Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- TSK ile AKP Arasında Kara Kedi mi Var?
- P—Kitap: Seçkiler
- Kozmik odadan çıksa, çıksa cin çıkar
- CHP’de Gençlik Kolları var mıydı?
- Atatürk Kalksa Kimi Mezara Gömer?
- I Love You Obama
- Nida (!)
- Birlikten Kuvvet Doğar mı?
- Bebek Katili İçin Açıldık Saçıldık
- Bülent Arınç’ın suikast hayali, TSK’nın bir çuval inciri
- Öğretmen
- P—Kitap: Seçkiler
- Yurtkuran ve Vicdan Arayışı
- Dersim’iz CHP İstifaları
- Ulusal Egemenlik Çakma Duygulara Yenik Mi Düşürülüyor!
Havada Darbe Kokusu Var
“Darbecileri arıyorsan, gel 12 Eylül Darbecilerini yargılayalım”
Baykal’ın bu çıkışına Başbakan’ın yanıtı tartışalım tartışmasına da “
12 Eylül 1980
… Bekleyiş yılları
12 Eylül 1990
… Bekleyiş yılları
... 2009
…. “Hava da aşk yok darbe var, hadi bir maziye dönüp, Anayasanın geçici 15. Maddesini kaldıralım darbecileri yargılatalım” diyor demesine de bu şimdi mi söylenir?
İki haftadır “AKP ve Güleni Bitirme Planı’nı” tartıştık. “Gerçek ise vahim, gerçek değilse de vahim” dendi TSK’ ya ne kadar güvenildiğini ispat etmek içinde suç duyurusunda bulunuldu. Yetinilmedi açıklama üstüne açıklama yapıldı.
Ne oldu belge Taraf’ın katakullisi ile Fetukulli oldu.
Buyurun TSK ispatladı!
E şimdi ispatlamayan namerttir vb. lafları askıda kalmadı mı?
Bu konudan daha fazla söz etmek istemiyorum aslında. Yeterince gündemi meşgul etti. Asıl ilgilenmemiz gereken konuları gölgeledi.
Ama yok bize inat, gündem yine değiştiriliyor.
Okay ve Bozdağ ; “Darbeleri koruyan bir yasanın Anayasamızda yer almasını istemiyoruz, tüm toplum gibi, parlamentoda grubu bulunan siyasi partilerin de içine sindiremeyeceğini düşünüyoruz. Darbe ve darbecilere ilişkin bu yasal düzenlemenin kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz” diyorlar.
İyi güzel de bu şimdi akıllara geldi.
İçine sindirilmeyecek o kadar yasa varken, 15. madde için harekete geçmek samimi gelmedi...
Dokunulmazlık ardında gizlenenler var,
Mayın Yasası ile sınırlarını kullandırarak esaret altına girip toprakların bütünü tehdit etmek var,
İfade özgürlüğünü serbest hale getirmediği gibi, aksine hakaret ve iftira ile inkârı serbest hale getiren değiştirilen 301. Madde var,
…
…
…
Darbenin her türlüsüne karşıyım, ancak 29 Yıllık geçmişi sorgulamaya gelene kadar, sorgulanması gereken bunlar gibi çok olay var.
Yok illaki 12 Eylül Darbecilerini yargılayalım diyorsanız;
1982 Anayasası’na yüzde 92 gibi bir oy çokluğu ile kabul eden halkı da yargılayın. Kabul edilen bu yasada, 12 Eylül Sorumlularının yargılanamayacağı maddesi de vardı.
Hatta…
Oldu olacak Ecevit’i de yargılayın. O dönemde seçim isteseydi 12 Eylül yaşanmazdı belki de…
Tutturduk bir darbe türküsü gidiyoruz…
Aydınlığa mı, karanlığa mı?
Bilinmez…
Nuran.talay@politikadergisi.com
- Nuran TALAY içeriği
- 15692 okunma
Yorumlar
Hepsini Yargılayalım
1) İçerisinde bulunduğumuz kuşatma (ekonomik ve siyasi yönden) ve gericilik 12 Eylül ile birlikte hortlamıştır.
12 Eylül, Türkiye işçisi,emeklisi,köylüsü ve aydını için bir yıkımın sembolleşmiş tarihidir.12 Eylül ile yüzleşmek, darbeciler ile yüzleşmektir, ABD ile yüzleşmektir, halkımız ile yüzleşmektir.
12 Eylül Anayasası'nın ise %92 oy ile geçmesi hiçbir şeyi ifade etmez. Bugün nasıl AKP %47 oyla iktidarda olmasına rağmen, icraatlarının ve uygulamalarının meşruluğu yoksa, 12 Eylül'ün de icraatlarının ve uygulamalarının da meşruluğu yoktur.
2)CHP çizgisine uzak olmama rağmen,hakkını vermem gerekir ki, Deniz Baykal, darbeciler yargılansın sözünü ilk defa söylemiyor.
3) Geçici 15.maddenin (adı üstünde geçici) kaldırılması AKP'nin ve 12 Eylül'den fonlananların işine gelmeyecek ve bu sürecin üstü kapatılmaya çalışılacaktır. 15.maddenin kaldırılması ile 301'in veya dokunulmazlığın kaldırılmasının ortak bir bağı yoktur. Onu kaldıracağınıza bunu kaldırın, doğru bir yaklaşım değildir.
4) Sadece Kenan Evren yargılanmamalıdır. Cunta'nın tüm yönetim kadrosu ve cuntanın ekonominin yönetiminin başına getirdiği Turgut Özal (öldüğünden sembolik bir yargılama yapılabilir), kimi görevler bahşettiği Hasan Celal Güzel gibi isimler de yargılanmalıdır.
5) Ecevit ile ilgili sözlerinize ise şöyle cevap vermek isterim.
Ecevit halkın vicdanında Kemal Derviş'i Türkiye'ye getirdiği gün yargılanmıştır.
Saygılarımla...
ZAMANAŞIMINA UĞRAMIŞ DARBECİLERİ NASIL YARGILAYACAKLAR?
ARADAN GEÇMİŞ 28 YIL TÜM SUÇLAR ZAMAN AŞIMINA UĞRAMIŞ DARBECİ YARGILAYACAKLAR KARGALAR BİLE GÜLER GEÇMİŞ OLSUN DEMEZLERMİ ADAMA.KENAN EVREN HARİÇ HAPSİ MEFTA OLMUŞ.ONUDA YAŞTAN VE ZAMAN AŞIMINDAN YARGILAYAMAZLAR NEYİN PEŞİNDELER BENDE ANLAYAMADIM AMA.15 MADDENİN KALDIRILMASIDA BİR AŞAMA OLUR SANIYORUM.
HAVANDA SU DÖVME..!
Siyasi mefta Deniz Baykal'ın ne yaptığını,ne konuştuğunu bilmeden sazan gibi ortaya çıktığı bir konu.Yargılasan ne olacak?!AKP'nin ekmeğine yağ sürecek.AKP Demokerasi havarisi kesilecek,Baykal'da kös,kös cici koltuğunda oturacak!Baykal,sen CHP ve Türkiye için artık taşınmaz bir yüksün.Bir an önce vizyonu olan biri gelmeli Başkanlığa.Sadece şahsını düşünen egoist bir Başkansın.
Sayın Kenan EVREN Kurtarıcımız Demokrasiyi Yeniden Kurmuştur.
Sayın Kenan EVREN Türkiye Cumhuriyeti Tarihindeki en keyfi yönetime son vererek demokrasiyi geri getirmiş, Türkiye Cumhuriyeti topraklarında birliği yeniden sağlamıştır. Son verdiği en keyfi yönetim her mahallede yuvalanmış terör çetelerinin astığı astık, kestiği kestik, istediğini dövdüğü, istediğini öldürdüğü, silah denemek için tipini beğenmediği kişiyi vurduğu bir çeteler yönetimi dönemiydi. Her an gelecek bir kurşunu beklerken sırtımızda bir soğukluk hissederek gidiyorduk işimize. Babalar Ajans Haberi saatlerinde (evde televizyon yoksa kahvede) o gün o saate kadar sokaklarda kurşuna dizilenlerin arasında çocuklarının adı geçecek mi diye büyük tedirginlik içinde televizyon başına çakılıyorlardı. Ve bir sabah, ki o bir 12 Eylül sabahıydı. Öğretmen olarak derse yetişmek için yola çıkmak üzereydim ki, babam "Dur hele! Şu televizyonu açalım. Bir şey olmuş galiba." diye beni durdurdu. Televizyonu açtık. Sayın Kenan EVREN'in yurdumuzdaki tüm alçaklıklara, haksızlıklara, teröristlere darbe yaptığını öğrendik. Ömrümde yaşadığım en büyük bayram dı. Sonra kıdemli öğretmen maaşlarının yüzde yüz arttırılarak niteliksiz yeni işçi maaşı düzeyine yükseltilmesi 1978' de memur maaşlarını dondurarak devlet elemanlarını dilenci gibi sürünmeğe mahkum etmiş olan Bülent ECEVİT'i çileden çıkarmıştı. Bunu görmek ayrı bir keyifti. (Zamanın DEMİREL hükümeti ECEVİT'ten kalan bu son derece çarpık dengesizliği giderme olanak ve gücü bulamadığı için bu konuda henüz bir formül geliştirememişti. Çünkü neredeyse bütün terörist çeteler birer sendika kurmuşlar, fabrikaları rehin almışlardı.) Bütün alçaklıklara yapılan darbe ile öyle bir demokratik ortam sağlanmıştı ki, herkes sokaktaki jandarmayı kendi yaşam hakkının güvencesi olarak köşe başında görmenin huzurunu duyuyordu. Dış duvarında "Dev Sol" yazan okulun içinde jandarmanın bulunduğunu görmek herkese demokratik haklarına sahip çıkma ve hakkı olan her şeye cesaretle el uzatma duygu ve mutluluğu veriyordu. Öyle demokratik bir güven ortamıydı ki, askeri yönetimin yaptığı yeni anayasa ile herkes her yerde gülüp dalga geçebiliyordu. Gazeteler anayasa maddesi önerilerini yazıp fıkralar üretiyordu. Günümüz politikacıları gibi halkın gülüp eylenmesine kızıp kimseyi azarlayan bir general olmadı. Sayın Kenan EVREN baktı ki, yapılacak oylamada 1982 anayasası güven oyu alamayabilir, anayasanın kabulünü sağlamak için kendi Cumhurbaşkanlığı konumunun meşruiyetini de Anayasa' nın yanında halk oyuna sundu. Aslında oylama hedefi önceden "Yeni Anayasanın Kabulü" olarak belirlenmişti. Ama anayasayı kabul etmekte kararsız olan halk Sayın Kenan EVREN'in yönetime el koymasının meşruiyetini oya sunması dolayısıyla, sevmediği anayasanın da yürürlüğe girmesi bahasına kurtarıcısına olan teşekkürlerini sandığa taşıdı. Sandığa koşa koşa gitti. Değerbilirliğinin düzeyini gösterdi. Çünkü bugün halen yaşıyorsak, bunu kurtarıcımız Sayın Kenan EVREN Paşa' mıza borçluyuz. Kendiler halk oyu ile göreve gelmiş olan ilk Cumhurbaşkanımız dırlar.
Sayın Nuran TALAY'ın "12 Eylül ile birlikte halkı da yargılayın." değerlendirmesi hakkaniyete uygun ve gerçekçi bir değerlendirmedir. Ben de bir ekleme yapmak istiyorum ve diyorum ki: O kurtarıcı hükümeti onaylayan, Kurtarıcı Cumhurbaşkanını onaylayan oyları vermiş olan yüzde doksan iki oranındaki beyaz oyun sahiplerinden (o gün sandığa gidenlerden) çoğu şimdi toprak olmuş durumda. O muhteşem demokrasi zaferi de tarih oldu. Ne mutlu ve gururluyum ki, o sandıkta benim de beyaz oyum var. Geçmişi yargılamakla bu hayırlı olayın intikamını alamazsınız. Kötü, haset ruhlarınız çatlasın. Halkın yüzde doksan ikisinin oyunu hiç biriniz değil demokraside, saltanat kursanız bile alamazsınız. Teşekkürler Sayın Nuran TALAY.
TEKEDEN SÜT ÇIKARTMAYA ÇALIŞIYORLAR
15 nci madde adı üstünde geçici bir madde olup değiştirilemez hükmü yoktur , değiştirilir. neden şimdi ortaya atıldı , nerden icapetti . şimdiye kadar aklılları nerede idi. ana muhalefet ile anlaşıp tekeden süt nasıl sağılır hesabının peşinde niye koşuluyor. neyi çözecek ,neyi halledecekler ? ırakın kuzeyindeki yayılalmakta olan ,kürdo fedora oluşumunu mu ? kıbrıs sorunu mu , ab sorununu mu,yoksa teğet geçmeyen ekonomik krizi mi? kimi yargılayacaksınız? emekli olmuş subayları mı , generallerimi? yaşı sekseni geçmiş generaller , suçlu bulunursa erbakan emsal gösterilirse ,nasıl hapise atacaklar. mesele dananın altında buzağı arama meselesi. günü kurtarma ,milleti uyutma meselesi..... mucahit kubilay
Yeni yorum gönder