İnsanlığın Teminatı ABD

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Erdal ALTUN

 

   Doksanlı yıllara kadar, dünya, iki kutuplu kontrolün elinde kerhen yaşamaya çalışmış ve bu durumdan çok da rahatsız olmuş görünüyordu. SSCB’nin dağılması ile birlikte, birçok ülke komünizm tehdidinden kurtulmuş ve bu ülkelerin gerçek demokrasiyi tanıma imkanı olmuştur.  Tabii, bu süreçte insanlığın ve demokrasinin teminatı ABD’yi unutmamak gerekir ki ABD bu uğurda en çok mücadele eden ülkedir. Yeri geldiğinde, okyanusları aşarak demokrasinin ve insanca yaşamın yayılması için müdahaleler yapmıştır. Bütün bu fedakârlıkları yapan ABD’ye karşı bir takım topluluklar art niyetli tavırlarından taviz vermemişlerdir.

   Öncelikle, ABD’nin dünya genelinde demokrasi için müdahil olduğu devletlere bakalım:

   Afganistan, Sovyetler Birliği tarafından 27 Aralık 1979'da fiilen işgal edildi. Uzun süren bağımsızlık mücadelesinde, ülke yaşanmaz hale geldi. Bu esnada, haklı olarak, ABD duruma sadece filmlerde Sylvester Stallone ile müdahale edebildi. Sovyetler dağıldı, tam Afganistan rahat bir nefes alacak derken çıkan iç savaşla yine rahat yüzü görmeyen ülkeye, en son, sanki kıvamına gelmiş hamur gibi, ABD; 11 Eylül saldırılarını bahane ederek -tabir yerinde ise- “daldı”.

   Gerekçesi; Taliban’ı yıkmak, ülkeye demokrasi getirmek.

   Sonuç; yüz binlerce Müslüman öldü ve ölmeye devam ediyor. ABD’nin müdahalesi için ilerideki hedefinin İran olduğundan tutun da dünyanın en çok uyuşturucu üreten ülkesinin Afganistan olduğuna kadar bir çok dedikodu çıktı.

   Somali: 1990’ların başında, BM öncülüğünde ve ABD kontrolünde ülkeye müdahale edildi.

   Amaç; demokrasiyi, insanca yaşamı, yüksek gelir düzeyini sağlamak idi. Ülke, konumu itibari ile Afrika’ya hükmedebilecek ve oradan da Orta Doğu’yu kontrol edebilecek bir noktada bulunuyor. Doğal kaynaklarının uranyum, demir, kalay, alçıtaşı, boksit, bakır, tuz olmasının pek bir ehemmiyeti yok!

   Sonuç: yüz binlerce Müslüman öldü, ülke tarumar oldu.

   Irak: Tarihler 20 Mart 2003, ABD ve müttefikleri İngiltere, İtalya, Polonya, Avustralya'nın desteğiyle Irak Cumhuriyeti işgal edilir. Bu işgalin gerekçesi nedir? Orada ABD tarafından tespit edilmiş olan demokrasi eksikliği, insanca yaşam. Elbette ki bu eksiklikleri ABD den başka kimsenin sağlaması mümkün değil. Kaldı ki bölgenin Orta Doğu’nun tam göbeğinde bulunması, zengin petrol yataklarına sahip olması ve ABD’nin sözde gizli silahı İsrail’in vaat edilmiş topraklarının merkezi olması, tamamen tesadüften ibarettir. Irak’ın İran’a sınır olmasının ise konu ile hiçbir alakası yoktur. Irak’ın da halkı Müslüman’dır ve işgal tarihinden bu güne yüz binlercesi ölmüştür. Amerika’nın, Irak’a saldırma bahanesi olarak ileri sürdüğü kimyasal silah üretim tesislerinin olduğuna dair iftiraların asılsız çıkmasına karşın, dünyada ilk kez kimyasal silah kullanan ülkenin Amerika olduğu gerçeği pek de önemli değildir.

   Karamsar olmamak lazım. Nasıl ki Vietnam’a demokrasi götürdü ise elbette Somali’ye de Afganistan’a da Irak’a da demokrasi getirecektir ABD. Başka güveneceğimiz güç var mı? Başka hangi ülke bu kadar iyi niyetli olabilir? Sınırlarının ötesine, okyanuslar aşarak yardım müdahalesinde bulunabilen başka devlet var mıdır?  Türk’ün Türk’ten başka dostunun olduğu gerçeğini bize gösteren ABD’ye ne kadar minnet etsek azdır. Hatta başbakanımızın duası yetmez, biz de dua etmeliyiz. Allah onlardan razı olsun, demeliyiz.

   Değerli okurlarım, içinizden bazıları sanki, 1992-1996 yıllarında Sırp katliamında nerdeydi bu mübarek ABD, der gibi; ama medeniyetin göbeğindeki Sırbistan’a nasıl müdahale etsin ki? Orada zaten insanlık hüküm sürüyor, zaten demokrasi var, güçlü olan Müslümanlar değil ki! Uluslararası Lahey Adalet Divanı, Sırbistan’ın 1992-1996 Bosna Savaşı sırasında soykırım suçu işlemediğine hükmederek; Sırbistan’ı, Bosna’da akıtılan kanlardan bir anda temizleyiverdi. Fazla söze gerek yok. Tavır belli… Bosna’da ölen 250 binden fazla sivilin çoğunluğu Müslüman’dı. Bunları kim öldürdü? Sözüm ona Bosna’da, 1992’de Yugoslavya’dan bağımsızlığını ilân eden Bosna-Hersek’i tanımayan Bosnalı Sırplar! ABD ne yaptı, vah tüh etmeyin, ıvır zıvır.

   Son günlerde, Myanmar diye bir ülkenin varlığından haberimiz oldu. Daha düne kadar adını bile duymamıştık. Bu ülke, kasırga felaketi ile cebelleşiyor ve şu anda yaklaşık 28 bin kişi hayatını kaybetmiş durumda. Kalanlar da açlık ve salgın hastalıkların tehlikesinde hayatta kalma çabasındalar. Ülkedeki askeri cunta, dış yardımlara izin vermiyor. Bu da kitlesel ölümlerin artmasına sebep oluyor. Durum, aslında ABD için bulunmaz fırsat. Tam müdahale edilip demokrasi aşılanacak bir ülke; ama kayda değer bir madeninin olmaması veya stratejik konuma sahip olmaması gibi önemli olumsuz nedenler var müdahale edilmesini engelleyen.

   Görüldüğü gibi, dünyada ne kadar kan ve gözyaşı varsa, ABD bir şekilde müdahil olmaktadır olaya. Bizim ülkemizde, iktidarımız tarafından dost ve müttefik ülke olarak lanse edilen akıl daneleri ABD’nin sicili çok karanlık, barbar bir devlet. Haliyle ona itaat eden varlık ve ayakta durma sebebini ona borçlu olan iktidarlar da bu gün olduğu gibi halkı ezmekten çekinmeyecektir.

   Askerliğin yan gelip yatma yeri olmadığı (!) ülkemizde, Allah ABD askerlerine sağ salim ülkelerine dönmeyi ve muvaffakiyetleri nasip etsin inşallah… İmza: Başbakan R. T. Erdoğan.

   Amerika Birleşik Devletleri olmasaydı, ne olurdu bu dünyanın hali acaba? Ya da şakşakçıları ülkemizde iktidar olabilir miydi?

 

iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.