İçindeki Çocuğa Sor Beni Sana Anlatsın

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

“Ayşe henüz 14 yaşında, okula gitmenin okuyup öğrenmenin mutluluğunu yaşıyor.”
“Elif 9 yaşında, arkadaşları ile ip atlamaya bayılıyor.”
“Fatma 12 yaşında, kitap okumayı çok seviyor.”
 
 
Onlar çocukluğunu yaşıyor, oynuyor, koşuyor, eğleniyor. Neşeli, hayata umutla bakan gülen gözlerleriyle renk katıyor hayata… Çocukların sesini duymak, onların heyecanlarını paylaşmak tarifsiz bir mutluluk.

Hepimiz çocuk olmadık mı? Sokaklarda koşup, evcilik oynamadık mı? Şimdi umutla bakan gözlerde umutsuzluk var. Omuzlarına yüklenen “anlamsız sorumluluk” var, adı “evlilik”. Onlar daha koşmaya doyamadan, oyunu yeterince paylaşamadan istemedikleri bir oyuna zorlanıyorlar adı “evli-cilik”…

Çocuk yaşta evlendirilen kızlarımızın sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için gelişimlerini tamamlamaları gerekir. Ancak çocukların  “çocuk kalmasına” aileler izin vermiyor. Bazen para karşılığında satılacak mal gibi, bazen tarlada çalıştırmak için, köle olarak görülen kızlarımızın çocukluğunu yaşamasına izin vermiyor dünün çocukları.

Bırakın çocuk kalsınlar! Bırakın çocuk olmanın ayrıcalığını yaşasınlar.

Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) ''Evlilik Değil, Evcillik!'' kampanyası ile “çocukluğa” sahip çıkıyor. Çocuk yaşta evlendirilen ve henüz biyolojik gelişimini tamamlamamış olan kızların yaptıkları evliliklerin sakıncalarını anlatıyor. Öğretmenler ve köy muhtarları aracılığı ile sosyal toplumu bilinçlendirme amaçlı olan konferanslar veriyorlar. Çeşitli zorunluluklara dayandırılan ve çocuk yaşta yapılan evlilikler beraberinde sağlıksız bireyleri yaratığını ve buna bağlı olarak  "çocuk yaşta evlendirilenlerin eğitimsiz, kişiliksiz, statüsüz, mesleksiz ve gelirsiz bir birey olmaktan ileriye gidemeyeceklerini" belirtiyorlar.

Birçok ailede çocuklar cinsel istismara maruz kalıyor. Aileler utançlarından bu durumu açıklayamıyorlar. Bazen babası yaşında biri ile bazen zorla bedenine sahip olmuş birisiyle evlendirilen toplumumuzun bir bireyi. Üstelik onların hiçbir suçu yokken suçluymuş gibi cezalandırmak akla vicdana sığmıyor. Sağlıklı bir toplum için öncelikle sağlıklı bireylere ihtiyaç var. Onların yaşamlarını seçme hakları var. Onları bir mal, satılık bir eşya olarak görmek yerine “evlatları” olduğunu hatırlamalarını istiyorum.

Kampanya Direktörü Atilla Aydemir, “sağlıklı, aydın, geleceğe umutla bakan nesiller yetiştirmek” için herkesin “kampanyaya destek” vermesini istiyor. Bu desteği kızlarımız, kardeşlerimiz, en önemlisi evlatlarımız için istiyor.


Çocukların çocuk olma haklarının ellerinden alınmasına izin vermeyelim, bu suça ortak olmayalım…

 
 
Bırakın çocuk kalsınlar! 
 

Yorumlar

ÇOCUKLAR ÇİÇEKTİR.

Siyasilerin ve kanun yapıcıların bildiğinden şüphe ederim ki,erken evlilikler ve istismarlara,tecavüzcülere ağır ceza verilmiyor.Basit,sıradan bir olay gözüyle bakanlardan yönetici olamaz bana göre.Geleceğimizi hazırlayan analarımız,bacılarımız kendileri çocukluklarını yaşamassa,nasıl çocuklarına yaşatabilsin.Çok ciddi ve önemli konu.Teşekkürler Nuran TALAY.

medeni toplum

toplumu biz bu hale getirdik. özellikle belli bölgeleri yani bu olayların meydana geldiği bögeleri medeniyetten mahrum bıraktık üçüncü sınıf muamelesi gösterdik toplum olarak bu bizim ayıbımız.devlet olarak onlara sahip çıkmadık ve bunun cezasını yine o bölgenin çocukları ödüyor.anayasamızın ve ceza kanunlarımız ın büyük bir reforma ihtiyacı var.iktidarıyla muhalefetyle sivil toplumuyla herkes bu konuda iş birliği yapmalı ve siyasi emellerine bu mahsum çocukları kurban etmemeli.ve bu kanpanya desteklenmeli.

Çocuklar

Benzer bir konuyu Çocuğun çiçek gözleri isimli yazıda bende yazmıştım. Maalesef çocuk üzerindeki sömürü çok daha acımasız ve çok daha çirkin. Sevgili Nuran güzel bir yazı.
Tebrikler.

ülkemizde 14 yaşın altında ve

ülkemizde 14 yaşın altında ve ilköğretimi tamamlamamış çocukların çalışması kanunen yasaklanmıştır.buna rağmen tamirhanelerde, atölyelerde, pamuk tarlasında ,fındık bahçelerinde sayıları yüz binleri geçen çocuklarımız çalıştırılmaya devam etmektedir.çocukların çalışmasının nedeni fakirlik , yoksulluk ve aile büyüklerinin işsiz kalmalarıdır.cocuklarımızın eğitim hakkının korunması ve köle olmaması için devletin geç kalınmış politika ve programları hayata geçirmesi gerekmektedir.çocukların çocuklukları ellerinden alınmamalı ,eğitimlerine devam etmesi için korunmalıdır. .. mucahit kubi

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.