Oyum Demirtaş'a

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Makaleme başlamadan önce şunu belirtmek isterim. Bu bir propoganda yazısı değildir. Bu yazı “Oyum Demirtaş’a ama sor bi neden?” yazısıdır.

Cumhurbaşkanlığı adayları açıklandığından beridir kime oy vereceğimi düşünüyordum ve işin içinden çıkamıyordum. Adayların hiçbiri benim ideolojilerime yakın değil. En azından Atatürkçü bile değil. Muhalefetin çatı adayının İslamcı bir aydın olması zaten başlı başına fiyasko… Derler ya kelin ilacı olsa kendi başına sürermiş diye, güya İhsanoğlu İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterliği yaptığı yıllarda (2004-2014) İslam coğrafyasının durumunu anlatmama gerek yoktur herhalde. Tüm İslam ülkeleri birbirlerini boğazlıyor…

Başbakan için bütünleştirici değil diyoruz ancak İhsanoğlu çok mu bütünleştirmiş İslam Devletlerini..? Bunu da sormadan edemiyorum kendime.

İhsanoğlu için internette oldukça fazla, iyi ya da kötü propoganda yazıları okuyabilirsiniz. Bu yazılardan anlayacağınız tek şey, İhsanoğlu’nun İslamcı olduğudur. Eskiden Atatürkçü adaylara rağbet edilirken, muhalefetin bile Atatürkçü adaylardan çekinmesi, Türkiye’nin İslamcı çizgisinde ne kadar ileriye gittiğinin bir kanıtı gibidir.

Başbakan’ı saymayacağım bile… İhsanoğlu’ndan tek farkı biraz şaibeli işlere karışmış, yalancı ve öfkeli olmasıdır. “İslamcı olsun ama yalancı ve düzenbaz olmasın” diyorsanız İhsanoğlu tam sizin aradığınız adaydır.

Peki ben?

Ben İslamcı bir Cumhurbaşkanı istemiyorum. Hadi Atatürkçü de olmasın ama İslamcı da olmasın… Şu an İslam ülkelerinin durumunu görünce İslamcı bir Cumhurbaşkanı’ndan tedirgin olmamak elde değil.

Aslında ne İslamcı ne de Atatürkçü olan bir aday var…

Demirtaş…

Eylül 2010 tarihinde, 2006 yılında yaptığı bir konuşmasında Abdullah Öcalan hakkında “Kürt sorununun çözümünde rolü değerlendirilmeli” açıklamasından sonra "terör örgütünün propagandasını yapmak" suçundan 10 ay hapis cezasına çarptırıldı; ancak hükmün açıklanması geri bırakılarak 5 yıl boyunca denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulması kararlaştırıldı. Şimdi hükümet Abdullah Öcalan ile görüşmek için randevu istemeye başladı neredeyse.

Şöyle bir baktım Demşirtaş’ın yaşam öyküsüne de; Tamam PKK’ya yakınlığı var da, diğer aday olan Başbakan’dan az değil bu yakınlığı…

Şimdi de seçildiklerini düşünelim;

Başbakan’ın seçildiğini düşünmek bile istemiyorum deyip, İhsanoğlu’nun seçildiğinde ne yapacağını tahmin etmek zor değil. Büyük ihtimalle Abdullah Gül gibi onay merciinden başka bir şey yapmayacağı aşikar.

Peki Demirtaş;

Kürt sorunuyla ilgili hükümetin adım atmaması durumunda hükümete baskı unsuru olabilmek için her fırsatta hükümetin önünü tıkayacağı kesin. Bu da hükümetin aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık ikileminde kalmasına sebep olacaktır. Olur olmaz yasalar çıkarmasını bir nebze olsun yavaşlatacaktır. Başkanlık sistemine karşı oluşu da Başbakan’ın önünü tıkayacak bir durumdur.

Demirtaş’ın Cumhurbaşkanı olması, Güneydoğuanadolu’nun PKK’nın eline geçmesini doğuracağını ise hiç düşünmüyorum. Cumhurbaşkanlığı yetkileri maalesef buna izin vermez. Hatta mevkisi gereği bu konudan uzak bile duracağını düşünüyorum.

Yine de belirtmek isterim ki, bu adaylardan hiçbirini beğenmiyorum, sandığa gitmemeyi düşünüyorum ancak sırf Başbakan kazanmasın diye birine oy vermem gerekiyorsa da, Demirtaş’a verirdim oyumu…

 

Ümit MİNEL

umit.minel@politikadergisi.com

Yorumlar

Bütün Yollar Roma'ya (Bölücülüğe) Çıkıyor!

Sevgili Ümit; Bütün mesele işte burada! Seçmeni; ölümü gösterip sıtmaya razı etme stratejisi işte böyle çalışıyor. Öyle ki razı olunan sıtma dahi sonuçta ölüme götürmektedir. Bu cumhurbaşkanlığı seçiminde senin gibi yüzbinlerce, hatta milyonlarca seçmen; önce diktatör Erdoğan’a karşı olmak, sonra dinci gerici (veya siyasal İslamcı) birinden kaçayım derken bölücüye oy verme çelişkisiyle karşı karşıya kalacak. Bu olay, ülkemizin içinde olduğu çıkmaz bakımından ibret verici! Aday İhsanoğlu, kimlik ve kişiliği ile siyasi İslam’ın adayı. Demirtaş ise meclisteki kravatlı PKK’nın adayı. Emperyalizm, siyasi İslam projesiyle BOP’u gerçekleştirmeye yani Türkiye’yi bölmeye çalışıyor. Başbakan Erdoğan zaten BOP eş başkanı! Üçüncü aday Demirtaş ise kravatlı PKK’nın adayı. PKK’nın da nihai amacı, 2. İsrail olarak bölgede bir Kürt devleti kurmak. Yani sonuçta bütün adaylar bölücülüğe çalışıyor! Bence en doğrusu; seçime katılıp, protesto anlamında BOŞ oy kullanmaktır! O da şaibe nedeniyle “dolu” olarak sayılabilir! Selam ve saygılar.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.