Paralel Devletin Köstebekleri (1)

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

17 Aralık operasyonlarından sonra AKP’nin yolsuzlukların üstünü örtmek için sarıldığı kavram oldu ‘paralel devlet’..

Daha önce bu ve buna benzer iddiaları gündeme getirenlere ‘kargalar bile güler’ deyip cemaati yere göğe sığdıramıyorlardı bildiğiniz üzere.

Oysa ki bu iddiaları ilk gündeme getirenlerden bir aydınımız, vatanseverimiz bu uğurda canını vermişti "Ben Türküm ve başka Türkiye yok" diyerek…

Ve şimdi İsa’nın Yahudiler tarafından öldürülmesini iki bin yıl sonra duyan Müslüman tafrası gibi cemaatin devletin içine sızmasını dile getiren Başbakan, Necip Hablemitoğlu’nun söyledikleri, yazdıkları noktasına geldi!

Şayet AKP paralel devleti yok etmek istiyorsa önce Necip Hablemitoğlu’nu yad etmeli, katillerini ortaya çıkarmalı, bu ayıbı en kısa sürede temizlemelidir.

‘Fethullahçılar, Türkiye’de Mevleviler, Bektaşiler, Cerrahiler gibi salt dinsel inancını yaşamaya çalışan bir cemaat değildir. Uluslararası alanda at koşturan, son derecede tehlikeli bağlantılarıyla, ekonomik kaynakları ve eğitim kurumlarıyla, Türkiye’nin yüz yüze olduğu en tehlikeli tehdit odağıdır. Örgütlenme modeli itibariyle Türkiye’de bir eşi yoktur; örgütlenme modeli olarak, tamamı C.I.A. denetimindeki Moon, Falun-Gong, Scientology gibi tarikatlarla benzeşmektedir. Fethullahçılar, mevcut ekonomik kaynaklarını, yapılabilecek en akılcı ve en değerli alana, eğitim yatırımına tahsis ettiklerinden, diğer şeriatçı yapılanmalara kıyasla, ülkemizin sadece bugününü değil, daha çok geleceğini tehdit etmektedirler.’(*)

Bu uyarıyı Necip Hablemitoğlu tam 12 yıl önce yapmıştı. Paralel devleti bugün keşfedenler yıllardır bu gerçekleri dile getiren ulusalcılarla dalga geçmekte, küçümsemekte idiler. Çünkü bu iktidar bu cemaat ne istediğiyse vermişti. Ulusalcılara karşı koalisyon ortaklarıydı. Dolayısıyla bu iktidar da devlete sızan bu paralel yapılanmanın parçasıydı!

Dün Cemaat-AKP işbirliğinin kahramanı Zekeriya Öz, haini ulusalcılar, bağımsız gazeteciler ve Hanefi Avcı’lardı! Bugünse dünya tersine döndü!

‘Tüm dünyanın pekçok merkezinde uygulanmakta olan terörist ve de köktendinci ideolojik yaklaşımların yaptığı gibi, devlete ya da yabancı devletlere karşı silahlı mücadele vererek hedefe varmanın mümkün olmadığını en kavrayan dinsel organize suç örgütü, Fethullahçılardır. Mevcut sistemi yıkmak yerine, takiyyeyi ön plana çıkararak, devlet yapısıyla çatışmayacak bir örgütlenmeyle, zaman içinde devletin stratejik kurum ve kuruluşların içine sızmak ve ele geçirmek, bu yasadışı yapılanmanın “ılımlı” görüntüsünün altındaki en önemli neden ve etkendir.’(*)

Cemaatin 10 yıldır ılımlı görüntüsünü pazarlayanlar, Hocaefendi’nin kıymetini dilinden düşürmeyenler, hizmetlerini iftihar vesilesi sayanlar sızmanın farkına tam da yolsuzluklarının üzerine gidilince farkına vardılar nedense.

Başbakan çete olarak nitelediği bu cemaatin köküne inmek istiyorsa daha önce kendisinin söylediği gibi o kökü Selçuklu’da, Osmanlı’da değil Necip Hablemitoğlu’nun Köstebek adlı kitabında aramalıdır. 

Eğer hala okumaya zamanı varsa, gerçekleri politika kürsülerinde meze yapmayacaksa, Türkiye Cumhuriyeti’nin ananas cumhuriyetine dönüşmesini istemediği kadar muz cumhuriyeti olmaktan kurtarma iradesini taşıyorsa..!

Bu vesileyle Necip Hablemitoğlu’nu bir kez daha saygı ve özlemle anıyoruz…

*Köstebek-Necip Hablemitoğlu

(Devam edecek)

 

Oğuz Kemal Özkan

oguzkemal.ozkan@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.