Öğrenciyle Savaş Mübah, Terörle Savaş Günah

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

 

  
   Ergenekon kökenli, Devrimci Karargâh Örgütü kışkırtması sonucu öğrenci eylem ve protestolarıyla, refah düzeyi yüksek ve mutlu toplumuzun huzuru bozuldu son günlerde. Rastlantısal olmayan ekonomik büyümemizle, milli gelirden aldığı payın15.000 dolara çıktığı, enflasyonun tek haneli rakamlara düştüğü, sağlıkta ve eğitimde çağ ötesi reformların yapıldığı, darbelerin ve faili meçhullerin üzerine gidildiği, süratle ileri demokrasiye geçildiği bir süreçte, altın çağını yaşayan milletimizin huzurunu kaçıranlara yönelik, Gölcük Donanması basılarak, Çağdaş Yaşam ve Çağdaş Eğitim Vakıflarını terör yuvasına dönüştürenlerin cezasını vererek, savcı ve yargıçlarımızın üstünlüğünü, pardon; hukukun üstünlüğünü koruyarak, gerekli tedbirleri almaktan kaçınmayan iktidarımızla gurur duyuyoruz!
   La Fontaine’den masallar, daha gerçekçi olurdu bu satırlardan sonra değil mi? Yandaş medya ve mevcut iktidarın, umumi manzarası bu. Ancak sokağa çıktığımızda, adım başı dilenciyle karşılaştığımızda, çöp tenekelerinin önünde kuyrukları gördüğümüzde, bakkaldan ekmeği, pazardan domatesi, fasulyeyi, kasaptan eti almak için elimizi cebimizde attığımızda, ne cepten 15.000 dolar çıkıyor ne bir refah artışı ne de 2002’de ki fiyatları etiketlerde görebiliyoruz. Darbe safsatasıyla ve ne idüğü belli olmayan açılımlarla çelişerek, faili meçhullerin araştırılmasına karşı çıkan, öğrenciye, eleştiriye, muhalefete tahammülü olmayan iktidar partisini görünce, ileri demokrasiye geçtiğine inananlara zaten kargalar bile gülüyor. Referandum öncesinde, terörist başıyla görüşüldüğünü, pazarlık yapıldığını ispat etmeyenleri ‘şerefsiz’ ilan eden, referandum sonrasında ‘devlet herkesle görüşür’ diyen Başbakanı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğini teröristlere burs veriyor diyerek itham ederken, kendileri terörist başının avukatlarıyla gazetecilik adı altında, cemaat mesajlarını iletip pazarlık yapan cemaat temsilcisini, onların anlayacağı şekilde, ‘Hacı olmayacak hacıyı, deve üstünde yılan sokar’ , sözüyle uyarmayı insaniyet namına bir borç bilirim.
   Taze, bol yumurtalı protestolardan sonra, ‘Bu kadar bol paranız varsa, omlet yapın’ diye öğrencilere tavsiye veren Başbakanın kendisi, galiba, yetmeyen maaşıyla 3 öğünü peynir, ekmekle geçiriyor. Simit satmakla övünen zatı âlileri, anlaşılıyor ki bugün, ne yumurtanın ne simidin fiyatından haberi var. Biz, kendisinin 3 öğün mü 5 öğün mü artık, o öğünlerde neler yediğini bilemeyiz ama öğrencilerin 3 öğünde, yumurtadan başka bir şey yemek için alım güçlerinin olmadığını gayet iyi biliyoruz.
   Öğrenci eylemlerini, terörden daha tehlikeli gören bu anlayışın bir de çelişkilerine bakalım. ABD’nin 11 Eylül sonrasında, tıpkı bugün bu iktidarın da örnek aldığı gibi demokrasi çığırtkanlığı yaparak Irak’ta, Afganistan’da, Pakistan’da milyonlarca masum insanı katletmesine terörle savaş adına müttefik olurken, kendi ülkenizde 30 yıl boyunca kalleşçe kan akıtan, milyarlarca dolar zarar uğratan bir terör örgütüyle müzakere yapmak çelişki değil midir? O terörist örgütün mensuplarını, açılım adı altında, ayaklarına gönderdiğiniz yargıçlarla karşılarken, eli kanlı vatan hainlerine karşı ‘analar ağlamasın’ hissiyatı gösterirken, bu ülkenin üniversitelerinde bin bir zorluklarla okuyan, demokrasinin yolunun örgütlülükten geçtiği bilinciyle hareket eden, en doğal demokratik hakları olan, gösteri ve eylem hakları karşısında, nedir peki bu şiddet bu celallenme? ‘Öğrenciler de polise vurdular’ bahanesiyle karnında ki bebeğe kadar çakarken, senin vatanına, toprağına göz dikenlerle, vatandaşına, askerine, polisine kalleşçe bombalar atanlarla müzakere neyin nesi? Yoksa sizin dininizde, öğrenciyle savaş mübah, teröristle savaş günah mıdır?
Oğuz Kemal ÖZKAN

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.