Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- P—DVD: Die Blechtrommel (Teneke Trampet)
- P—Kitap: Seçkiler
- P—Kitap: Seçkiler
- P—DVD: Schindler’in Listesi
- P—Müzik: Modern Bireyin Bunalımı: The Wall
- P—Tiyatro: Tek Kişilik Şehir
- P—Kitap: Seçkiler
- Nida (!)
- P—Kitap: Seçkiler
- Siyasi Partilerin Hayatı ve Demokrasi
- P—DVD: Elizabeth: Altın Çağ
- Aydın Kimdir?
- Alkışlar Başbakan’a (Sahne Sizin)
- P—Kitap: Seçkiler
- Sevgiliye
P—Müzik: Kazım KOYUNCU



Derleyen: Gökhan DAĞ
“Ben bir müzisyenim, ondan sonra Karadenizliyim, ama hepsinden önce bir devrimciyim.” diyordu Kazım Koyuncu aramızdan ayrılmadan önce.
Gerçekten devrimci bir kimliği vardı. Geleneksel Karadeniz müziğini rock müzikle harmanlayarak kendi tarzını yaratmıştı, 1971’de Artvin Hopa’da doğduktan yıllar sonra.
33 yaşında Akciğer Kanseri sebebiyle aramızdan ayrıldı.
İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencisi olup, buradan siyasi nedenlerle ayrılmış, bir sanatçıdır.
Müzikten bahsederken neredeyse hiçbir zaman politik söylemleri eksik etmemesi onun kişiliğinin bir parçasıdır. “Şarkılar politikadan, kurumlardan, sistemden daha güçlüdür. Hayatın sonuna kadar kalabilirler, temizdirler ve bir çok güzel şeye sebep olabilirler. İktidarlar, sistemler yıkılabilir, devirler değişebilir, şimdi dünyayı yönetenler kısa bir süre sonra üstelik bütün kötülüklerine rağmen unutulabilirler.'“ beyanatı da söylediklerimi destekler niteliktedir.
Tarihe onun kişiliğini gösteren bir beyanatı da şöyledir: “Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlar 'a, ateş hırsızlarına, Ernesto "Çe" Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.”
Ben ne kadar aramızdan ayrıldı desem de Kazım KOYUNCU inatla aramızda yaşamaya devam ediyor. Zaten ona da bu yakışır.
Örnek olması dileklerimle…
Bu bölüm; Politika Dergisi, Sayı 7’de yer almıştır. Tüm fazladan özellikleri ile orijinal sayıyı indirmenizi öneririz. Sayı 7’yi indirmek için buraya tıklayınız.
kultursanat@politikadergisi.com
- Gökhan DAĞ içeriği
- 14293 okunma
Yorumlar
Yeni yorum gönder