“Filler Tepişirken, Ezilen Çimenler”

Darbe yapma ihtimali bulunan, Darbe planları ele geçirilen şahıslar yargılanırken,
Darbe yapanlara dokunulmazlık hakkı tanımak,
Darbeye davetiye çıkarmaktır.
“Darbe yaparsanız dokunulmazlık hakkına sahipsiniz, Darbe yapmazsanız her an DARBECİ yaftası ile zindanlarda çürüyeceksiniz.”
Tercih sizin!
Türkiye’nin geleceği adına korkunç bir paradigma yaratıldı.
SİVİL DARBE süreci başarısızlıkla sonuçlanırsa, DARBECİLER başlarına gelecekten endişelenmeye başladı bile...

Her şeyden önce hakkaniyet gerektiren değerlendirmeler, objektif olması gerekirken, sübjektif anlayışla karalanmaya çalışılıyor.
Birileri tepişiyor, tepişenlerden biri tepişmeyi kaybediyor.
Konumuz; Kaybeden tarafa ezilen muamelesi yapan aymayan aydınlar!
Tepişenlerin ezdiği gerçek ezilenleri, ne köşelerine, ne kitaplarına, ne de izlenme rekoru kıran tartışma programlarına konu bile etmiyorlar.
Utanmadan halkın karşısına çıkıp;
"Ezenlerin kurguladığı darbeci tarihin, ezilenlerin kefesinden yorumlanışı”
Manşetini atıyorlar.
Tepişenlerin kurguladığı darbeci anlayışın, tekmeyi yiyenler tarafından eleştirilmesinden sıkıldım artık.

Ezilenlerin neler yaşadığını, başımıza neler geldiğini bilen olmadığı gibi, soran da yok sizin anlayacağınız.
Onlar tepişmeye devam ediyor.

Biri de çıkmış diyor ki; “bu tepişmelerde hep ben dayak yedim “
Tepişmeseydin de Ülkemi yönetseydin!
Biz ezilenlerin feryadına kulak verseydin...

Sürekli tepişmelerinden dolayı ezilen bizlerin,
Taraflardan birinin tekmeyi yediğinde, tepişmenin sona ermesi ile
Daha az ezildiğimiz süreçleri alkışlamamızı, darbe şakşakçılığı veya yandaşlık olarak yorumlayanların,
Tepişmeden nemalandığına şahit oluyoruz.
Tekmeyi yedikçe, “bende ezilenlerdenim” diye feryat ediyor ya
İşte ben buna uyuz oluyorum...

Tekmeyi yiyenlerin yanında ezilenlerin ikame edildiği davalara
İsyan ediyorum...

Karıncayı incitmeyen duygusallığı(!) ile Abdullah ÖCALAN’ı,
Makam/mevki sevdasında yıldız savaşçısı generalleri,
Cemaatin teşkilatçılığı sayesinde akademik kariyer yapanları,
İlahlaştıranların,
Gençliğinin en güzel yıllarını “Vatanın Bölünmezliği” adına terör ile mücadele de harcayanlara,
Dağlarda geçirdiği gençliğinin en güzel yıllarını, insanca yaşamak adına zannedenlere,
Akademik unvanı, düşüncesinden ötürü verilmeyenlere,
“HİÇ” muamelesi yapmasınadır isyanım...

Yurt sevgisi bilincini açık tutmaya çalışanlara karşı,
Yurt sevgisini yok etmeye çalışanları,
alkışlayanlaradır, NEFRETİM!

AYMAYANLAR İÇİN AÇIKLAMA:
Aman HOCA kurtar bizi bu fillerden sürecini, 1990’lı yılların ortalarında başlatanların,
Hoca’yı, Timur’un karşısında yalnız bıraktığına şahit oluyoruz.
Korkarım, Hoca 4 Fil daha ayarladı ABD’den...

Serhat KUŞDOĞAN

iletisim@politikadergisi.com