Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Seviyeli Beraberlik
- Paralel Devletin Köstebekleri (1)
- Bu Milletin Adı Nedir?
- Fethullah Gülen ve Recep Tayyip Erdoğan
- İSKİ ve Deniz Feneri
- Türkiye'de Gerçekten İstikrar Var mı?
- Başbakan Erdoğan’ın Siyasi Manevraları ve Türkiye’yi Bekleyen Tehlikeler
- Başbakan’a Oy Vermeyeceğim 10 İnsani Sebep
- Türban ve Müslüman
- Yargı Nasıl Ele Geçirildi?
- Direnmeliyiz! Çünkü...
- Tuncay Özkan Başvurusunda AİHM Kararının Gerçeği
- Savaşmayı Bil Gerisini Boşver..!
- Paralel Devletin Köstebekleri-2
- Erdoğan: Bu Süreç Yeni Türkiye’nin İstiklal Mücadelesidir..
Türkiye'nin Resmi Dini İkiyüzlülüktür!
Murathan Mungan ne güzel söylemişti değil mi?
Günümüz Türkiye siyasetini ve toplumunu bir cümleyle özetlemiş.
17 Aralık yolsuzluk operasyonlarından sonra yapılan anketlerde bile AKP’nin oyu yüzde 40’ın üzerinde gözüküyorsa, bu ikiyüzlülüğün sadece siyasetçilerle sınırlı kalmadığının en büyük göstergesidir.
Ergenekon, Balyoz vb. bir çok dava söz konusu olduğunda ortak dili kullanan AKP-Cemaat tabanının bugün geçmişte bizlere söylediklerini birbirlerine söylemesi ise ayrı bir eğlence konusu…
12 Eylül Referandumu’nu hatırlayalım;
Bağımsız ve demokrat yargı oluşturacakları iddialarını,
‘Ben Ergenekon’un savcısıyım’ diyen Başbakan’ın sözlerini,
‘Türkiye bağırsaklarını temizliyor’ , sınıf arkadaşı Yargıtay Başkanı olunca ‘Allah verdikçe veriyor’ diyen Bülent Arınç’ı,
Zekeriya Öz’ü kahraman ilan edenleri,
Destan yazan polisleri…
Ve şimdi bakalım;
12 Eylül referandumuyla ‘referandumlar ülkesi olacağız’ diyenlerin, bırakın başka referandumlar yapmayı, yaptıkları referandumun maddelerinden yakınmalarına,
Gezi olaylarını seçmenlerine faiz lobisi, dış mihrak işi, yurtdışında gelişen demokrasimizin tezahürü şeklinde açıklamalarına,
‘Askere, millete kumpas kuruldu, Yargı’da poliste çete var’ demelerine, paralel devlet yapılanmalarından söz etmelerine,
Yargı’nın en üst kademelerine öğretmenlikten gelen yeğenlerini bile yerleştirirken ağlamalarına, sızlanmalarına,
Zekeriya Öz’ü görevden alıp hakaretler etmelerine, hakkında ahlaksızlık iddiaları ortaya atmalarına,
Ergenekon, Balyoz tutuklamaları için ‘demokrasinin sözde değil özde hayata geçmesidir’ derken yeniden yargılamalara sıcak bakmalarına
ve
Son operasyonların zamanlamalarını manidar bulup kutsadıkları polisleri, savcıları görevden almalarına…
11 yıldır ülkeyi nasıl yönettiklerini pardon yönetemediklerini daha doğrusu ikiyüzlülükle yönettiklerini, kendilerine dokunan yılana koyun koyuna yatarken ses çıkarmamalarını hala görmeyen gözler, duymayan kulaklar varsa onlara acil şifalar dilerim.
Müslüman ulema mümin ile kafir arasında ki farkı şöyle tarif eder:
Kafir fırsatçı ve faydacı,
Mü'min dünyevi sonuçları ne olursa olsun hak olanı yapandır.
Bu tanıma göre kimin Müslüman kimin kafir olduğuna, bu ülkenin resmi dininin ikiyüzlülük olup olmadığına varın siz karar verin…
Oğuz Kemal ÖZKAN
oguzkemal.ozkan@politikadergisi.com
- Oğuz Kemal ÖZKAN içeriği
- 8205 okunma
Yorumlar
Yeni yorum gönder