Makbul Olan Sokak Devrimi Değil, Sandık Devrimidir...

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

TAKSİM GEZİ PARKI protestolarından ötürü makale yazan köşeyazarlarına göre, tüm suçlu muhalefet partileri... Siyasal partiler, demokrasinin vazgeçilmez unsuru diyeceksin... Sonrada bilip-bilmeden meydanlarda protesto gösterisi yapan kitlelere, destek veren siyasî partileri, eleştireceksin, hedefe koyacaksın... Günümüzün yılmaz yandaş liberalleri, her nedense, yaşanan gelişmelerde sürekli olarak iğneyi çuvaldıza batırma hicvinde, muhalefete sataşmakta...

 

Muhalefetin göstericileri manipüle ettiklerine yönelik bir kanıt var mı ki ellerinde, böyle toptancı bir bakış açısı sergilenmekte? Polislerin, orantısız güç kullanmış olması pekâlâ eleştirilmeli, bazı görüntülerde polislerin göstericilere reva gördükleri muameleleri, irkilerek izledim.

Tamam da, birkaç işgüzâr memur yüzünden, tüm kolluk kuvvetlerini töhmet altında bırakmak, hakkaniyete sığar mı?

 

Güvenlik kuvvetlerinin de her sektörde ve kurum da olabileceği gibi üstleri var; yani polislerin bir "İTA AMİRLERİ" var... POLİSLER, zannetmiyorum ki, kafalarına göre protestocu kitlelere müdahale etsinler. Evet, protesto eden kitlelere sıkılan gaz ve tazyikli suyun pek orantılı ve ölçülü olduğu söylenemez... Ama... Sizler de fark etmediniz mi? Göstericilerin taşkınlıklarını, cam-çerçeve indirme yarışlarını, vatandaşların arabalarını yakmalarını, kamu mallarını talan edip yakmalarını... Görmediniz mi? Sizce, bu tip davranışlar, barışçı toplumsal eylem kategorisinde değerlendirilebilir mi?

 

Bana bu görüntüler, daha çok PKK yandaşlarının metropollerde yaptıkları taşkınlıkları hatırlattı. Molotofkokteyli ile araçların yakılması, kaldırım taşlarının sökülerek, güvenlik güçlerinin üzerine savrulması... Sanırım, pek barışçıl amaçlı idi. Tabii ki, günlerdir sürdürülen toplumsal direnç eylemleri, artık sadece bir "ağaç" meselesine dayandırılamaz. İnsanların, yıllardır biriktirdikleri, belleklerinde yer tutmuş nahoş gelişme ve hadiseler, bu vesileyle patlak verdi. Burada güvenlik güçlerini suçlamak yerine, neden onların mülki amirlerini suçlamıyoruz?

İstanbul Valisi?

İçişleri Bakanı?

Bu zat-ı muhteremlerin, hiç mi kusurları yok, bu insanların içini burkan ve yeter artık dedirten manzaraların yaşanmasında? Evet...

Toplumumuz, artık patlama noktasına getirilmişti ve görünen o ki cin de şişeden çıktı, yalnız umarım bu demokratik eylemler, birileri tarafından başka amaçlar için payanda yapılmaz. Büyük resme baktığımızda, oluşan genel kanıya katılmamak şimdilik elde değil: O da, bu toplumsal tepki ve gösterilerin "sivil" karakterli olması... Gerçekten de gösteri alanlarına gitmiş, göstericilerin arasında bulunmuş köşeyazarlarının izlenimlerini okuduğunuzda, bu minvalde bir görüş birliğine ulaşabiliyorsunuz. Genel kanı üzerinden gidildiğinde sivil karakterli demokratik eylemlerin, daha fazla vandalizm görüntülerini andırmayacak boyutlarda devam etmesi, kamuoyunun beklentisi olmalıdır... Bir de bu yaşananların muhalefet tarafı var ki... Umarım, kendilerine buradan iyi dersler çıkarırlar...

 

Erhan SALMAN

erhan.salman@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.