Muhsin Yazıcıoğlu’nun ardından

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Ali İhsan Uğuz

Helikopter kazasında yaşamını yitiren BBP Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun ardından çok şey yazıldı çizildi. bazıları anılarını anlattı bazıları düşüncelerini. Bütün yazılanlardan iki tanesi çok ilgimi çekti. Önce sizlere bunları sunalım. Prof. Süleyman Ateş yazısında bir toplantıya daveti edilen Muhsin Yazıcıoğlu’nun konuşmasından alıntılar yapmış.

 

“Biz 70’li yıllarda Türkiye’de sağ-sol kavgası içindeydik. Koskoca ülke bize dar gelmişti. Bu geniş topraklara sığamıyor, kavga ediyorduk. 1980 darbesiyle bizi içeri attılar. Hapishanede, dışarıda kavga ettiğimiz karşıt düşünceden insanlarla beraberdik. Biz dışarıda koca topraklar içine sığamıyorduk ama hapishanede daracık bir koğuşa sığmıştık. Aramızda kavga yoktu. Güzel geçiniyorduk. O halde biz dışarıda niçin kavga ediyorduk? Demek ki bu kavgalarımız aslında boştu. Birbirimizi yanlış anlamamızdan kaynaklanmıştı. Biz eğer konuşur, hoşgörülü davranır, karşılıklı olarak düşüncelerimize saygı gösterirsek kavga etmemize hiç sebep yok. Pekâlâ bu ülkede barış içinde yaşayıp gideriz.” (Süleyman Ateş 31.03.2009 tarihli Vatan gazetesindeki yazısından)
 
Sayın Reha Muhtar seçimler sebebi ile İstanbul’a gelen Muhsin Yazıcıoğlu ile baş başa yedikleri bir yemekte sohbetten alıntılar yapmış.
 
Kim bilir kaç kez, öldürülen arkadaşlarımın arkasından ağlarken ve haykırırken dolaylı olarak onu anmıştım...

Şimdi aynı masada beraber yemek yiyorduk...

Yıllar bizi öğütmüş, o hapse girmiş 7.5 yıl yatmış, hapishanede bir zamanlar öldürmeyi düşündüğü solcu gençlerle dost olmuştu...

Papermoon’daki yemekte “12 Eylül günlerinde cezaevinde, görüşmelerde solcu gençlerle nasıl yakınlaştığını anlatıyordu” bana...

Kim bilir belki de geçmişin bir muhasebesiydi yaptığı...

“Baktım cezaevinde bizim komünist dediğimiz, bunlar birbiriyle yatar kalkar, bunlarda namus kavramı olmaz” dediğimiz solcular, aralarında dert yanıyorlar...

Görüşmecileri onlara “Sizden sonra ODTÜ Dev-genç’i bıraktı Sev-genç’li oldu... Millet ağaç altında öpüşür sevişir oldu...” diye dert yanıyorlar...

Bunu duyunca Muhsin Yazıcoğlu “Vay anasına” demiş, “Biz de bu komünistleri birbirleriyle yatar kalkar zannederdik... Bu konularda bizden farkları yokmuş... Bunlar da karşıymış Sev-genç’li tiplere...”

Devrimcilerin ve ülkücülerin “birbirinin zıddı da görünse toplumsal kurtuluşları” dayanak aldığını o Papermoon yemeğinde söyledi bana...

“Şimdi herkes bireysel kurtuluşu arıyor... Bizim solla bakışımız farklıydı... Ama temel toplumsal bir kurtuluş arayışıydı... Bencil değildik biz...” (Vatan gazetesi)
Yine Devrimci Yol siyasi hareketinin yöneticilerinden olduğu iddiasıyla gözaltına alınan ve Muhsin Yazıcıoğlu ile aynı koğuşta kalan Nasuh Mitap şöyle anlatıyor.
2,5 Metrekarelik koğuşta kalıyorduk ve askerlerden yediğimiz dayaktan sonra birbirimize su veriyorduk. Dışarıda düşman olduklarımız ile mecburen iletişim kuruyorduk. O günler çok şey konuştuk. Bana solcuları hep yanlış tanımış olduğunu belirtirdi.
 Yukarıda yaptığım üç alıntıda aslında bir dönemin gerçeğini ortaya koyuyor. 1970 yılların sonunda Muhsin Yazıcıoğlu Ülkücü Gençlik Derneğinin Başkanı. Yani çok şey biliyor ve birçok eylemin yakından tanıdığı. Hiç tanımadığı kendisine öğretilen ( Ya da beyni yıkanmış) Devrimciler hakkındaki bir sürü olumsuz yargılarla onları düşman bellemiş.
Bir an için onlarında bu ülkeyi sevebilecekleri onların da vatansever olabileceklerini düşünmemiş. Ona göre solcular yok edilmesi gereken vatan hainleri. Onlarda namus, ana avrat yargısı ne arar. Onun gibi düşünenlerin yok ettikleri binlerce genç. Katledilen, yok edilen kasabalar şehirler. Nice yanan ana yürekleri, ateş düşen ocaklar.
Peki bütün bunlar ne için yapıldı. Bugün MHP Başkanının görüşmek için naz ettiği Obama’nın başkanlığını yaptığı ABD’nin çıkarları için. Ona hizmet ettiklerinin bile farkına varmadan beyinsel olarak köreltilen ve komanda kamplarında yetiştirilen binlerce genç kendi ülkesinin vatandaşlarını öldürdüler. Sonra onların kullanma süreleri bitti ve 12 Eylül sonrası öldürmek istedikleri ile birlikte cezaevlerine tıkıldılar.
Geçmiş geçmişte kaldı diyemiyoruz. Bugün hala Alperen ocakları veya Ülkü ocaklarına gidip gelenler gençler bu seferde aynı amaç doğrultusunda fakat biraz farklı bir anlayışla beyinleri yıkanıyor. Onlara göre solcu denilen her kes PKK’lıdır. O zaman saldırın onlara. Şimdilerde Üniversitelerde çıkan olayların arkasında bu anlayış yatmıyor mu.? Bu seferde yine 20 yıl 30 yıl sonra biz yanılmışız onlar PKK’lı değil miymiş diyecekler. BU nefret bu kin ne zaman bitecek. Polislerde aynı değimli? Bir Mayıslarda yada öğrencilerin en masumane eylemlerinde acımasızca saldırmıyorlar mı? Daha birkaç ay önce Engin Ceber işkence ile öldürülmedi mi. Sanki onlar bu ülkenin çocukları değil sanki onların yürekleri yanan ana ve babaları yok. Onlara bu nefreti aşılayanların bir tek amacı var. Kendileri için en büyük düşman belledikleri Devrimcilerin başlarını ezmek. Çünkü Devrimciler biraz güçlenseler onların iyi giden çıkarlarına çomak sokacaklar. Adalet diyecekler, halkı kandırmayın diyecekler, din, ırk ve cinsiyet sömürüsü yapmayın diyecekler. Gözü açılan halkı idare etmek zor olacağından vurun abalıya.
Bugün maalesef halâ Devrimcileri düşman belleyenler yukarıda belirttiğim bir zamanlar sizin gibi düşünen Muhsin Yazıcıoğlu’nun sözlerine kulak verin. İlerde pişman olacağınız şeyler yapmaktan ve maşa olarak kullanılmaktan vazgeçin. Şunu iyi bilin ki bizler bu ülkeyi çok seviyoruz.
 
Saygılar.
iletisim@politikadergisi.com
                                                                                                                                                                                                                                    
 
 
 

 

Yorumlar

Olaya niye sadece ülkücü

Olaya niye sadece ülkücü milliyetçi kesimi yargılayarar başlıyosunuz solcu komünist kesim çokmu masum iki tarafta birbirine çok şey yapmış komünist kesimde ülkücüleri öldürdü teşkilatlarını bombaladı kahvelerini taradı ocaklarını bombaladı soruyorum size sayın Ali bey solcu kesim neden hep kendini sütten çıkmış ak kaşık yapıyo size görede sağcıların hepsi gerici yobaz cahil faşist sol bu ülkede niye iktidara gelemedi biliyomusunuz ben söyleyeyim bencilliği ukalalığı yüzünden dine bakış açısı yüzünden dindara bakış açısı yüzünden fakultelerde aynı görüşe mensup solcu arkadaşlar birbirlerine tahamül edemiyor sayın Ali bey solda hep bir isyankarlık hep bir fevriylik hep bir nankörlük hep bi hainlik olmadımı her solcu böyle demiyorum ama çoğunluğuda bu tamam bizim görüşe mensup arkadaşlarda ne kadar savundukları görüşün adamı oda ayrı bi konu ama lütfen tek taraflı suçlama yapmayınız.SAYGILAR

Asena Sibel'e Niye sadece ülkücüler.

Sizden sonra yorum yapan Evren Yelkanat arkadaşım
sizin sorduklarınıza yanıt vermiş.Benim Evren'in sözlerine çok fazla ilave edecek birşeyim yok. Yalnızca şunu söyleyebilrim. Savunma sırasında eylem yapmak farklıdır saldırı yapmak farklıdır. Bir de ben hiç bir devrimcinin
ortaya çıkıpta ya bizim Ülkücüleri hiç tanımamaış onlarda bizim gibiymiş dediğini ne duydum ne de okudum. Eskiden devrimci olupta şimdilerde liboş takılan çok sayıda kişi var. Onlar bile geçmişimizde tezgaha gelmişiz yada benzeri sözleri söylemezler. Çünkü biz kendilerine ülkücü denilenleri o kadar iyi tanıyoruz. Biz onların ne olduğunu iyi biliyorduk ama onlar bizi hiç tanımadılar.

Aynı Tezler

Solcuların fraksiyonlara ayrılması, solun dünya görüşünün zenginliğinden ileri gelir. Faşistler gibi bir şeyi mutlak doğru olarak algılayıp sonra da o fikire tapmazlar. Kurdukları derneğin adı bile Komünizmle Mücadele Dernekleri olan faşistlerin katliamlar üzerine söz söyleme hakkı olduğuna inanmıyorum. Kendi düşüncesini yaymak yerine başka bir düşünceyi yok etme amaçlı kurulan bu dernekler, Türkiye'de faili meçhul cinayetlerin zaman zaman tasarlayıcısı zaman zaman da tetikçisi olagelmişlerdir. (Fethullah Gülen de bu derneklerin Erzurum Şube Başkanlığını yapmıştır.)

Derin devlet (Gladyo) dediğimiz sürecin ortaya çıkmasıyla, Türk-İslam sentezi adı altında ne idüğü belirsiz bir ideolojiyi yaymak yerine "Komünist Avı"na çıkan faşistlerin, devlette ki derin çetelerle işbirliği içinde oldukları da ayyuka çıkmıştır.

Sol'un Türkiye'de iktidar olamamasının nedenini de öğrenmek istiyorsanız; Türkiye'nin İnsani Gelişim Endeksinde yerine bakabilirsiniz. Türkiye'de ki insan prototipinden ancak AKP veya MHP iktidarı çıkar. Sol bir parti olmamasına rağmen halkın büyük kesimlerinin sol parti olarak algıladığı CHP bile bu ülkede tek başına iktidar olamaz.

Hep siz sormuşsunuz,bir kere de ben sorayım:

1950 yılından beri hiçbir sol parti iktidar olmadı.

Ülkeyi aralıksız 59 senedir sağ iktidarlar yönetiyor. 59 yılda Türkiye'yi sağ iktidarlar nereye getirdiler?

Gazi Mustafa Kemal zamanında gerçekleştirilebilen atılımlara benzer hangi atılımları hayata geçirdiler?

ülkemiz ve geleceğim tehlikedeyken ,geçmiş deşmenin faydası yok.

bugün koministmi kaldı ,faşistmi kaldı ,solcumu kaldı ,sağcımı kaldı uyanın biraz. şu an ülkemizde ümmetçi var ümmetçi yapıya karşı mücadele edenler var. ülkenin geleceği tehlikeye girmiş göremiyormusunuz siz. eskiyi tartışırken ülke babalar gibi satılıyor ,mal kaçırıyorlar , çoluk çocuk mal servet sahibi oluyor ,sizin derdinize bakya. bizim hayatımızı mahveden 70 li yılları yaşamamız 68 kuşağı ve o ortamı yaratanlar ,seyredenler yüzünden olmuştur ,bütün vebal günah onlarındır. bugün ocaklardaki ülkücüler iyi bir atatürkçü ,iyi bir cumhuriyet savunucusu ,iyi bir vatan sevdalısı olarak yetişir. ülkücüler dindar olabilir müslümandır ne var bunda. ama dinci değildir ,ümmetçi veya onun bunun muriti asla değildir. ülkücüler ülkeyi bölmek isteyen vatan hainlerine karşı ,gerekirse mücadele vermeye hazırdır. ... mucahit kubilay

Mücahitkupi'ye:Geçmişle geleceğin bağlantısı

Geçmişi unutalım bugüne bakalım diyorsun. iyi diyorsun,
yazımın son bölümünde bununla ilgili değerlendirmelerde bulundum. Daha dün nato ile ilgili devrimcilerin protesto eylemlerini yapan Devrimci öğrencilerin üzerine kimler saldırıyor. Vatanını seven ülkücünün Nato ve ABD'yi protesto eden Devrimcilere saldırmasımı gerekir yoksa onlarla bilikte protesto mu etmesi gerek. Bu nasıl bir garip anlayış. her devrimcinin PKK lı olduğu gibi saçma bir varsayımı bunların beynine kimler sokuyor. Bu nasıl vatanseverlik. Bu ülkede vatansever olmak için illede ABD'nin yalakalığı mı yapmak lazım?.

oku okuda baban gibi...

Birileri ulusal tehlikenin sadece dinden geleceğini zannediyor ki, ülkücülerin ısrarla Atatürkçü ve vatan sevdalısı(!) olduğunu bağırıyor.
Demek ki silah, uyuşturucu kaçakçılığını, kumarhane işletmeciliğini, fuhuş ticaretini, gasp, tehdit, şantaj yollu iş kesilen tahsilatcılık zanaatını da bizim komşunun tavukları yapıyor.. pes yani.
Şu hallerine bakmadan vatan millet ümmet sevgisinide kimseye bırakmıyorlar mı, şaşıyorum.
Hanımlar, beyler biz bunları uydurmuyoruz. Bu gün reis diye tapındığınız adamların sabıka dosyaları sıradan bir ansiklopedi de bile mevcut.
Ocaklarda kafanıza sokulan menşei bellisiz kahramanlık destanlarından az biraz arınıp da zahmetle bilgi toplamaya yönlenip, hiç değilse en taraflı gördüğünüz kanalın haber bültenini dahi biraz daha dikkatle izlerseniz, bizim sözlerimize de böyle 500 metreden aşağı çakılır bir yüz ifadesiyle şok olup kalmazsınız.
Destur ya. Neredeyse Deniz'e Mahir'e kadar uzayacak diliniz.

HEPSİ AYNI CACIK

KALİTELİ ÜLKÜCÜ VAR MI BİLMİYORUM YİRMİ YAŞINDA BİRİ OLARAK SAĞ SOL ÇATIŞMASINI GÖRMEDİĞİM İÇİN KAREKTER ANALİZİ YAPMAK YANLIŞ OLUR.BİLDİĞİM TEK BİR ŞEY VARSA ÜLKÜCÜSÜDE SOLCUSUDA BİRİLERİNE BİR ZAMANLAR ALET OLMUŞLAR VE BEDELİNİ ÜLKEMİZİN GÜNAHSIZ İNSANLARI ÖDEMİŞTİR.
KARL MARKS DAN BİR ALINTI.MARKS A SORMUŞLAR SOLCULAR MARKSİZM İ DOĞRU ANLADILAR MI ?MARKSIN VERDİĞİ CEVAP DİKKATE DEĞER .'ŞAHSEN BEN MARKSİZT DEĞİLİM'
ŞİMDİ ÜLKÜCÜLERE; MİLLİYETÇİLİĞİ, DİNİ DOĞRU ANLADINIZ MI? DİYE SORSAK BİR ÇOĞU BEN ÜLKÜCÜ DEĞİLİM DER

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.