Kurbanlık Kriz

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

   Tüm dünya kriz ateşiyle kavrulurken, bizim politikacılarımız durumun panikle karşılanmaması gerektiğini savunuyorlar. Krizden Türkiye etkilenmeyecekmiş ya hani!

   Biz neyi savunuyoruz uzun zamandır?

   Krizin acısını çok çeken ülkemizin bunu artık içselleştirdiğini..

   Belki de krizlerden yorulan halk artık krizlerin varlığını hissetmez oldu. Her an krizle yaşamaya alıştığımız için krizin gelip gittiğinden bile haberdar değiliz.

   Recep Tayyip Erdoğan bu süreçte açıklamalarıyla gündem olmaya devam ediyor. Hani bu sayfalardan, bu adamın dini siyasete alet ettiğini hep haykırıyorum ya, bu sefer beni de şaşırtacak bir gelişme yaşatıyor.

   Ekonomiye alay edercesine dini alet ediyor, hem de bilmem kaçıncı kez.  Evet, Flaş, Flaş, Flaş... Tayyip Erdoğan, ekonomiye de dini alet etti.  

   Hamdolsun Ekonomisi denilen iktisadi kavramla ekonomi – din eksenini bu sayfalarda tartışmıştım.

   Pes dedirtecek olay birkaç gün önce yaşandı. Kurbanlık koyunlar ekonomimiz için belirleyici varlık oldu.

   Ne dedi AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan?

   “Küresel kriz diyorsunuz ama İstanbul’a, Ankara’ya gelen kaç koyun geri döndü.”

   Milletinin dini inançları gereği yerine getirdiği bir görevi, bir Başbakan nasıl bu kadar kolay parti propagandasına çevirebilir? Hiç mi Allah’tan korkmaz.

   Birilerinin Başbakan’ı alıp karşısına konuşması lazım. Ben Başbakan’a birkaç soru yöneltiyorum buradan?

1- Kaç koyun gitti bunları saydın mı? Saydıysan ne ara saydın?

   2- Türkiye’de hayvan ticareti yapabilecek kaç kişinin gücü var ve bu insanların kaçı kurban pazarına yöneldi?

   3- Ben kurban alacak parayı bulamadım, bundan da haberin var mı?

 

   Bu sorulara ve bu soruları tamamlayacak tüm sorulara cevap bekliyorum Recep Tayyip Erdoğan’dan. Bizi ne kadar umursar cevap verir bilinmez; ama ben vermeyeceğini düşünerek kendim onun yerine cevap vereyim.

   1- Saymadım, boş keseden atıyorum.

2- Türkiye’de köylüyü, çiftçiyi vs. yok eden bir sosyo-ekonomik durum olduğundan zaten pek çok hayvancılık emekçisi kurban satmaya yönelmedi. Ama az satış bile krizin olmadığını gösterir.

3- Haberim yok. Olsa da umurumda değil.

 

   Farklı cevaplar vereceğini düşünüyorsanız, lütfen bu yazıyı kendisine ulaştırarak doğru cevapları vermesini isteyiniz. En azından benim için yapınız bunu.

   Tabii durum bununla da sona ermeyecek. Bu din denilen şeyi bu adam allayıp, pullayıp; ısıtıp, soğutup karşımıza getirmeye devam edecek. Olan dinini yaşamak isteyen bu ülkenin güzel insanlarına olacak.

   Çok değerli okurlar buradan bir kampanya başlatmanızı isteyerek yazıma son veriyorum. Kampanyanın adı: Dinimden Elini Çek.

 

   Saygılarımla…

 

gokhan.dag@politikadergisi.com

Telefon: 0555 557 0000

      

  

 

Yorumlar

Önce; üretimde ve bölüşümde hakça ! Sonra hamdolsun anca...

:"...Koyun gibisin kardeşim
gocuklu celep sopayı kaldırdımı sürüye katılıverirsin hemen
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani
hani derya içre olup deryayı bilmeyen balıktan da tuhaf
Ve açsak
yorgunsak kan ter içindeysek eğer
ve aşrabımızı çıakrmak için üzüm gibi sıkılıyorsak
kabahat senin
demeyede dilim varmıyor ama
kabahatin çoğu senin canım kardeşim." Nazım Hikmet
 
Ya derya içre olup deryanın bile farkında olmadığımızdan ya koyun gibi olduğumuzdan ümitle "hamdolsun" da ...
İnim inim inleyen halkı görsen arada, ama öyle değil sadakayla,
Üretimde hakça bölüşümde Hakça
öyle ya madem ki adalet var serde
Ama nerdeee...
 

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.