Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Nida (!)
- Baştaki El
- P—Kitap: Seçkiler
- P—Kitap: Seçkiler
- Yar Bana Bir Bahane Medet
- Aşk Olsun Sana Çocuk
- Neler Oluyor Bize?
- P–Tiyatro: Anam Bacım Avradım
- Aydın Kimdir?
- VT
- Güneş Baskı Teknikleri ve Bursa’da Bir Sergi
- Bir Metin Cevabım Var
- P—Kitap: Seçkiler
- Ah Öteki / Halk, Millet, Ulus, Toplum
- P—DVD: Schindler’in Listesi
Siyasi Arenada Gezi'nti ve Sevda
Adımlar atılmış, karşılıklı beklentiye dayalı uzlaşı sağlanmış,
Demokrasi kazandı derken tekrar başa dönmüş olaylar,
Kaygılı, endişeli, telaşlı, üzgün, kırgın, şaşkın bekleyiş,
Öyle ki %50&%50 diye bir elmanın yarısı gibi ikiye bölünmüş toplumda biri üzülüyor, biri gülüyor. Kutuplaşmanın ötesine geçmiş, bölünmüş bir millet halinde.
Dini inancı, mezhebi, etnik kökeni, dili ne olursa olsun Türk Ulusu olarak bu topraklar üzerinde hep birlikte yaşamak zorundayız. Bu vatan %100 hepimizin. Ve bu vatan toprakları uğruna şehit olan evlatlarımıza da birlikte ağlıyoruz, doğal afetlere de birlikte üzülüyoruz, milli maçlara birlikte seviniyoruz. Hepimiz, bu ulusun bireyleriyiz. Toplumda gelişen olaylar, hepimizi tümden ilgilendiriyor.
Uluslararası alanda başarı sağlayan bir öğrencinin başarısı AKP seçmenin evladı diye diğer partilerin seçmenleri tarafından alkışlamayacak mı?
Yine Ülkemizi en iyi şekilde temsil eden bir öğrenci CHP/MHP veya diğer partilerin seçmenin evladı diye AKP seçmeni tarafından takdir edilmeyecek mi?
Biri bir adım ileri giderken diğeri atılan bu adımı sabote mi edecek?
Kindar, haset, kibirli, kıskanç, egoist, narsis, kompleksli bireyler olduğumuzu düşünmüyorum.
Dolaysıyla; biri ağlarken gülene, gülerken-ağlayan
----------------
Yaşanan süreçte iş Hükümetin istifa etmesi talebine kadar gitti. İktidar partisinden memnun olmayan da var, olan da var. Ancak netice de seçimle gelmiş bir partiden bahsediyoruz.
E seçime güvenmiyoruz diyenler de var. O halde bununla ilgili güvenirliliğin artırılması için adımlar atılabilir güzel projeler sunulabilir. Peki, bununla halkın karşına gelen bir parti var mı? Hayır!
CHP , MHP veya diğer partiler halkın karşısına hangi proje ile çıkıyor. Başbakan konuşmaları ve söylemleri ile sert rüzgârlar estirirken aynı şeyi muhalefette yapıyor. Karşılıklı suçlamalarla geçen zaman içerisinde iktidar partisi projeler üretiyor, muhalefet oyalanıyor.
Seçimle gelen seçim ile gider deniyor. CHP ve MHP oy toplamı AKP toplamı yapmıyor. Seçimlerde ciddi bir rakip bulamıyor AKP. Dolaysıyla şapkayı AKP’den önce CHP ve MHP veya diğer partiler önüne koymalı. Siyaset se yapılması gereken öncelik budur.
Ve bizler siyasette güçlü rakipler görelim ki güzel işler çıksın keyif alınsın, ilerlensin, gelişilsin.
Rekabet ile ilgili birkaç atasözü;
Çıkıp bütün rakiplerinizle savaşmak istiyorsanız, ilk önce nereye gitmeniz gerektiğini öğrenmelisiniz ( Al Ries)
Rekabet olmasa stratejiye de ihtiyaç olmazdı ( Kenichi Ohmae)
Rakibinizin markasını yok saymanız onun da aynı şeyi yapacağı anlamına gelmez ( Margie Smith)
Herzaman rakibinizin sizden daha akıllı olduğunu varsayın ( Walter Rathenau)
Zamanınızı rakiplerinizin ürünlerinin nekadar kötü olduğunu anlatmakla geçirirseniz sadece iş dünyasını zarara uğratırsınız ( Edward N – Hurley)
Diğerlerinin ne yaptığını önemsemeyin; işinizi yaptığınızdan daha iyi yapın, kendi rekorunuzu hergün bir daha kırın, başarılı olacaksınız ( William J> H> Boetcher)
Sadece rekabet etmek için, birilerini oyundan atmak için yapılan rekabet pek uzun sürmez. Korkutulmaya çalışılan biri sizi hiçbir zaman önemsemez ve büyük bir ihtimalle işini sizden daha iyi yapar ( Henry Ford)
Futbolun tek amacı olabildiğince gol atmak olsaydı, iki takımın işbirliği yapar ve bir oyunda yüzlerce gol atılabilirdi. Ama takımlar karşı karşıya olduğu sürece sadece bir iki gol atılabilir (Thurman Wesley Arnold)
Rekabeti bir saldırı ya da yıpranma olarak görmezseniz, onu kabullenmek daha kolay olacaktır.Tüm en iyi arkadaşlarım ile rekabet içinde çalıştım. Hayattan ne isterseniz, onu diğer insanlar da isteyecektir. Onu elde etmek için eşit şansa sahip olduğunuzu kabullenmeli ve kendinize yeterince inanmalısınız. ( Diane Sawyer)
Rekabet her sektörde artmaktadır ve bu iyi birşeydir.. Artık hepimiz işlerimizi daha iyi yapıyoruz ( John Templeton)
Herşeyin en iyisi olmaya çabalayanlar en azından birçok şeyin en iyisi olabilirler ( Philip Dormer Stanhope)
Eğer yeni ürününüzün tasarımı masanın üzerinde kalmışsa, birinin onu taklit etmesi sadece birkaç dakika alır( Francis Goldwyn)
Rakiplerinizden daha hızlı öğrenebilme yeteneği, onlara karşı kazanabileceğini
Rekabetin yok edemediği tek şey prestijdir. ( Marshall Field)
Rekabetin kalbi ve ruhu, müşterileri cezbetmeyi bilmektedir. ( Donald E> Peterson)
----------------
Ankara ve İstanbul’da İktidar Partisinin mitingi olmalı mıydı? zaten %50 oyları garanti bir partiden bahsediyoruz.
Ancak üzüldüğüm tek nokta benim polisime şunu yaptılar bana bunu yaptılar diye diğer yarıyı diğer yarıya şikâyet edilmesiydi. Üstelik tüm olayların ardında örgüt vardı saptamasından önce çözüm iki dudağının arasında olan Başbakan olumlu tutumu ile tüm olayları yaşanmadan engelleyebilirdi diye düşünüyorum.
Aynı şekilde Gezi Parkı direnişi Yargı süreci ve ardından Yasal olarak uygulanması mümkün ise Referandum sürecini beklemeliydi.
Ancak biri bir diğerini, diğeri birini bekleyemedi. Tahammül sınırları zorlanmış bir halde bekleyen direnişçilere karşı orantısız güç kullanan polisin nezdin de Gezi Dağıtıldı. Olaylar daha da alevlendi. Ve karşılıklı direniş…
Orduyu da gerekirse çağırırız açıklamaları ise yeni bir kaygıyı oluşturdu. Ordu, birilerin bağladığı, bağlı tuttuğu bir tehdit unsuru değildir. Bu ülkenin güvenliğini sağlayan canını, kanını ülkesi için feda edenlerdir.
Terör ile mücadelede geri çekilen ordu halkına karşı mücadele için kullanılmasının düşünülmesi vahimdir.
---------------
Öfke ile birbirimize saldırmak, sağduyu yitirmek siyasi arenada kazanç sağlamayacaktır. Beraberlikle bitecek bir maçı almak için kırıp dökmeye, yakıp yıkmaya, tehdit etmeye, korkutmaya, bağırmaya, çağırmaya, kabul etmemeye gerek yok. Toplumun tepkileri dikkatte alınmalı, talepler iyi değerlendirmelid
---------------
Bayrağımıza, dilimize, kazanımlarımıza değerlerimize ve birbirimize karşı saygılı, sağduyu ve hoşgörülü olunması gereken bir noktadayız.
---------------
Ve bugün / yarınlar için;
Birey olarak temenni ederim ki; ülkemizde demokrasi, hukuk, ifade özgürlüğü ve egemenlik halkın yanında, yakınında özü ile sözü ile kanunu ile uygulanabilir, yürürlükte ve yaşayan olsun.
Temenni ederim ki; yerel veya genel seçimler şüpheye yer vermeyecek şekilde yapılsın. Oy kullanma hakkı bulunan vatandaş vatandaşlık görevini hür iradesi ile yapsın ve oyunu kullansın.
Yine temenni ederim ki; ülkemizin çağdaş medeniyetler seviyesine yükselebilmesi için ilme, bilme, sanata önem verilsin. Eğitim seviyemiz yükselsin, okumayan çocuk kalmasın.
Yine temenni ederim ki; Türkiye Cumhuriyeti hudutları içinde veya dışında olan tüm vatandaşların Türk ulusunu temsil etmesinden dolayı tümden halk olarak değerlendirilsin ve kucaklansın. İstekleri, dilekleri, hakları dikkate alınsın. Hiç bir bireyin, bedenine, yaşamına müdahale edilmesin. Azarlayan, bağıran, çağıran, ötekileştiren, bir siyasi irade yerine yapıcı, birleştiren, olumlu ve uzlaşmacı bir tutum sergilensin dilerim.
Ve yine temenni ederim ki; atılan tüm adımlar samimi olsun. Ortak payda da buluşulsun. Empati, vicdan ve sağduyu eksik olmasın.
---------------
%50 & %50 = % 100 bu ülkede ötekileştirmeden birlik ve beraberlik içinde insanca yaşasın /yaşatılsın /yaşayalım dilerim.
Gelişmeleri ve süreci iyi değerlendirip akıl süzgecinden geçirmeden hareket etmeyelim…
Bu vatan hepimizin, yurdu, canı, güzel ülkesi, sevdası.
Hangi yürek böylesi bir sevdaya zarar verebilir, aynı sevdayı yaşayana zarar verebilir, sevinebilir ki?
Sevdamız daim olsun !!!
Nuran TALAY
nuran.talay@politikadergisi.com
- Nuran TALAY içeriği
- 16792 okunma
Yorumlar
Yeni yorum gönder