Teröre Karşı Çözümsüzlük Önerileri

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

AKP: Lanet okur, intikam yemeği hazırlar, suçu muhalefete atar…

CHP: Hükümeti istifaya çağırır, terör komisyonu kurar…

MHP: Kandil’e bayrak dikmek ister…

Vatandaş: İstihbarat napıyor, suçlu Ordu der…

Terör saldırısından sonra sesli düşünebildiklerimiz ve çözüm önerilerimiz bunlardan ibaret oldu…

Bu sözler 30 yıldır bitirilemeyen teröre karşı çaresizliğin ve karamsarlığın yansımasıydı aslında..

Hükümet kanadında, eleştirilere tahammülü olmayan bir Başbakan, düne kadar ‘bu Ordu ile iyi ki savaşmadık’ diyen, bu sözleri söylediği sırada 2. Ordu Komutanlığı yapan kişiyi bugün yere göğe konduramayan bir Başbakan Yardımcısı, artık en azından terör konusunda çözüm getirebileceği konusunda halkın güvenini yitirmeye başlayan bir AKP…

CHP kanadında Gürbüz Çapan, Fikri Sağlar gibi ağır topların partiye tekrar kazandırılmasından ve Deniz Feneri davasında ki köstebek iddiasından sonra kendine güveni tekrar geldiği gözlenen bir Genel Başkan fakat terör konusunda somut ve radikal çözüm önerilerinde bulunmaktan ziyade topu komisyona yani taça atan bir CHP.

MHP kanadında, zaten daha önceden başlattığı Ülkü Ocakları’nı sokaktan, kavgadan, eylemden, böyle sıkıntı yaşanabilecek ortamlarda gerginliklere mahal vermekten uzak tutarak takdir kazanmaya devam eden bir Genel Başkan fakat iktidarda iken Apo’yu asamama eleştirilerinin altında ezilmenin getirdiği bir sonuç olarak bugün ‘Kandil’e bayrak dikelim’ söylemlerinin hak ettiği yeri bulmadığı bir MHP…

Vatandaş kanadında, yaşanan acıların arasında dile getirilmeye çalışılan ‘terör örgütü nasıl 8 koldan saldırır, bu Ordu’nun istihbaratı yok mu’ eleştirileri yapan vatandaş fakat Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı Korg. İsmet Hakkı Pekin’in tutuklandığından ve mahkemede ‘niye istihbarat yaptın’ gibi sorulara muhatap olmasından, istihbarat bilgisi toplayan subayların fişleme yapmakla suçlandığından habersiz bir Millet…

Terör örgütü ile müzakereyi savunanların öne sürdükleri ‘30 yıldır savaşıyoruz da bir sonuç mu aldık’ söylemlerine çanak tutacak ve dayanak oluşturacak bu manzara, büyük devletler gibi uzun vadeli, 30 yıllık 50 yıllık planlar yapmadıkça ve bu soruna sadece bölgesel değil Mustafa Kemal’in dediği gibi ‘Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o sathı da bütün vatandır’ bakış açısıyla yaklaşmadıkça terör örgütüyle daha çok masaya oturup kalkarak, daha çok şehitler vererek yaşanmaya devam edecektir!

Oğuz Kemal ÖZKAN

oguzkemal.ozkan@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.