Sol Kendini Cümlede Nesne Olmaya Alıştırdı mı?

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

 

"Eylemeyen Solun eyledikleri;praxis"
 
Bir sol dergide aşağıdaki yazıyı görünce irkildim.
“TARİH SOLU ÇAĞIRIYOR”
Tarihin nemenem bir şey olduğunu tekrar sorgulamaya başladım bu sayede;
Tarihe hesap verenler, tarih onları affetmeyecek olanlar, tarihin gösterecekleri ve buna benzer pek çok cümle ve cümle başlıklarının ne ifade ettiğini bunu söyleyenlerin büyük süslü laflarla ne demek istediğini  tekrar gözden geçirdim.
“Tarih nedir?”, “Kim yapar?”, “Kim yazar?” gibi sorular kafi gelmiyor bu başlığı açıklamaya . Cümleyi çözümlemeye dair en doğru soru “KİM”. Kim çağırıyor bu solu? Cümlenin öznesi belli “TARİH” !
Asıl sorun burada galiba tinsel bir güç ile kişileştirilmiş tarih anlayışının dillenmesidir tarih denen şeyin bir şeyi çağırması çağırdığı ne olursa olsun.
 Kişileştirilen bu tarih artık konuşmaya başlamıştır. En yadırganacak durum ise tarihin bu mistik dillendirilmesinin “sol” bir çevrenin dergisinde kapak edilmesidir.
Yazının içeriği ne diyor diye bakasım kalmadı bu başlığı görünce. Yazının içeriğine  dair bir eleştiri olmadığını baştan söyleyeyim ama atılan bu başlık solun en temel, nesnelliği algılama biçimi olan diyalektik tarihsel materyalizmin “tükendiği” hatta hiç olmadığıidealist bir bakışın yansımasından başka bir şey değildir o kafalarda.
şünüş sistemini içselleştirmemiş olanların siyaset sahnesinde taraf olarak nutuklar atması ise geldiğimiz noktayı göstermektedir.
 
Bakınız tarihe biçilen misyon değil bu kişileştirme, bir ucube yaratmak eylemi!
 
 Kimlik bulan, kişileşen ve edindiği bu vasıflardan dolayı dillenebilen bir tarih elbette bu vasfına vasıflar ekleyebilecektir mesela affetmek gibi, görmek gibi. Tanıklık etmek gibi ! …
Anlayacağınız Tarih; onların anlayışından söyleyecek olursak “Şüphesiz onları affetmeyecektir.”
Benim içinse bu şaşalı başlık sadece bir slogan değil solun kalelerinden birinin düşmesi gibidir. Yani düşünüş biçiminin yansımasının. Algıların çöküşünün dahası özün yitirilişinin ilanıdır.
Tarih nedir? Özne midir ? Eylem midir ?
Marx ,Komünist Manifesto’nun (1848) giriş cümlesinde özetlediği tarih analiziyle tanınır: "Şimdiye kadarki bütün toplumların tarihi, sınıf savaşımları tarihidir."
dedikten sonra tarihin insanın üretim ilişkilerinin yansımasından başka bir şey olmadığını koyarken bu aklı evvel solcuların nasılşündüklerini merak ediyorum doğrusu.
Tarihi kişileştirenlere, onu dillendirip medet bekleyen sözde sol algılara, “tarih yapmak” görevi olanların, tarihten medet ummalarına atıfla üzülerek anımsatmak istiyorum.
Sol, bahse konu cümlede geçtiği gibi değil de nesne olmaktan çıkıp ne zaman ki özne olacak, öznelik görevini ne zaman ki eline alacak o zaman içselleştirmesi gereken düşünüş biçminin yol göstericiliğinde "eylem" içinde tarihi yaratabilir.
 
Erdinç AYDIN 23.09.2008
 
 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.