Seçim Dediğin Böyle Olur!

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Erdal ALTUN

   Çoğulcu demokrasi yolunda ne durumda olduğumuz 29 Mart yerel seçimlerinde ortaya çıkmıştır. Her ne kadar oy pusulasında yirmiye yakın parti adı geçse de iktidar partisi milletin hür iradesini sandığa yansıtmaması için türlü entrikalar ile olmadık şekiller yapmıştır.

   Türkiye, tek parti CHP hükümetinden yıllar sonra ilk kez bu denli sıkboğaz edilmiş ve yapılan uygulamalar neticesinde adı “AK” tabir edilen partiye şaibe yaftası tereddütsüz yapışmıştır. Buna rağmen, sanki hiçbir şey olmamışçasına yollarına devam eden sözde hizmet aşığı insanlar yüzünden yüz binlerce, hatta milyonlarca insan işsiz kalmış, yapılan sözde yardımlarla dilenciliğe alıştırılmıştır. Eskiden bu durumun komşular tarafından bilinmesi ar meselesi sayılırken, artık resmen dilenen insanlar hükümet elemanlarına; hem potansiyel oy hem de ülkeye en büyük eserleri olarak görülmektedir.

   Tabii bu arada halkımızı da anlamak hayli zor olmaya başladı. Her çıkarttığı kanunla yandaş politikasını ilik ilik işleyen, her çıkarttığı kanunla bir kabine üyesinin oğluna gemicik alan, her çıkarttığı kanunla resmen vurgun yapan, memleketi karış karış utanmadan satan bu hükümete desteğini esirgemeyen bu millet yaptığı hatanın vebalini biraz zor verecek gibi.

   29 Mart’ta ülkemiz, yerel bölgelerde halkına hizmet edecek kişileri seçmek için sandık başına gitti. Bu seçimler öncesi AKP hükümeti adaylarını belirlerken halka sormadı. Kendisine en iyi hizmet eden, halkı sindirmede daha kabiliyetli kişileri dayatma yolu ile getirdi vatandaşın karşısına. Tabi bu durumda şiddetli bir kan kaybı yaşayacağı bekleniyordu. Hemen kurmaylar önlem aldılar bunlardan birincisi; TC kimlik numara krizi. Bu olay için AKP aylar öncesinden çalışmaya başladı kendi seçmenine mektuplar ile ulaşarak uyardı ve önlem almalarını istedi. Seçimlere çok kısa bir zaman kala da Yüksek Seçim Kurulu’na başvuru yaparak TC Kimlik numarasının gerekliliği hususunda karar almasını dayattı.

   Tabii bu TC Kimlik No oyunu seçime yakın bir zaman patlatılacak bombaydı. Ondan önce Davos olayı sahneye sürüldü; malum “One minute” çıkışı! Yani öylesi sahnelendi ki; vatandaş, İsrail’e sandı ama İsrail’e olmadığını ısrarla söylemelerine rağmen anlamak istemediler. Bu kadar gözü ve gönlü kapalı bir toplumu elbette AKP’lilerin yaptığı gibi dalavere ile bir başkası da istediği yöne çekebilirdi.

   Diğer bir husus, bakanlar başta olmak üzere milletvekilleri ve belediye başkanlarının hizmet için AK Belediyecilik tehdidi. Ne acıdır ki bütün bu ağızlar ve hatta başbakan bile halkımızı tehdit ederek AKP zihniyetine oy vermezseniz hizmet almanıza da engel oluruz diyerek oy toplama yoluna gitmişlerdir.

   Bitti mi? Bitmedi. AKP bu seçimde türlü entrikalarla kendi deyimi ile orantısız güç kullanarak kendisini seçtirmeye çalışmıştır. Bunun için ciltlerce kitaplar bastırarak, balya balya, kapılara bırakılmıştır. Ayrıca tüm reklâm imkânlarını iki ay süre ile kendisine tahsis etmekle de “Davos Fatihi” değil, bana göre “Billboard Fatihi” unvanını hak etmiştir.

   Şimdi seçim bitti, geçim başladı. Haziran ayı itibari ile işsizlik maaşı alanların maaşları da bitecektir. Davos fatihi: “Kredi kartı borçlularına dürüst gözüyle bakmıyorum” derken karşısında büyük çoğunluğu kredi kartı borçlusu kalabalık şak şak çalma gafletindeydi. “Kriz teğet geçti” derken, karşısında katılıyorum manasında kafa sallayan çoğunluk şu anda işsiz geziyor.

   “İflas eden fabrikalar beceriksiz” derken, bu seviyeye gelmesi için maddi destek sağlayanlardan bahsediyordu. Ama çok görmemek lazım neye layıksak o şekilde yönetiliriz.  Bundan fazlasını da beklememek lazım

   Mağdur edebiyatı yaparak iktidarı mesken tutanların şimdilerde kaybettikleri oya kılıf aradıkları gözlerden kaçmıyor. Sonuç olarak bu iktidarın ne işi hizmet ne de gücü millettir. Mahalli idareler seçimlerinde meydanlarda muhalefete laf atmakla, hizmet isteyen insanları tehdit etmekle sonunda yaşadıkları mağlubiyeti gölgelemeye çalışmakla, artık inişe geçmenin verdiği paniğin faturasını giderayak bu millete keseceklerinden hiçbir şüphem yoktur.

   2009 Mart yerel seçimleri, Türkiye tarihine bu şekilde kazınacaktır. Bu hükümetin hem maddi hem manevi olarak açtığı tahrifatı kapatmak için yine bu millet hayli çalışacaktır.

   Saygılarımla...

 

  iletisim@PolitikaDergisi.com

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.