Türbana Karşı Dokunulmazlık (4)

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

CHP’de, yeni Genel Başkan ve yeni yönetim ile birlikte değişmeye başlayan siyasi tavır, gerek kapitalist kültürle yoğrulmuş basın gerek CHP gibi köklü bir partide, üst kademelerde ilk defa bulunan ve düşüncesini kararlı bir şekilde koymaya çekince duyan, siyasetteki yeni isimlerinin, temel politikalar oluşturma konusundaki bekleyişleri dolayısıyla, Kurultay sonrası CHP lehine esen rüzgar ve ivme yavaşlamaya başladı. Bundan sonrası için beklentimiz, Kemal Kılıçdaroğlu ve yeni kadronun, referandum sürecindeki yoğunluktan ötürü, temel politikalar oluşturma konusunda, parti içi diyalog eksikliğini gidermek için gerekli çalışmaları yapacak olmasıdır.

Referandum öncesi, CHP Genel Başkanı’nın gündeme getirdiği, ‘türban sorununu çözeceğiz’ vaadi, bu konuyu nasıl çözeceği noktasındaki beklentileri karşılamaya yeterli olmadı. Bu ve benzeri konularda, ‘arkadaşlar çalışıyor’ yaklaşımı da somut politikalara dönüşemediğinden ve daha önce Meclis’te 411 milletvekilinin oyuyla, türban konusunu çözeceği iddia edilen, anayasa değişikliğine yapılan itirazın gündeme getirilmesi, CHP’nin samimiyetini tartışılır hale getirdi.

Bu noktada maalesef çok acıdır ki, Kılıçdaroğlu’nun ‘arkadaşlar çalışıyor’ diye topu attığı Prof. Sencer Ayata’nın, türban konusuna bakış açısı, tartışmaları daha da alevlendirdi. CHP, ‘kaş yapayım derken göz çıkaracak’ türban politikalarına doğru yelken açarken, bir de baktık ki, Recep Bey’in söylediği ‘ulemaya danışalım’ çizgisine gelinmiş. Sencer Ayata, ‘din adamlarıyla toplantı yapacağız’ söylemiyle, iktidar partisinin ve mevcut din anlayışının uzmanlık alanına girerek, sanki yıllarca başka bir ülkede yaşamışçasına, o anlayışın düşüncesini bilmeyen birisiymiş gibi oltaya yakalanmıştır.

Hem Sencer Ayata’nın, hem Kemal Kılıçdaroğlu’nun, sonraki açıklamalarıyla da, adeta balığın oltadaki kıpraşmaları gibi, türbanın takma biçimlerine girilerek, iktidar partisinin ekmeğine yağ sürülmüştür. Gelinen noktada, Recep Bey oltanın kancasından çıkaracağı balığı, yağ sürülmüş ekmeğin arasına koymak için hazır şekilde beklemektedir. Din tacirleriyle, dini vecibeleri tartışmaya girerek, sonucunun da böyle olacağını görmek için müneccim olmaya da gerek yoktu sanırım…

Her ne kadar gelinen son noktada, Kemal Kılıçdaroğlu ‘Ben meydanlarda sadece başörtüsü sorununu çözelim demedim, YÖK’ü de kaldıralım dedim. Dokunulmazlıkları da kaldıralım dedim. Eğer bunları da ele almayı kabul ederseniz hayhay, oturalım, başlayalım.’ diye açıklamalar yapmış olsa da, oltadaki balığı ham yapma pozisyonunda bekleyen Recep Bey’i ve kamuoyunu tatmin edemedi.

CHP’nin şu dakikadan itibaren bu konuda yapması gereken şey, türban ya da başörtüsü tartışmalarına girmeden, bu konuda iki yoldan birisini seçmek zorundadır. Bunlardan birincisi;

AİHM’nin kararları esas alınarak, “laik üniversitede okumayı seçen öğrencinin konulan kılık kıyafet kurallarına da uymak zorunda olduğuna” ve “kamuya ait kurumlarda hizmetin ve öğretimin tarafsızlığına saygının önemine” vurgu yaptığı kararları doğrultusunda hareket etmek,

İkincisi de;

Daha önce yazdığım Türbana Karşı Dokunulmazlık adlı yazılarımda belirttiğim eksende, siyasi hamlelerle ve kesin kararlılıkla, yanına bir şey eklemeden, “dokunulmazlıkların kaldırılması” şartıyla, türban sorununun çözülmesine, her türlü katkı verileceği taahhüdünü vererek, yıllarca sağ partilerin seçim meydanlarında kullandığı bu sömürü kozundan kazandığı oyları minimuma indirmektir.

Tercih sizindir…

oguzkemal.ozkan@politikadergisi.com

 

Yorumlar

HODRİ MEYDAN LAROUSS , HODRİ DEVLET DEMİRYOLLARI.

sene 2002 kasım ayı.
başörtüsü meselesi bizim namus meselemizdir.
bu sorunu çözmek bizim namus borcumuzdur.
bizim görevimiz bunları çözmektir.
seçim meydanlarına buna benzer sözler verilmişti.

iktidar olduktan sonra , namus meselesini hallederler demiştik.
hiçte öyle olmadı.
biz böyle bir söz vermedik dediler.
sorun sayanların sayısı yüzde 1.5?tir.
halk hangi konuların öncelikle çözülmesini istiyorsa ,
biz hükümet olarak bu sorunlara odaklandık.
bizim gündemimizde halkın sadece yüzde 1.5?inin ,
gündeminde olan bir konu öncelikli olarak yoktur demişlerdi.
öncelikli konuların başında ,
ruhban okulu ve kiliselerin restorasyonu vardı ya.
sandıkta malı götürdüler ya ,
başörtüsü konusuda güme gitmişti.

erdoğanın siyasi yasağını kaldırmaya ,
destek vermekle kendimle iftihar ediyorum.
diyen sy baykal , erdoğan için.
başörtüsünü siyasi çıkarın için kullandın ,itiraf et artık.
türban siyasi bir simgedir ,
iftihar ettiğim sy erdoğan kabul et artık demişti.

sy erdoğan , sy baykala bilgi eksikliği olduğunu söylemiş.
ansiklopediyi aç, türban nedir,
başörtüsü nedir, bunları bir öğren demişti.
sy erdoğan meydan Larousse göre ,
başörtü ve türban açıklaması yapmıştı.
başörtüsünün türbanın tarifini ben söylemiyorum ,
meydan larousse söylüyor demişti.
sy baykala , hodri meydan larousse demişti.

geldik 2010 yılına.
sy baykal giti , sy kılıcdaroğlu geldi.
sy erdoğanın gitmeye niyeti yok.
yine başörtüsü değişen bir şey yok.
inkar ettikleri başörtüsü konusunu ,
beraber çözelim diyorlar.
eğer dürüst, samimi davranıyorsan ,
talimatını ver, ben de vereyim.
siz lokomotif olun biz vagon olalım.
hodri devlet demiryolları.

sekiz sene önce,
HODRİ MEYDAN LAROUSS.
üç beş sene önce.
HODRİ MECLİS.
hemen sonrası.
HODRİ ANAYASA MAHKEMSİ.
bugün.
HODRİ DEVLET DEMİRYOLLARI.

_______(üçbeş_köyün_triviri_yazarı)_______NALBANT_KUBİ

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.