1 Mayıs 2010: Kimin İşine Yaradı?

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Emre FİDAN

İşçi sınıfının ve “Türkiye solu”nun işine yaradığını söylemek bir hayli zor.

İşe yaramaktan kastımız ne?

Eğer 1 Mayıs algımız, şehrin görkemli ve devrimciler açısından duygusal anlamlar taşıyan meydanında kalabalık bir bayram kutlamasından ibaretse 2010 1 Mayıs’ı işe yaramıştır.

Ancak 1 Mayıs’tan beklentimiz bunları aşıyorsa, sermaye sınıfına karşı verilen mücadelenin zirveye ulaşacağı bir “mücadele günü” ise beklentimiz, 1 Mayıs’ın kızıllığını Taksim’e yansıtamadığımızı söylemeliyiz.

Neden?

Nedenini bulabilmek için 1 Mayıs öncesi koşullara bakmak gerekiyor.

Toplumsal yapıyı ve devlet mekanizmasını sancılı bir yeniden organizasyon sürecini sokan AKP, iktidarının ilk döneminde işçi sınıfı ve emekçi halkı suskunluğa boğabilse de özellikle ikinci iktidar –devletleşme- döneminde liberal ekonomi politikalarının hükümlerini yerine getirirken emekçilerin muhalefetiyle karşılaştı.

Bu tepkisellik özellikle 2009 sonları, 2010 başlarındaki sürece damgasını vurmuştu.

Özelleştirmelere, örgütsüzleştirmelere, taşeronlaşmaya ve güvencesizliğe karşı oluşan sınıf refleksi, TEKEL direnişinde cisimleşiyor ve direnişe güç katıyordu.

AKP’nin korkudan titrediği her halinden belliydi. Parti yöneticilerinden, bakanlarına, Başbakana kadar neredeyse tüm AKP cemaati yalanlarla, iftiralarla, çamur atarak direnişi sabote etmeye, güçsüzleştirmeye çalışıyordu. Hatta bazen ilk ağızdan korktuklarını da söylediler.

Durum bu olunca, 2010 1 Mayıs’ı tam da ruhunun işaret ettiği gibi, AKP’ye karşı militan mücadelenin önemli bir dönemecini oluşturacaktı. Oluşturması gerekirdi.

Ancak 1 Mayıs’ın taşıdığı bu potansiyel güç meydanda somutlaştırılamadı.

Kürsüde yine barış, demokrasi, özgürlük nutukları atıldı. Neye, kime özgürlük… Kim ile barış… Kim için demokrasi… Hiçbirinin altı doldurulmadı.

Artık bu muğlâk sloganların ve kavramların yerini işçi sınıfı iktidarı ile hepsini kapsayacak olan sosyalizm almalı.

Sosyalistler sadeleştirmeli 1 Mayısları… Sınıfın iktidarını güncel bir mücadele olarak önüne koymalı ve hedef tahtasına soygun düzeninin yürütücüsü AKP’yi yerleştirmeli.

Hedef tahtasına AKP’nin yerleştirilmediği, emperyalizmle barışın, cumhuriyetin bile altını oymaya çalışan burjuva demokrasisinin, sınıfsal kimliği silikleştirilen özgürlüğün yüceltildiği 1 Mayıs, AKP’nin manipülasyonlarına olabildiğince açık demektir. Tayyip Erdoğan’ın fırsatı kaçırmadığını söyleyebiliriz.

10 bin kişiyle AKP’yi titreten emekçilerin 250 bin kişiyle AKP’lileri altına “işetmesi” gerekirdi.

Ama olmadı… Taksim kazanımının sevinci, 1 Mayıs’ın siyasi anlamının üstünü örttü.

Oysa geride kalan olaylı üç 1 Mayıs’ta bile, İstanbul’u bir hapishaneye çeviren AKP’ye karşı daha büyük bir tepki vardı.

Taksim, Taksim olduğu için değil, sınıf mücadelesini öne çekecek, mücadeleyi keskinleştirip militanlaştıracak ve sınıfa özgüven aşılayacak bir dönemeç olduğu için anlamlıydı. Ama olmadı. Taksim, AKP karşıtlığını soğuran bir anlam taşıdı.

Neyse ki, sermaye diktatörlüğüne ve öncü partisine karşı mücadelenin kitlesel bir gövde gösterisine dönüşmesi için 2011 1 Mayıs’ını beklemek zorunda değiliz. 26 Mayıs grevi de bu potansiyeli taşıyor. Hedefi netleştirmek için olanca gücümüzle yüklenmeliyiz.

Kürsüsünde, emekçilerin, sosyalizmi haykırdığı kızıl 1 Mayıslara…

Emre FİDAN
EmreFidan@ymail.com
iletisim@PolitikaDergisi.com

 

Yorumlar

Dini Bayram Gibi

1 Mayıs kendini sol görüşlü sananların ama solu sadece soldan bakmak sananların dini bayramı gibi... Nasıl ki kurban bayramında hacca gidilir, 1 Mayıs'ta da Taksim'e gidilir, iki slogan atılır, dini vecibeyi yerine getirmişcesine o gece huzur içinde uyulur.
Siz 1 Mayıs'ları kutlayıp uyuyun ve diğer günler de uyumaya devam edin. Biz uyumayacak mücadelemizi sonuna kadar yapacağız...
Saygılar...

Yanıt

Emre Fidan'ın yazısının tümüne katılıyorum.

Ümit Minel'in örneğine de şunu ekleyelim. Bazıları da Anıtkabir'e gider 1-2 slogan atar içini boşaltır ama diğer günlerde uyumaya gider...

yanıta yanıt

Evren Bey yine harikasınız :)
Benim cevap vermeme gerek kalmamış

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.