Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Ba(*)baya Mektup
- Gerçeklerle Yüzleşmek
- O Dediğin Şey Bayrak Değil, Trafik Işığı!
- Referandum AKP İçin Bir Güven Oylamasıdır…
- 12 Eylül Tatilciye mi, AKP’ye mi Yararlı?
- Canımı Seve Seve Vereceğime And İçtim!
- Cumhurun Tarafıyız!
- Alternatifsizleştirme Projesi
- Tünelin Ucundaki Işık…
- "Utanıyorum!"
- Benden Adam Olmaz...
- Kapitalizmin ''Küçük Sırlar''ı
- Güvendiğimiz Dağlara Kar Yağarsa?
- 12 Eylül'de ,12 Eylül Darbesi'ne Hayır Demek İçin 12 Gerekçe
- Kırmızı Kitap Sarardı
Onlar Oynayacaklar, Biz Oylayacağız. Mühür Bizde.
“MADDE 6 –Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 53 üncü maddesinin kenar başlığı “A. Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” olarak değiştirilmiş, üçüncü ve dördüncü fıkraları yürürlükten kaldırılmış ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir.
Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar kanunla düzenlenir.”
Bu maddeyi iyi incelersek memurlara bir şeyler vermiyorken ekonomik yaşama hakkını alıp götürdüğünü onları köleleştirdiğini görüyoruz.
Anayasaların yapılış nedenlerinin bekli de en önemlilerinden biri, yasamanın yaptığı kanunların demokrasi, insan hak ve özgürlükleri gibi genel, bizim mevcut Anayasamızda bulunan ilk üç madde gibi özel maddelere aykırı davranışın önlenebilmesi içindir. Yani yasama, adı geçen konuları ihlal eden bir kanun yaparsa Anayasa mahkemesi mevcut anayasa hükümleri çerçevesinde o kanunu iptal eder.
İyi niyet sahibi olmayan yürütmelerin yargı ile kavga etmelerinin baş nedeni de budur. Bu durumda niyet iyi de olsa, olmasa da, elinde sayısal çoğunluğu bulunduran yürütme anayasanın ilgili maddesini değiştirerek getireceği kanunun iptal edilmemesini sağlamak ister.
Referandumla kabul ettirilmek istenen düzenlemede “Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar kanunla düzenlenir.” İfadesi ile hemen her konu kanun koyucuya bıraklırken, “Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir.” Paragrafı ile bu konudaki bütün mevcut ve yapılacak kanunların kötü bir tiyatro oyunu olmaktan öte gidemiyeceği kesindir.
Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, asla bir sosyal devlet mantığına sahip olmayan iktidar günümüze kadar çalışanı ile adil bir anlaşma yoluna hiç gitmemiştir. Sendika yöneticilerinin büyük bir kışmını yandaş hale getirmesine rağmen yinede sonucu çoğunlukla hakem kurulu belirlemiştir.
İktidarın kendi adamlarından, kendi oluşturduğu bir kurul, üstelik kararları kesin olan, yargı yolu kapalı bir kurul son kararı verecekse, memurun iktidarın kölesi haline getirilmesi an meselesi olacaktır.
Korkarım bu referandumdan “evet” çıkarsa memurlar bir dahaki toplu sözleşmede zam olarak kaç kilo gıda veya kömür alacağını düşünecektir.
Bu gün yanlız bu maddeye değindik. Görüldüğü gibi Türk insanına çok kötü bir oyun oynanmaktadır.
Onlar oynayacaklar, biz oylayacağız. Mühür bizde.
- Cem Osman TAMTÜRK içeriği
- 5282 okunma
Yorumlar
Yeni yorum gönder