Özel Yetkili Mahkemeler Yetmedi, Sıra İdam Cezasında!..

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Bir zamandır başbakanın ağzında geziniyor idam cezası. Anlaşılan onun cephesinde bir şeyler iyi gitmiyor.

İdam cezasının geri getirilmesi gereklimidir, değimlidir? Sorusuna değişik bakış açıları ile cevap arayalım.

Şu kesindir ki, kanunların olması değil, uygulanması ve daha da önemlisi uygulanabilir olmasıdır. Kanunu uygulayacak olan da insanlardır. Ben yaptım oldu. Uygulamayanın canına okurum mantığı hiçbir demokratik ülkede, hiçbir zaman tutmamıştır.

Eski bir hâkim bir söyleşide, “verdiğim karar muhatabımı ikna etmişse o karar doğrudur, vicdanım rahattır” diyordu. Siz, biri için idam kararı bile verseniz, o “evet ben bu cezayı hak ettim” diye düşünmelidir. Değilse verdiğiniz ceza muhatabı ikna edememişse toplumu da ikna edemeyecektir. Başka bir deyişle hiçbir işe yaramayacaktır. Bu itibarla ceza konusunda yapılacak kanunlar asla ve asla siyasetçilerin tekelinde olmamalıdır. Hele idam cezası gibi bir konuyu herhangi bir siyasetçinin ağzına bile alması sakıncalıdır. Çünkü doğal olarak siyasetçinin bir muhalifi vardır ve konu sulanacaktır.

Bizde yaygın bir deyiş vardır. Bir laf duyduğumuzda “Önce lafa bakarım laf mı, sonra söyleyene bakarım adam mı” diye düşünürüz.

İsterseniz başbakanın bu isteğini birde halk mantığı ile düşünelim.

AKP hükümeti sıfır noktasında aldığı terörü hortlatmış ve bu günkü haline gelmesine neden olmuştur. Yani tek kelime ile başarısızdır. Her halde bunu kendi de biliyor ki, daha öncekilerin başarılı mahkemelerini yetersiz görüp özel yetkili mahkemeler kurdu. Herkesin bildiği birçok hukuksuzluklara, keyfiliklere rağmen herhangi bir başarı elde edemediğini “idam gelsin” düşüncesi ile ortaya koyuyor. Bunun iki sebebi olduğunu düşünüyoruz.

1)      Halk bu işlerin doğruluğuna inanmıyor, yani ikna olmadı.

2)      Hükümet terörü önlemeyi gerçekten istemiyor.

Birinci sebebin tartışma götürür tarafı yoktur. Bunca baskıya, fişlenmeye, telefon dinlenmesine, polis ve mahalle baskısına rağmen halkın büyük çoğunluğunun hükümete inancı sıfır noktasındadır. İktidar olmak için yasaların istediği oranda oy almak yeterli olabilir ama muktedir olmak o kadar kolay değildir. Siz sadece, ne yaparsanız yapın düşünmeden kabul edecek kitlenin iktidarı olursanız, dün özel yetkili mahkeme istediniz ve kurdunuz, bu günde idam cezasının geri gelmesini istersiniz. Kafanızı değiştirmezseniz muhtemelen yarın toplu katliam izni bile isteyebilirsiniz. Ama ne yaparsanız yapın bir arpa boyu yol alamazsınız. Çünkü insanları ikna edemiyorsunuz.

İkinci sebep de başlı başına idam cezası isteme nedeni olabilir. Bu gün ömrünü terörle mücadeleye vermiş komutanların hepsini Silvri de topladınız ve yargılıyorsunuz. Yargılamanın birçok bölümünün düzmece ve uydurma delillere dayandığını bunca baskıya rağmen halktan gizleyemediniz. Bundan daha da elim ve vahim olmak üzere komutanları yargılarken onları suçlamakta kullandığınız tanıklar terör örgütü yöneticileri. İnsan ister istemez bebek katilinin ne zaman yargıç sandalyesine oturtulacağını düşünüyor. Bu durumda sizin terörü önleme şansınız vamı? Pek tabii ki yok. O zaman idam cezası kim için? Uydurma delillerle içeri attığınız vatanseverler için mi?

Buraya kadar yaptığımız düşünce jimnastiği mevcut iktidarın uygulamalarına bakılarak yapılmıştır.Değilse özellikle bizim gibi bir Ortadoğu ülkesinde, (Uygulanmasa dahi) idam cezasının olmasını düşünenlerdenim. Tabii önce mevcut suç ve ceza kavramları, çağdaş hukuk anlayışına göre yeniden belirlenmeli ve gelecek şark kurnazı iktidarların istediği yere çekebileceği, ucu açık, muğlâk yapıdan kurtarılmalıdır. Hiçbir kesime hiçbir ayrılık ve iltimas tanımayan bir yapı getirilmelidir. (Örneğin meclisteki arabalar cihaz ile takip edilecekse bundan bazıları muaf tutulmamalıdır) Bu örneği toplumun en alt kesimine kadar yayabilirsiniz. En önemlisi ise bu kanunları yaparken iktidar milletvekillerinin parmaklarını değil halkın bütününü hesaba katmalısınız.

Değilse, meclisteki çoğunluğunuzla belki insanların üzerine bomba atma yetkisi bile alabilirsiniz. Ancak bu gün bin beş yüz olan korumanızı on bine çıkarma mecburiyetinden başka bir şey elde edemezsiniz.

İzmir 2012-11-11

 

Cem Osman TAMTÜRK

cem.tamturk@politikadergisi.com

Yorumlar

İdam cezası uygulansın mı?

Sevgili Tamtürk, yazınızı okudum ve beğendim. Türkiye'nin on yıllık sürecini gözönüne aldığımızda pekçok şeyin rayından çıktığını görebiliyoruz Ancak benim anlamadığım birşey var!! Bu millet afyonlanmış mı? Bal kabağı gibi ortada duran olumsuzluklar, Türkiye'nin her yanına yayılan terör olayları, yolsuzluk iddiaları, cemaatçilerin marifetleri, rantiyeciler ve dinin siyasallaştırılması ve tabi ki hukukun siyasallaştırılması acaba neden gözden kaçıyor. Seçmenleri hangi kriterleri esas alarak sandıkta oy veriyor bugünkü zihniyete. Kalemine sağlık yazınız güzeldi. Cevap verirseniz sevinirim, vermezseniz canınız sağolsun. Allah'a emanetsiniz

İdam cezası uygulansın mı?

Sevgili Meçhulyolcu: İdam cezası aklıbalik toplumlar için asla söz konusu olamaz. Bizde uygulanmasa da korkutma amaçlı da olsa olmasında yarar var. Ancak çekingem, her şeyi dejenere eden, çıkarına kullanan bu iktidar onu da kendi menfaat amacı olarak kullanabilir. aygı ve selamlar...

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.