Hukuka Karşı Kurulan Siyaset Cephesi

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Hukuka güvensizlik bu ülkede ne kadar da yaygınlaştı…
Hukuka saygı duymamak bu ülkede nasıl bu ölçüde yerleşti, kök saldı…
Yüksek Seçim Kurulu nedir?
Anayasal bir kurumdur.
Bağımsızdır.
Özerktir.
Görevi bu ülkeyi yönetecek olan kişilerin adil ve hukuka uygun bir biçimde belirlenmesini sağlamaktır.

Seçimlerin esaslarına ve yerleşik hukuk kurallarına uygun olarak yapılmasını temin etmektir.
YSK dün bir karar alıyor.
Karar sonucu DTP’nin desteklediği bağımsız milletvekili adaylarının, başvurularını iptal ediyor.
Ve kararının gerekçesini açıklıyor!..
Dikkat buyurun, kararının gerekçesini açıklıyor…Açıklıyor ama siyasilerin çok büyük bir çoğunluğu bu gerekçelere değinme lüzumunu dahi hissetmeden verilen kararı kıyasıya eleştiriyor.
Eski CHP başkanı Deniz Baykal daha da ileri gidiyor ve kararın yanlış olmaktan çok büyük bir ayıp olduğunu açıklıyor…


AKP de benzer ve paralel açıklamalar içinde…
Bu ortamda “yeni” CHP, yepyeni bir yaklaşım sergiliyor:
-         Meclis toplanmalı ve seçim barajını aşağıya düşürmeli!..
Günaydın Sayın Kılıçdaroğlu, sabah şerifler hayırlı olsun…
Bunca yıldır meclistesiniz, böyle bir öneri demek ancak şimdi aklınıza geldi…
Ama yine de olsun… Aklın başa gelmiş olması Türk siyaseti için önemli bir gelişmedir, devamını diyoruz.
Gelelim tüm siyaset adamlarının bu konuya yaklaşırken oluşturdukları ortak paydaya…
Ortak payda, kararın hukuken değil, siyaseten eleştirilmesidir…
Oysa karar, hukuki bir karardır.
Hukuki bir karar ise, ancak dayandığı gerekçeler itibari ile ve ancak hukuken eleştirilebilir.
Sözünü ettiğimiz bu esas, hukuk devletlerinde geçerli olan bir ilkedir.
Ve ancak hukuka saygılı siyaset adamlarının var olduğu bir ülkede egemen olabilir.
Televizyon kanallarını izliyoruz…
Ve üzülerek, bu nitelikte siyaset adamlarına sahip olmadığımız gerçeği ile [bir kez daha] burun buruna geliyoruz.
Ancak bu noktada tespit edilmesi gereken bir gerçek daha bulunuyor:
Bu gerçek, siyaset adamlarımızın ve tabii ki aynı zamanda toplumumuzun bu noktaya birkaç günde gelmediğidir…
Türk toplumu hukukun, siyaseten kullanılmasına artık iyiden iyiye alışmış bir haldedir…
İşte esas vahim olan nokta da bu alışkanlıktır.
Hukuk, son yıllarda suyun başında olanların egemenlikleri altında tuttukları halk kitleleri üzerindeki bir baskı aracı haline dönüştürülmüştür.
Böylece adalet sistemimiz büyük bir darbe yemiş ve bu oranda da halkın güvenini yitirmiştir.
Bu yöneliş, hukuka aykırı uygulamaların yaygınlaşmasından da öte ve çok daha tehlikeli bir gelişmedir.
Çünkü hukuk ortadan kalkınca, adalet yok edilmiş olur ve bu durum, toplum düzenin çivisinin yerinden çıkması anlamına gelir…
İşte gelinen yer burasıdır; varılan kavşak bu noktadır…

 

faruk.haksal@politikadergisi.com

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.