Renkli Rüyalar Kerhanesi

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Mert Atalay

    Mert ATALAY

 

   Sabah günaydınlarının bayatlığına el değen yok... Öyle sessizce canlanıyor işte harfler. İş uğultusunda beyin spazmı geçirildiğinden düşünülmüyor gökyüzü, akla tıklamıyor başka düşünceler. Tekdüzelikte eriyen yağın kavrulmuş olması sorun değil; yeniyor yemekler afiyetle, hızlı, yürüyerek. Adını da alıyoruz kültürsüzlükten (!) fast food. Komiklik için can atıyoruz sohbetlerde komik olamayan da karamsar adamı üstleniyor masalarda. Zamanı bulduktan bu yana unuttuk elde tutmayı yaşadığımızı; çünkü biliniyor ki dakikalara bağlıyoruz her şeyimizi, sonra özgürlük sloganlarıyla devrim, sonra duygu kırbacında özgürlük “hura”larıyla milli seferberlik, ulusal benlik, özgür vatan... Yalnız Anadolu'da değil, her yerde. İnanmıyorsanız çevirin merak ettiğiniz ülkelere sorun. Vaktin ayağımıza bağlı ilmikleriyle düşüyoruz çukurlara bilerek, görerek biraz da isteyerek üşeniklikten.

   Rüzgârı, sıcağı, soğuğu bahanelerimize yakıştırmaktan ödün vermiyoruz. Ne hoş mevsimleri uyarlamak istediğimiz olmayınca; üşüdüğümüzde kıştan, terlediğimizde yazdan şikâyet mektuplarını yolluyoruz tanrımıza, inandıklarımıza. Denizin mayhoşluğuna da çıt çıkarmıyoruz, pisliğine de... Martı uçmuş mu uçmamış mı umursamıyoruz, umut ediyoruz ölmesinler diye ve sadece fotoğrafçılar daha güzelini yakalayayım da kullanayım diye sunuyorlar önümüze sanatkârım meseleleriyle. Martıları sevdiklerinden değil daha iyi fotoğrafçılık oynama kırbaçlamasından akıllarında. Eyval-lahlarla kaynıyor delikanlılık serüvenlerimiz dillerde; fakat eyvallahımız yok güzel görünen kadına. Öyle ki hem namus kuralları belirleniyor hem de siliniyor belirleyenler tarafından. Belki tanrıcılık oynamak hoşumuza gidiyor bilinçaltımızda. Bakir yaşamlara ; ''-bu sizin doğal hakkınız '' çığlıkları bastığım dönemlerdeki azgınlığımdandı çılgınlığım tabii şimdi sadece gelip geçen güzel kadınların parfümlerini istifleyip saklıyorum yarınlarıma, sobamda portakal kabuğu kızartıyorum (Zehirlenemiyorum merak edilmesin).

   Zorunlu ilkokuldan, zorunlu ortaokuldan, zorunlu liseden, ordan burdan esintilerle bilgi topağı karışık zihinlerle dillere destanlar yazılıyor. Yalan öyle meşru ki doğruyu söylemek beceri, sanat. ”Oysa tüm insanlar doğruyu bilir sadece bazıları yalan söylemekte ustalaşırlar.” demişti bilmem hangi filmin karakteri. Ne söz ama! diye zırvalamıştı tepemde damarımı hedefleyen sivrisinek. Isırmış ve ben aslında ölmüştüm.

   Sıradan kaldırımlarda yürümekten Arnavut kaldırımları hödür geliyor gözlere. Aynı olsun istiyoruz her şeyi aynı yetiştirilmekten. Yetiştirilme konusunda da bahane zıvıtmaktan tanımıyorum ben üstümüze. Pencereden sarkan çamaşırlar 5-6 çeşit koku, fakir sokaklarda tek bir (ter) koku yayılıyor. Biz paylaşıyoruz kokularımıza. Paylaşmak he... Paylaşmak gibi şeyler internet sitelerinde reklam gösterip para kazanma mevzu olduğundan hikayelerle üstü kapalı anlatılıyor bu tip şeyler günümüzde. Biraz gıdıkladıktan sonra dökülüyor kurdeşenleri ucuz mahlukatların ucuz palavraları. Onlar paylaşıyorlar. Sobamın başında kurdeşenlerimden boğulup, yüzüp, gülüyormuşum hepsine.

   Edebi başlanıyor bu yazı gibi aşklara, neler anlatılmıyor ki karşı tarafa, karşı taraf hoşnut kalabilsin diye. Aynı hızla tüketim çılgınlığına yenik düşüyor sevişmeler. Sevgiliyi tüketme hususuna yakın gördüğümüzden tüketip bırakıyoruz. Beni korkutan her iki tarafın da bu durumdan memnun kalması. Bir kere sahip olunacağına inandığımız vücut sahillerine sert vurmuyor demek ki dalgalar... Her düşündüğümü bahsedecek halim yok sayın okuyucu. Bi’ de Lal kaşlarını yerçekimine bırakma eylemine hazırlanmadan ona da buradan demeliyim ki; vallahi billahi herkesle sevişmiyorum... Sevişmiyormuşum. Özür dilerim yine sarhoşum.

 

iletsim@PolitikaDergisi.com

 

[Bu yazı, Politika Dergisi Sayı 15’te yer almıştır. Tüm fazladan özellikleri ile özgün sayıyı indirmenizi öneririz. Sayı 15’i indirmek için buraya tıklayınız. ]

 

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.