Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Niçin “Soruyu Sormak?”
- İki 12 Eylül
- TSK’ya Biçilen Kaftan
- Kitap, Düşünmek, Anlamak Ve Sonrası…
- Sabun!
- “İnsanlık Anıtı’nı Yıkın!..” Fermanı
- O Türden Kişiler, Birileri ve Biz…
- Hukuk Devleti, Harbiye Marşı ve Vatan Marşı
- Go Home Türkiye!
- Her İnsan Kendi Kafasından Asılır
- İşte 12 Eylül Kültürü: Türkiye Sondan İkinci
- Özerklik, Öcalan ve Kent Meclisleri
- Edep Ya Hu! / (Akrostiş)
- Örtülü Özgürlük
- 4.Murat Fermanı ve Anayasa'nın 58. Maddesi
Muhalefet Yapmak Üstüne
Muhalefet nasıl yapılırsa yararlı olur?..
Bizce iki türlü:
1.- İktidarın hata, zaaf ya yanlışları üzerinden ve bu olumsuzlukları açığa çıkartıp, bunlara dayanarak…
2.- Kendi programınızı gerçekçi bir biçimde tespit edip, bunları halka anlatıp, inandırarak…
Halkı, iktidardan daha iyi olduğunuza inandırmak için onları yerin dibine batırmanız gerekmez.
Ve hatta daha da kötü sonuç getirir…
Önemli olan, iyi taraflarınızı ortaya koyarak, halk nazarında iktidardan daha iyi şeyler yapabileceğiniz konusunda bir güven yaratmaktır.
Kişileri hedef alan, onları karalayan bir strateji sizi hiçbir yere götürmez; götüremez…
Böyle bir strateji sizin de, eleştirdiğiniz kişilerle aynı düzeyde ve aynı düzlemde olduğunuz sonucunu ortaya çıkarır.
Karşı tarafın açıkları ve yanlışları sizin artı puanlarınız değildir.
Bunlar, sadece eleştirdiğiniz kişilerin eksileridir.
Oysa halk sizi, artılarınıza inanırsa seçer.
İktidardakilerin eksileri nedeniyle, onların değil de, sizin tercih edileceğinizi ummak, eski deyimle “ehveni şer” olmayı peşinen kabul etmek anlamına gelir.
Ehveni şer… Yani kötünün iyisi!..
Yani gerçekte iyi değil; kötü yanında sanal olarak iyi gibi görünen bir unsur…
Eğer siz daha başlangıçta bu seçenekle yola çıkarsanız; yani ehveni şer olmayı seçerseniz, bu tutum sizin gerçekte “iyi” olmadığınızı itirafınızdan başka bir şey değildir.
Bırakın Recep beyin, Devlet beyin ya da diğer feşmekân beyin kötülükleri, zaafları ya da eksiklikleri ile uğraşmayı…
Siz kendinizse bakın.
Onları yere çalmakla ulaşılacak bir menzil yoktur.
Gazi Mustafa Kemal, Padişah’a muhalefet ederek bu ülkeyi kurtarmadı…
Bu ülkenin temel sorunlarına çare üreterek, bunlar için mücadele vererek Atatürk oldu!..
Ne yaptı?
Öncelikle asıl hedefi tespit etti.
Bu hedef neydi?
Emperyalizme karşı topyekûn bir mücadele vermek ve vatını kurtarmak.
Topyekûn bir mücadele nasıl verilebilirdi?
Tüm halkı örgütleyerek, birleştirerek…
Onun muhatabı [ya da rakibi] ülkeyi yabancılara teslim eden Vahdettin değildi.
Onun hedefi Vahdettin’in arkasındaki emperyalist güçlerdi.
Bu güçlerle ortaklık kuranlar da hedefteydi. Ancak, onların hedefte olması esas hedefi gölgelemiyordu… İkinci plana atmıyordu. Stratejinin birincil meselesi haline getirmiyordu…
Muhalefet bir karalama sanatı değil… Daha iyi hizmet verme konusundaki “demokratik” bir yarıştır.
Çünkü karalama, karalayan kişileri de ister istemez pisleten iki ucu “kirli” bir değnektir.
Ve bu değneği kullanarak iktidara gelenlerin, yol boyunca terkilerinde biriktirdikleri atık maddeler, onları öncekilerden daha “temiz” kılmaz…
Bu gerçeklerin tartışılmadığı bir ortamdan da halka umut veren yeni iktidar doğamaz…
farukhaksal@politikadergisi.com
LÜTFEN “TIK”LAYINIZ:
- Faruk HAKSAL içeriği
- 15583 okunma
Yorumlar
ZIKKIMLI GÜNLER BİZİ BEKLİYOR
sy başbakanımız her zaman , nutuk arası şiirler okur.
mehmet akif ve necip fazıl dan göndermeler yapardı.
şimdi ünlü şairimiz , tefik fikret aklına geldi.
kimin içkisine karışılıyor , dedi.
herkes aksırıncaya tıksırıncaya kadar içiyor , dedi.
mevzu tıksırıncaya kadar içenler.
biz farkında olmadan ,
ülkemizde içenler ve içmeyenler sayımı yapılmış.
içicilerin , tıksıranların , aksıranların sayısı tahminden çok fazla çıkmış.
çatlayıncaya kadar , patlayıncaya kadar yiyenler ,
bu işe şaşmış kalmış..
yiyiciler bu günlerde , içicilerin sorunlarına çareler arar olmuşlar.
alel acele , tıksıran ve aksıran yasa tasarısı meclise sunuldu.
yeni ek düzenlemeler yapılarak.
alt ve üst komisyondan zıttt erenköy hızıyla geçti bile.
çok yakında mecliste , eller havaya oylması yapılacak.
meyhane ve birahane açanlara ve işletenlere ,
20 yılda geri ödemeli , sıfır faizli krediler verilecek.
işverenin ödeyeceği vergi ve sigorta pirimlerinde ,
çok büyük devlet teşfik takviyeleri verilecek.
alkollü içeceklerin , kdv ve ötv sine ,
öteleme yerine gerileme indirimleri yapılacak.
bilecik pazaryeri ilçesindeki sit tir alanları ,
şerbetçi otu ekilmek üzeri , köylüye bedava verilecek.
pazaryerinde üç , bellakoma da 5 bira fabrikası kurulması için ,
beleş arazi ve geri ödemesiz teşvik kredileri dağıtalacak.
ülke genelinde marketlerde satılan 0 promilli ,
kola , gazoz ve meyvasularının alayı yasaklanacak.
ayran , hoşaf , çay ve neskafe bundan sonra ,
eczanelerde receteli satış başlanacak.
büyükşehir belediyeleri pilot bölgeler olacak.
ilk olarak ana kartellere ve ana caddelere ,
bira ve rakı şebeke hattını devreye sokacak.
belediyeler sayaçları patagonyadan ucuza ithal edilecek.
bugünden sonra milleti ayakta uyutma plitikası sona erecek.
körkütük sarhoş plitikaları başlayacak.
sadaka siyasetine ek olarak , zıkkımlı siyasetler yapılacak.
_______(üçbeş_köyün_tiriviri_yazarı)__________AYYAŞ_KUBİ
Yeni yorum gönder