Sana Niye Aptal, Koyun, Bidon Kafalı Diyorlar?

Hiç lafı orasından burasından dolandırmayacağım canım kardeşim… Yıllardır seçim meydanlarında da söylenen ve senin de inandığın iftiralardan, dedikodulardan sana örnekler vereceğim… Hala o iftira ve dedikodulara inanmayı tercih edersen, ben sana saygı duymaya devam edeceğim… Ancak birilerinin sana koyun, göbeğini kaşıyanlar, bidon kafalılar demesini uzaktan seyrederek, aynı zamanda biraz gülümseyerek biraz üzülerek…

Türkçe ezanı başlatanın İsmet Paşa olmadığını, dinin, camilerin yok edilme gibi bir niyetin hiçbir zaman olmadığını, camilerin ahıra çevrilmediğini ya da farklı amaçlar için kullanılma sebebini bilmediğin için;

Türkçe Ezanı ve Türkçe Hutbeyi 1932’de Atatürk’ün başlattığını, Atatürk’e laf söylemeye cesaret edemeyenlerin İsmet Paşa’yı kılıf olarak kullandığını,

Türkçe Ezan okunmasını eleştirebilirsin, beğenmeyebilirsin ama dinden çıkmak anlamına gelmediğini ki öyle olsa oy verdiğin Tayyip Erdoğan, kendisini mahkum ettiren şiir olan;

Minareler süngü, kubbeler miğfer,

Camiler kışlamız, müminler asker,

 dizelerini yazan Ziya Gökalp’in;

Bir ülke ki, camiinde Türkçe ezan okunur.

Köylü anlar manasını namazdaki duanın

Bir ülke ki, mektebinde Türkçe Kuran okunur

Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüda'nın

Ey Türkoğlu, işte senin orasıdır vatanın."

 dizelerini de yazdığını bile bile o şiiri okumaması gerektiğini, okuyamayacağını,

Ayrıca Atatürk’ün vatandaş dinini hurafelerden ve sahte hocalardan değil de kendi okusun öğrensin diye Kur’an’ı Türkçeye çevirttirdiğini, dini yok etme gibi niyeti olsa komünizm de dâhil her türlü rejimi getirebilecek güce sahip olduğunu, din bilginleri yetişmesi amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kurduğunu anlamadığın için;

Camilerin ahır depo vs. gibi şeylere çevrildi gibi dedikoduların, 2. Dünya Savaşı zamanı Hitler’in Bulgaristan sınırına dayanıp tehdit etmesi sonucunda, Topkapı, Dolmabahçe gibi saraylarda ki kutsal emanetlerin ve değerli eşyaların Anadolu’da ki camilere saklanması, halka da güvenlik sebebiyle camilerde erzak vb. şeylerin olduğu söylenmesinden dolayı ortaya çıktığını ve bunların rejim düşmanlarının iftiraları olduğunu bilmediğin için;

Dolayısıyla inandığın o kutsal kitabı dahi okumadığın için, o Kutsal Kitap’ta ‘zandan sakının, gıybet etmeyin, bir kimsenin gıyabında konuşmayın, ölü kardeşinizin etini yemek ister misiniz’ (Hucurat 12) yazmasına rağmen, bundan bihaber yaşamaya devam ettiğin için;

Dersim İsyanının tarihini ve katliam yapıldığında Başbakan’ın kim olduğunu bilmediğin için;

CHP’yi ve İsmet Paşa’yı suçluyorsun.

Dersim İsyanının 1937’de başlayıp 1938 Kasım’ında sonlandığını, o sırada Başbakanlık koltuğunda Tayyip Erdoğan’ın devamıyız diye övündüğü Demokrat Parti’nin kurucularından Celal Bayar’ın oturduğunu bilmediğin, oy verdiğin kişinin sözlerine, Alevilerin neden hala CHP’ye oy verdiğini dahi idrak edemeden biat ettiğin için;

3. kez seçtiğin kişi, rakiplerinin özel hayatlarını seçim meydanlarında konuşurken, örnek aldığı Adnan Menderes’in evlilik dışı gayri meşru ilişkileri olduğunu, o ilişkilerinden çocuğu olduğunu, kurduğu Tahkikat Komisyonu’nun ne anlama geldiğini bilmediğin için;

Bugün illegal şekilde özel hayatları kayıt altına alınanları özel hayatın mahrumiyetinin ihlal edilmesinin tehlikelerini idrak edemeden tek taraflı olarak eleştirdiğin ve üstünlerin hukukundan yandaş hukuka geçildiğini, adaletin bir gün herkese lazım olacağını anlamadığın için;

CHP’nin 60 yıllık çok partili hayatta topu topu 5 yıl iktidar olabildiğini, o iktidar döneminde de Kıbrıs ve ülkenin ulusal bağımsızlığı gibi konularda dik duruşundan ötürü, müttefik saydığımız, ABD, İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerinin ambargolarına maruz bırakıldığını bilmediğin için;

Bugün, onurlu değil, ver kurtul politikalarını benimsediğinden, dini bayramlarında angus eti bile yemeye razı olduğundan, özelleştirmeler yoluyla 90 yıldır yapılanların yabancılara, yandaşlara peşkeş çekilmesinden rahatsız olmadığından dolayı CHP’nin çakılı tek bir çivisi yok, CHP iktidarında karne, kuyruk vardı safsatalarının sebebini ve kaynağını anlayamadığın için;

12 Eylül askeri darbesinden sonra CHP’nin kapatıldığının, yöneticilerinin yıllarca siyasi yasaklı olduğundan, tam 12 yıl sonra açılabildiğinden haberin olmadığı için;

Buna rağmen CHP’yi darbeci ilan eden, Kenan Evren’in avukatlığını ücretsiz yapan kişileri milletvekili yapan, gerçek darbecileri değil sahte cd ve belgelerle hazırlanan planlarla mahkûm edilmeye çalışanları daha yargılanma aşamasında olmasına rağmen peşin hükümle darbeci kabul eden, faili meçhullerin araştırılmasına karşı çıkan partiye inandığın için;

 GDO, OECD, hatta TBMM’nin açılımını bilemediğin için;

GDO’lu ürünler yüzünden kısır, obez olacağını, karaciğer hastalıklarına yakalanacağını, o 3. kez seçtiğin kişinin Davos’ta ‘one minute’ şovu yaptıktan birkaç ay sonra İsrail’i gelişmiş ülkeler ayrıcalığı sağlanan OECD’ye neden aldığını, Cumhuriyetin temelinin demokrasi ilkesi ile atıldığının kanıtı olan daha bir devlet olmadan kurulan TBMM olduğunu anlayamadığın için;

Kılıçdaroğlu’nu SSK’ya akrabalarını aldı diye eleştirirken, Başbakan’ın ve bakanların akrabalarını Danıştay’dan KİT’lere kadar pek çok kamu kurumuna yerleştirdiğini,

Kılıçdaroğlu’nun yaklaşık 200 bin lira değerinde ki inşaat halinde ki kooperatif villasını eleştirirken Başbakan’ın milyon liralık arsa ve villalarda rüşvetçi işadamının burslarıyla okuttuğu çocuklarının kiracısı olarak oturduğunu,

Kılıçdaroğlu’nun PKK’lıları işe yerleştirdiği iddialarına inanırken, gözünün önünde gerçekleşen Habur Manzaralarını ve orada ifadeleri alınan teröristler rahatsız olmasınlar diye Türk Bayrağı ve Atatürk resimlerinin kaldırılmasını,

SSK’nın 1970’de zarar etmeye başladığını, Özal Hükümetlerinin SSK primlerini amacı dışında kullandığını, kaynaklarını başka yerlere aktardığını, Demirel’in erken emeklilik yasasını çıkartarak SSK’yı daha da zarara uğrattığını, AKP’nin Sosyal Güvenlik’ten Sorumlu Bakanı Ömer Dinçer’in bile Kılıçdaroğlu’nun ‘genel müdür’ olarak sorumlu tutulamayacağını söylediğini, Kılıçdaroğlu’nun bu zararlardan sonra ya da sürecinde SSK’nın başına getirildiğini ve ilk yılında yılın bürokratı seçildiğini, velev ki zararda payı olsa dahi aynı yönetim kurulunda AKP’li bakanlarında olduğunu dikkate almadığın için ve hatta KİT’in açılımını, Başbakan’ın yakın arkadaşı işadamının milletvekillerine teskereye evet vermeleri karşılığında rüşvet vermekten mahkeme tarafından ceza verildiğini bilmediğin için;

ve yıllardır CHP’nin İş Bankası’ndan para aldığı dedikodusuna inandığın ve oy verme kriterlerin bu minvalde olduğu için sana birileri koyunsun, aptalsın, bidon kafalısın diyor... Demeye de dilim varmıyor ama kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!

oguzkemal.ozkan@PolitikaDergisi.com