Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- EİT, İran ve KKTC
- Oyunun Sonu Yaklaşıyor
- İslam Kalkınma Örgütü
- Haçlı İttifakında İki Müslüman Ülke
- Antalya'da Kıbrıs Müzakereleri Konferansı
- Rumların İran’la İşbirliği
- AB’den Türkiye’ye Çirkin Tuzak
- Rumlar Filistin'i Sattı
- Rumların Sıkıntılı Günleri Başlıyor
- Kıbrıs'ta Müzakereler Duracak
- KKTC-TC Gümrük Birliği Antlaşması (2)
- Seçimler Kıbrıs Müzakerelerini Etkileyecek
- Kıbrıslı Türklerin Hakları Devam Ediyor
- İKÖ’nün Son Kararı
- Türkiye Oyuna Gelmedi
İİT 2016 Başkanı Türkiye
Merkezi Cidde’de olan ve 1969 yılında kurulmuş bulunan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) biz Kıbrıslı Türklerin dünya üzerinde hak ettiğimiz yeri alabilmek için verdiğimiz mücadeleye koyduğu büyük katkı yadsınamaz.
Bu güne değin çok iyiliğini gördük İİT’nin.
İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi olan birçok ülkede, BM tarafından tanınmış bir devlet olmadığımız için büyükelçilik, elçilik veya da konsolosluk açamadığımız için bunlara alternatif olarak diplomatik misyonu yerine getirebilecek temsilciliklerimizi açabilmemiz İİT’nin katkıları ile oldu son yıllarda.
Elbette ki bu son 9 yıl içinde, 2004 yılında İİT Genel Sekreterliğine seçilen, 2009 yılında ikinci dönem için tekrar göreve getirilen, Arap ve İslam dünyasında saygın bir kişi olarak tanınan Sayın Prof. Dr. Ekmelettin İhsanoğlu’nun olması, KKTC’nin yıllardır yüzüne kapanmış olan kapıların açılmasına ve süreç içinde kazanımlar elde etmesine yol açtı.
Ve tabii anavatanımızın Türkiye olması, Türkiye’nin KKTC’ye her konuda, her yerde ve her koşulda kayıtsız şartsız destek vermesi ve Türkiye’nin İİT içinde ve üzerinde büyük etkisinin bulunması, doğal olarak yıllardır Kıbrıs konusunda taraflı Rum propagandasının etkisi altında kalmış olan İslam ülkelerinin Kıbrıs konusuna bakışını adeta ters yüz etti. İlişkiler başladı, kapılar açıldı, temsilcilikler kuruldu, gemi seferleri başlatıldı, ticari bağlantılar kuruldu, sportif temaslar yapıldı, KKTC üniversiteleri akredite edildi ve üniversitelerimize bu ülkelerden öğrenciler gelmeye başladı.
Siyasilerimiz bu ülkeleri ziyaretlerinde Cumhurbaşkanı, Bakan ve Milletvekilleri olarak kabul edilip muamele görürken, Müsteşarlarımız ve Müdürlerimiz de ve üst düzey bürokratlar olarak kabul edilip muhatap alındılar.
Bunlar aslında çok önemli gelişmeler ve kazanımlar.
Bunun en güzel örneği de Sayın Cumhurbaşkanımız Dr. Derviş Eroğlu’nun, 2011 yılında Mısır’ın başkenti Kahire’de yapılması gereken ama Mısır’da yaşanan olaylar nedeni ile ancak 2013 yılında yapılabilen 12. İİT Devlet Başkanları zirvesine davet edilmesi.
Cumhurbaşkanımız Dr. Derviş Eroğlu, Türkiye’nin desteği ve yarattığı olanaklarla gözlemci üye statüsündeki Kıbrıs Türk Devleti adına, İİT üyesi 56 ülkeden, 40 ülkenin devlet ve hükümet başkanı düzeyinde temsil edildiği bu zirveye katılarak, geleceğe yönelik önemli bir adım attı.
Öte yandan Türkiye Cumhuriyeti’nin İİT içindeki faaliyetleri ve etkinlikleri oldukça üst düzeyde. İslam Konferansı Teşkilatı “Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İDESK) Türkiye Cumhurbaşkanının başkanlığında her yıl Türkiye’de toplanmakta.
İİT’nin en yetkili ve üst düzey organı, kısaca adına İslam Zirvesi denilen “Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi.”
Zirve, İslam dünyasının genel politikalarını saptamak ve gelecek Zirve’nin başkanını belirlemek üzere üç yılda bir toplanmakta. 6-7 Şubat 2013 tarihlerinde Kahire’de yapılan Zirve toplantısında gelecek Zirve toplantısının 2016 yılının Şubat ayında Türkiye’de yapılması kararlaştırıldı.
Bu karara göre 2016-2019 yılları arasında İslam İşbirliği Teşkilatının 2016-2019 yılları arasındaki başkanlığını Türkiye yapacak demektir.
Yıllardır İİT’nda “Kıbrıs Türk Müslüman Topluluğu” adıyla yer aldığımız toplantılara, Türkiye’nin kulisi ve girişimleri sonucunda 14-16 Haziran 2004 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilen 31. İslam Dışişleri Bakanları Konferansı’nda “Kıbrıs Türk Devleti” adıyla katılmamızın kararlaştırılması ve bunun da son 9 yıldır bu şekilde uygulanması bana, Türkiye’nin İİT’nin başkanlığını yapacağı 2016-2019 yılları arasında politik nedenlerle KKTC’nin yıllardır yüzüne kapatılmış olan birçok kapının daha açılabileceğini, insanlık dışı ambargoların bazılarının kırılabileceğini söylemektedir.
Umarım beklentilerim doğru çıkar. Hep birlikte göreceğiz.
Ata ATUN
Ata.Atun@PolitikaDergisi.com
- Ata ATUN içeriği
- 15658 okunma
Yorumlar
Yeni yorum gönder