Türban Konusundaki Saptırmalar ve Kendimizce Gerçekler

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

 

Bugün kısmetse türban konusundaki son yazımı yazıyorum demeyi çok isterdim; fakat yaşananları göz önünde tuttuğumuzda türban meselesiyle daha çok ilgileneceğiz gibi gözüküyor. Benim iddiam türbanın her yönüyle ve her kesimce saptırılan bir obje olduğudur ve bu doğrultuda da yazımdaki amaç, türban konusundaki saptırmalara işaret ederek türbana objektif bir anlam yüklemektir.

Türban konusundaki saptırmaları maddeler halinde sıralayarak amacıma ulaşmayı hedefliyorum ve siz değerli okuyuculardan da her maddeden sonra objektif bir tutumla düşünmenizi istiyorum.

  • Türkiye'de türbanı tümüyle yasakmış gibi göstermek isteyenler, türban konusundaki ilk saptırmanın mimarlarıdır. Şu bir gerçektir ki Türkiye'de türban tümüyle kesinlikle yasak değildir.
  • Türban, Türkiye'de dini yönünden çok siyasi yönüyle anılan bir objedir. Doğruyu söylemek gerekirse türbanın dini tarafı, siyasi tarafının arkasında kalmıştır.
  • Türban takan her vatandaş doğrudan rejim düşmanı sayılamaz. Türbanı takmak ve türbanı istemekse aynı şeyler değildir.
  • Türban takmakla kazanılacak özgürlükler, diğer başka özgürlüklerden çok daha öte sayılamaz. Türbanın vereceği özgürlük hissi kesinlikle diğer özgürlüklerden fazla olamaz. Eğer fazlalık konusunda bir eminlik varsa, bu şeriat devleti isteminden başka bir şey değildir ve kesinlikle rejime yönelik bir tehdittir.
  • Türban kesinlikle İslâmın şartı değildir. Türbanı İslâm'ın şartıymış gibi dayatmak, rejime yönelik bir saldırıdan öte dine yönelik bir küfürdür.
  • Türbanlı vatandaşlarımız, türban meselesini kişiselleştirmektedir. Dini bakımdan bireysel özgürlüklerini, toplumsal özgürlüklerinden üstün görmek doğru bir davranış tarzı olamaz.
  • Türban, Türkiye Cumhuriyeti'nde şeriat rejimine yönelik büyük bir adım olarak kullanılmaktadır.
  • Türbanın okuma özgürlüğü ve çalışma özgürlüğü alanlarındaki kısıtlaması bir gerçektir. Bu kısıtlamayı sonlandırmak için devreye giren siyaset, din ile devlet işlerini birbirine karıştırdığından bu akla şeriat rejimini getirmektedir.
  • Türbanlı üniversiteye girmekle, kesinlikle demokrasinin yerini bir anda şeriat almaz; fakat demokrasinin şeriat rejimine dönüşümüne büyük bir adım atılmış olur. Kısacası şeriat rejimi için türban her şey değildir; fakat çok şeydir.
  • Türban takan bir vatandaş şeriat istemeyebilir; fakat bu onun şeriat için oyuncak olduğu anlamını yadsımaz.

Belli başlı birkaç saptırmayı siz okuyuculara göstermeye çalıştım. Bu saptırmaları gösterme çabasının, bir saptırma olduğunu öne sürmek tabii ki bir eleştiri olarak kabul edilebilir; fakat yukarıdaki maddeleri mümkün olduğunca objektif olarak yazmaya çalıştım. Objektif olamadıysam inanın bana ki bu türban tartışmalarının vermiş olduğu bunalımdandır.

Kısacası, Türban; siyasetin eli altında kirlenmiş fakat bu kirlenmeyi de önemsememiş bir obje olmaya devam etmektedir. Türbanlı vatandaşlarımızın bana özgürlük, diye sokağa çıkmalarının kimseye özgürlük getirmeyeceği, var olan özgürlükleri de tehlikeye atıcı bir boyutu vardır.

Teşekkürlerimle,

Gökhan DAĞ

gokhan.dag@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.