Ülke, Vatan ve Para yönetimi

 
 
 
Paranın nasıl yönetileceğini bildiğini ileri sürenler var… Belki de haklılar; Para dediğin böyle yönetilir (!?) (Vatandaşın resmi olarak 4 milyonu işsiz olan bir ülkenin hazırladığı devlet bütçesi daha 4. ayında dolmuş, istihdama dönük hiç bir yatırım yapılmazken, emekli aylıkları 600 TL civarında geziniyorken, Bölüşüm hakkaniyetle olmuyorken, dış borçlar artmış ve yeni IMF görüşmeleri yapılıyorken, Ülkede neredeyse satacak iktisadi teşekkül kalmamışken kamu adına...) ancak ülke dediğin para yönetir gibi yönetilirse işin geldiği nokta budur.
 

Bu nokta ;
 
Bir başbakan’ın ağzından ülkesi halkına; “Vatansever olmak ülkeyi sevmekse, kimseden daha az vatansever değiliz”  diyerek gönüllere su serpme durumudur.
 
Vahimdir!
 
Para yönetir gibi ülke yönetmeyi hedefine koymuş olanların, Para tanımını, kar zarar tanımını derhal ülkem insanına anlatmaları gerekmektedir.
 
Vatan dediğimizde üzerinde milleti olan yurt tutulmuş siyasi bir erkin bulunduğu toprak parçası akla gelir ilk olarak. Ama ülke dediğimizde o vatan üzerinde yaşayan insanların ekonomik ilişkileri (üretim ilşkileri)  o ülkenin dış ilişkileri, iç işleri, demokrasisi, hukuku, bankası, toprağı, siyasi ideolojisi vb. gibi pek çok çeşitli unsur dahil olur bu tanıma.
 
Örneğin Rusların vatanı, ülkelerinin ismi değiştiği halde aynı topraklardır. Ülke ismi değişmiştir çünkü siyasi iradenin tecellisi, ideoloji ve üretim ilişkileri, hukuku, sosyal yapısı, demokrasi algısı, hukuku değişmiştir. Özetle vatan ve ülke tanımı aynı olmadığı gibi Vatanseverlik ile Ülke severlik aynı şeyler değildir. Fakat sıkça birbirine karıştırılmıştır.
 
Yurt tutulmuş bir toprağın anlamını bilmek; ceddimizin nesline armağan etmek için canları pahasına koruduğu vatan topraklarının Mehmet Akif’in dediği gibi;
 
 “Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda /şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda”
 
 Dizeleri ile en güzel özetlenebilir.
 
Manevidir!
Vatan ve ülkenin aynı şey olmadığını anlamak adına şu cümleleri sizlere iletmek isterim;
 
       "Artık vatan toprağı, Rumeli'deki hudutlarından Anadolu'daki hudutlarına kadar yekpare bir ülke olmuştur."- Y. K. Beyatlı.
 
 
Bunu şiir okuyup hatta Akif’ten sıkça şiir okuyan Başbakanın daha iyi bilmesi gerekir diye düşünüyorum.
 
 
49 yıllığına mülkiyetin kiralanması nedir? 50 Yıllık kiralansa zaten mülkiyet yasalar ile el değiştirilmiş kabul edilir. Çinin İngilizlere kiraladığı Bölgenin özel konumunu anımsarsak son yıllarda nasıl bir keşmekeş yaşandığı da mutlaktır. Kaldı ki bahse konu bölgenin Vatan toprağı olması dışında, ülkenin güvenliği için önemli bir yeri vardır. O kadar önemli ki;
 
Askerlikte bir kavram vardır: “Sınır Namustur!”
 
O kadar önemli ki; 50’li yıllardan 1990’lı yılların sonuna kadar mayın döşenmiş bir arazidir!
O kadar önemlidir ki; Mayınlar temizlense de temizlenmese de ülkenin bir başka ülke ile olan sınırıdır! O kadar önemlidir ki; ülke güvenliği için kamulaştırılmış özel mülkiyet içermektedir. Okadar önemlidir ki, komşumuz Suriye'nin bahse geçen isme verilmesi halinde (israil) husumeti bulunan bir ülkeyle 49 yıllık yeni sınır yaratması halini ortaya çıkarır. Okadar önemlidir ki; kiraladığımız topraklara konuşlanabilecek olası füzelerin menzili İran için de tehdittir.
 
Büyük devletler, küçük sorunları büyütmezler diyor başbakanımız, Elbette bilinmelidir ki; Büyük devletler, küçük olan sorunlarını gerçekten büyütmezler…
 
 
Kimse kimsenin ne kadar vatansever olup olmadığı konusuna giremez ancak; Vatan ile Ülke kavramlarının aynı şeymiş gibi sunulması, ülke severlik ile vatanseverliğin aynı şeylermiş gibi sunulması bir başbakanın ağzından düzeltilmesi gereken bir hatadır.
 
 
Erdinç AYDIN
 
erdinc.aydin@politikadergisi.com