiç dikkat ediyor musunuz, o kadar darbe girişimi oldu: Ergenekon, Balyoz… Falan filan derken yüzlerce kişi gözaltına alındı yine. Tabi suçsuz olduğu görülüp salıverilenler de oldu. Kameralar hemen oradaydı. Sordular: “Efendim nasıldı?” “Ne nasıldı?” demedi kimse. Hatta herkes dedi ki: “Sorgulama sırasında arkadaşlar çok iyi davrandı, birer çaylarını içtik çıkıyoruz.” Keşke Ali Rıza, Osman ve Erdal da çay içebilseydi… Keşke onlar da aynı şeyi diyebilseydi….
Bir dakika ya ne anlatmaya ne ima etmeye çalışıyorsun demeyin sakın. Bitiyor az kaldı. Son sorular: Hiç dikkat ediyor musunuz artık işkence diye bir şey yok! Hatta asıllı ya da asılsız işkence haberleri bile yok. Bunun nedenini düşündünüz mü hiç?
İşkenceyi neden yapıyordu canım ülkemin canım insanları? Elbette bilgi elde etmek için… Şimdi neden yapılmıyor işkence? Cevap çok basit ve çok tanıdık: Çünkü “tele kulak” var! Dinliyorsun insanları tüm sırlar, tüm bilgiler elinde!
80 dönemlerinde yaşayanların en büyük şanssızlığı da bu olsa gerek. Henüz tele kulak icat olmamıştı!
Hasan BAŞDEMİR
Şair-Yazar-Eğitimci
PolitikaDergisi.com
- 12094 okunma
Yorumlar
Yeni yorum gönder