Halk Oylamasına Gerçekçi Bir Bakış

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

 

Türkiye’nin en özgürlükçü anayasası hiç şüphesiz ki, “1961 Anayasası”dır…
Hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı, Anayasa Mahkemesi, işçi hakları, bireysel hak ve özgürlüklerin özüne dokunulamayacağı ilkesi, ifade özgürlüğü ve sosyal devlet anlayışı ilk kez bu tarihte anayasal güvence altına alınmış, toplumsal muhalefetin sesi ve düşüncesi ilk kez özgür bir ortama kavuşturulmuştur.
Bu tarihten sonra yapılan anayasa değişikliklerinin tümü, sözünü ettiğimiz özgürlük ve hak arama imkânlarını yok etmek ve erozyona uğratmak için eyleme sokulan girişimlerdir.
12 Mart darbesi bu hak ve imkânlarını tırtıklanmak için yapıldı.
12 Eylül “Bizim Oğlanlar” darbesi, bu aynı hak ve imkânları yok ederek toplumsal muhalefetin bileklerine kelepçe vurma amacı ile yapıldı…
 
12 Eylül 2010 tarihinde gerçekleştirilen referandum sonrasında yürürlüğe giren Anayasa değişikliği de, yine bu aynı hak ve imkânların geride kalan kısmını süpürmek için sahneye kondu…
Şimdi bu noktada biraz durup, düşünelim ve biraz soluk alalım. Sonra da 1960’lı yıllarda hukuk fakültesinden sınıf arkadaşım olan sevgili Ömer Yasa’nın bir tespitine yer verelim.
Ömer Yasa, değerli bir hukukçu, gerçekçi bir gözlemci ve namuslu bir aydınımızdır.
Şöyle yazıyor bize gönderdiği dünkü tarihli e-postada:
“Türkiye’ye demokrasi ve özgürlükler konusunda güvenceler getiren 1961 Anayasası, halkoylamasında % 38,3 Hayır’a karşılık % 61,7 Evet oyu ile kabul edilmişti.
27 Mayıs Anayasası’na “Karşı Devrim” olarak kabul edilen daha sonraki Anayasaların halk oylamaları ise, şöyle sonuçlandı:
 12 Eylül 1980 askerî darbesinin 1982 Anayasası: % 8,63 Hayır oyuna karşılık % 91,37 Evet oyu.
 12 Eylül 2010 sivil darbesinin Anayasası % 42,07 Hayır oyuna karşılık bu kez ancak % 57,93 Evet oyu…
Yüzde 91,37’den yüzde 57,93’e düşüş başarı ise, karşı devrimci güçleri kutluyorum!
Ama 1980’deki yüzde 8,63 Hayır oyu, 2010’da yüzde 42,07’ye çıkmıştır. Ben asıl bunu kutluyorum…
Türkiye’de gerçek demokratik düzen için mücadele yolunda tüm yurtseverlere durmak yoktur!
Çalışmaya devam!..”
Değerli hukukçu Ömer Yasa arkadaşımızın baktığı pencere, yalın gerçeği görebileceğimiz önemli bir penceredir…
1961’de anayasa, % 61. 7 evet ve % 38. 3 hayır oyu ile kabul edilmişti.
12 Eylül 1980’de Amerikan yönetiminin “Bizim Oğlanlar” olarak nitelediği hareketin rüzgârı altında 12 Eylül’ün “karşı devrim” Anayasası, % 91,37 evet oyuna karşılık % 8,63 hayır oyla kabul edilmişti…
12 Eylül 2010 Pazar günü yapılan halk oylamasında ise, 1961 Anayasası’nın getirdiği özgürlük ortamını ve hukuk devleti ilkesini yok etmek için harekete geçen karşı devrimci güçler (yani gerçek 12 Eylülcüler) % 91, 37’den, % 57,93’e gerilemişlerdir…
Bunu karşılık gerçek demokrasi, örgütlenme hakkı, yargı bağımsızlığı, ifade özgürlüğü ve benzeri ileri demokratik hakları savunmak için 12 Eylül Anayasası’na hayır diyenlerin oranı ise, % 8,63’den, % 42,07’ye yükselmiştir…
Bu hesap bir kelime oyunu değildir…
Yıllardır verilen toplumsal mücadelenin % 100 gerçeğini yansıtmaktadır.
Çünkü, 12 Eylül 2010 günü kabul edilen Anayasa değişikliği, 12 Eylül 1980 Anayasası’nın bir devamıdır ve o anayasanın yapmaya cesaret edemediği şeyleri gerçekleştirmektedir…
Hangi noktada mı?..
Bu sorunun yanıtı çok basit, yalın ve kısadır:
- 1961 Anayasası’na karşı olma noktasında!..
- Türk halkına gerçek ve somut bir özgürlük ortamı sağlayan ve hukuk devleti ilkesini Türk demokrasisi içine özenle yerleştiren 1961 Anayasası’nı ortadan kaldırma girişimi konusunda!..
Üstü örtülmemesi gereken yalın gerçek şudur: Türkiye halkı, 1961 Anayasası’nı koruma yönündeki oylarını % 8’lerden, % 42’lere çıkartmıştır…
Soğukkanlı bakıldığı zaman bu sonucun, yüzde yüz gerçekçi bir değerlendirme olduğunun ayrımına varılacaktır..
Peki, sonuç, % 50’nin üzerine çıksaydı, kötü mü olurdu?
Tabii ki iyi olurdu…
Ve biz bu sonucu gerçekten istiyorsak; haydi sıvayalım kollarımızı; şimdiden ve derhal… Çünkü gerçek demokrasiye, sahici bir hukuk devletine ve hakiki özgürlüklere, bu yönde harcanacak yoğun emeğin sonunda ulaşılabilecektir.
Ne diyor değerli hukukçu arkadaşımız Ömer Yasa?..
- Çalışmaya devam!..
Haydin!
LÜTFEN “TIK”LAYINIZ:
www.soruyusormak.com
www.dnm-ler.com
www.kitlecizgisi.com
 
Faruk.Haksal@PolitikaDergisi.com
 
 
 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.