Yankee Go Home!

Bir insan hayatı bir bez parçasına değer mi?

Hatırlayanlar bilir; yaşları küçük olanlara da tekrar biz anlatalım:

Yer: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

Konu: Sınırda göndere çekilmiş olan Türk Bayrağının Rum göstericiler tarafından göndere tırmanılarak indirilme girişimi.(14.Ağustos.1996)

Rum göstericiler protestolarını sınırda sürdürüyor ve bir Rum gösterici göndere çekilmiş olan Türk Bayrağını indirmek üzere tırmanıyor. Tek el bir silah sesi! Rum gösterici tırmanmış olduğu direkten aşağıya doğru kayıyor boynuna yakın bir yeri tutarak ve aşağıya düşüyor. Türk Bayrağı gönderde dalgalanmaya devam ediyor.

Bir insan hayatı bir bez parçasına değer mi?
Kıbrıs'ta "işgalci" Türk Silahlı Kuvvetleri bir Rum göstericiyi vurmuş oluyor birilerine göre. Bana göreyse bir bez parçası elbette bir insan hayatı karşısında bir hiç olmakla birlikte şayet o bez parçası yüzbinlerce insanımızın şehit kanlarıyla suladığı adına "Vatan" dediğimiz yerin, egemenlik ve bağımsızlığının simgesiyse ve adına bayrak deniliyorsa artık bir bez parçası olmaktan çıkarak başka değerli anlmalar ifade eder: Namus gibi, Onur gibi, Egemenlik gibi, Bağımsızlık gibi, Özgürce bir toprak parçasında dolaşabilmek gibi, havasını suyunu yeraltı ve yer üstü zenginliklerini kullanım hakkı gibi, İktidara getireceklerinizi seçme özgürlüğü gibi, İnsan hayatının güvencesi gibi, Yaşam hakkı gibi.

O bayrağa o gün uzanmış elin sahibi tek kurşunla engellenmişse; Türkiye'de o dönemde yaşayan 60.000.000 insanın ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkının yaşam güvencesi olarak yapılmış barış harekatının gereği olarak orada göndere çekilmiş bayrağına, o bez parçasına atfettiği değeri simgelediğinden yapılabilmişti.

"Çok kısa bir açıklamayla o bayrağa uzanan el için gereği yapıldı" ozaman.

O tetiğe basan parmağın sahibi bu gün nerededir ne yapıyordur bilmiyorum. Ama kendisine tekrar şükranlarımı sunuyorum bir milletin onuru, istiklali ve tarihini ceddine layık olmak adına gereğini yaparak koruduğu için.

Obama Türkiye'ye geliyor. Seçim çalışmaları sırasında medyaya yansıyan yönleriyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde O bayrağı göndere çeken Barış Harekatını Yapan Türk Silahlı Kuvvetleri TBMM kararıyla oradayken, Bu gün ABD başkanı olan Obama O askeri İşgal askeri, O askeri oraya gönderen Meclisin devletini yani Türkiye Cumhuriyeti'ni de "İşgalci" olarak tanımlamıştı. Başkan olduktan sonra ne değişir bilemeyiz. Ermeni meselesinde de Obamanın seçim sürecince tutumu açıktı ve seçim bitti şimdi ABD başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti Devletini ziyaret edecek resmi olarak.

Ve ben ABD Başkanı Obama'ya söylenebilecek tek cümlenin;

YANKEE GO HOME! olduğunu bu milletin bir ferdi olarak tekrar haykırıyorum!

İncirlik, Irak'tan çekilecek ABD askerlerinin silah deposu olamaz!

İncirlik, İran ile 1639 tarihinden bu güne var olan sınırımız ve sınırlı seviyede de olsa komşuluk ilşkilerimizi bozacak bir "tehlike" odağı olarak komşumuzun gözüne sokulamaz!

Afganistan'da Sovyet Rusyasına karşı Talibanı destekleyen ABD şimdi Demokrasi adına Talibanla savaşır hale geldiyse bu Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kahraman Mehmetçiğinin işi değildir! Kendi yarattığı pisliğini kendi temizleyemiyorsa ABD, Dünyaya musallat ettiği belaların bedelini kendi ödemelidir!

Ermeni Meselesi tarihçiler nezninde yapılacak araştırmalarla Ermenilerinde arşivini açmasıyla ortak yürütülecek bir çalışmayla nihayetlenebilir.

Ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde Türk Silahlı Kuvvetleri "İşgalci" değil Barış gücüdür!

Irak'ın Kuzeyi bizim için sadece coğrafi bir bölgedir! Irak'a götürdüğünüz milyonlarca insanın hala can verdiği bir toprak haline getirilen Irak demokrasisi sizin olsun

Yankee go home!

Erdinç AYDIN

erdinc.aydin@politikadergisi.com