Yılan

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Bursa’nın Nilüfer İlçesi Balat Ormanı’nda 3 çocuğuyla birlikte yüzlerce vatandaş gibi ormanda piknik yapan Metin Bulut, yanından yılan geçtiğini gördü. Yılanı yakalamaya çalışan Bulut hayvanı kaçırınca, çok sayıda vatandaş da yılanı yakalamak için seferber oldu. Yılan ise kaçtı.

Bu arada polise haber verilip, itfaiye çağrıldı. İtfaiye, 1.5 metrelik yılanı girdiği ağaç kovuğundan çıkarabilmek için kâğıt yaktı, ağacın gövdesine vurdu ama hayvan çıkmadı. Bunun üzerine bazı vatandaşlar balta ve kazmayla asırlık meşe ağacını kesmeye çalıştı. Ağacın kesilmesi talebi iletilen Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri de ağacın kesilmesininmümkün olmadığını, söyleyip “İnsanlar oradan uzaklaşsın” dedi. 

***

72 yaşındaki Cennet Çoban, Menteş Köyü Hacı Hisar Dağı mevkisindeki evinin çevresinde bir yılan olduğunu fark etti. Yaşlı kadının yılanı öldürmek için evin çevresindeki çalılık alanda yaktığı ateş, kısa süre sonra makilik alana sıçradı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine gelen itfaiye ve Milas Orman İşletme Müdürlüğü’ne bağlı ekipler ile vatandaşların müdahalesi sonucu yangın kısa sürede söndürüldü. Yangında yaklaşık 4 dönüm makilik alan zarar gördü. Cennet Çoban, “Eşim hasta, evde yatıyordu. Yılanı öldürmek için ateş yaktım. Hakkından gelemedim’’ dedi.

***

Yukarıda ki iki paragrafı neden yazdım?

Çünkü şu Suriye ile yaşadığımız jet krizi bana bu iki olayı anımsattı. Jetimizin özellikle yılanların olduğu bölgede uçması, jetimizin orada aslında olmaması gerektiğini anlatıyor. Aynen birinci paragrafta ki insanların ormanda olmaması gerektiği gibi… Birinci paragrafta ki polis ve itfaiye de NATO ve BM’yi temsil ediyor. Esad’ı kovuğundan çıkarmak için kağıt yaktılar (iç karışıklık), ağacın gövdesine vurdular (ambargolar ve yaptırımlar) ama hayvan yine de çıkmadı. En sonunda hayvanın saklandığı ağacı kesmeye karar verdiler… Umalım ki biri çıkıp; “Asıl siz orada ne arıyorsunuz, derhal yılanı rahat bırakın” desin…

Gelelim ikinci paragrafa;

Yılanı öldürmek için yakılacak ateşin nelere mâl olacağına çok güzel bir örnek değil mi? Yılanı öldürebilmek için çalılık alanda yakılacak bir ateş, kısa sürede makilik alana sıçrayabilir. O bölgede esen rüzgarlar bunu kolaylıkla yapabilir. Bu ateş büyüyerek İran, Türkiye, Suriye, ABD ve Rusya’yı da içine alan büyük bir yangına sebep olabilir.

Peki Türkiye hiç mi hesabını sormamalı?

Ben bu makaleyi hazırlarken Başbakan açıklama yapıyordu; “Suriye’nin sınıra yaklaşan her askeri unsuru düşman unsur kabul edilecektir…” Bu tam da herkesin istediği bir çözüm. ABD girmemizi istiyordu, hükümet istemiyordu. Şimdi Suriye ordusu sınıra yakın yerlere müdahalede bulunacakken bir kez daha düşünecek…

 

Ümit MİNEL

umit.minel@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.