Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Geçmiş, Bugün, Gelecek
- Ergenekon'a Var da, Deniz Feneri'ne Yok Mu?
- Tek Yol Doğru Geçmişi Yaşamaya İnanmak
- Başbakan'a Dokunmayan Yılan Bin Yaşasın
- Her şeyimiz Apo Oldu!
- "Bakan" Değil Gören Lazım Bu Memlekete!
- İdeal ve İman Götürüyoruz
- PKK Sadece Dış Desteğe Sahip Değil!
- CHP’de Gençlik Kolları var mıydı?
- Türkan Saylan’a
- Aydın, Özür ve Filistin
- Anıtkabir'e Gitmek Günah Oldu
- Hep Karanlık Olacak Değil Ya, Biraz Pembenin Kime Zararı Var?
- Geçmiş Bizimdir, İhaneti Kabullenmez!
- Kozmik odadan çıksa, çıksa cin çıkar
Fenerin Ampülü ve Unutulanlar
Türkiye, Başbakan ile Aydın Doğan arasındaki savaşa kilitlenmişken birçok şeyi unutuyor.
Hatırlatmak bizim, üzerine düşeni yapmak herkesin işi.
Başbakan ve Aydın Doğan arasında yaşanan savaşın, medyanın özgürlük mücadelesini sonlandırmak için yapıldığını idrak etmek çok önemli.
Dün yazmış olduğum yazımdaki “yılanın” kim olduğu da çok önemli. Bunlar dünün işbirlikçileri, bugünün düşmanları olabilirler mi?
Pek tabii ki olabilirler.
Dedim ya unutuyoruz. Son üç günde kaç şehit verdik bilen var mı ya da bunu bilip de umursayan var mı? Daha bugün Elazığ’da bir Mehmetçiğimiz şehit oldu. Hakkari’deki 6 şehide ne demeli.
Şantajcı Başbakan düşmüş kendi derdine. İddianamede adı geçen insanları tanımadığını söylemesine rağmen boy boy resimleri medyayı süslüyor. Tabii yandaş medyada bir tek kare fotoğraf yok.
Deniz Feneri’nin feneri, Türkiye’nin ampulüyle aydınlanmıyordur umarım.
Bugün İzmir’in Kurtuluşu…
Yunan ve emperyalist zihniyete karşı kazanılmış bir destanın yıl dönümü. Kimin umurundaki.
Şaban Dişli, ortaya atılan iddialar sonrası AKP’den, AKP’yi zor durumda bırakmamak için istifa etti. AKP’nin onuru için istifa ettiğini söyleyenler var; ama kimse Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onurunu düşünmüyor. Çünkü Şaban Dişli, şaban ayağına yatmış Meclis’ten istifa etmiyor. Bir de şaşılacak bir ilginçlikle yargıyı göreve çağırıyor.
Yargı bu konu hakkında halen bir çalışma başlatmış değil. Şaban Dişli’nin dokunulmazlığını kaldırabilecek güçlerde gücünü kullanmıyor. Her fırsatta açıklama yapan TBMM Başkanı Köksal Toptan neden konuşmuyor?
Türbana konuşuyor, yargının faaliyetlerine konuşuyor; ama şimdi nedense sessiz.
Bu ülkeye neler oluyor anlamak mümkün değil.
Abdullah Öcalan bu yıl itibariyle ders kitaplarına da girdi. Atatürk’ü çıkart, onu sok.
Adli tatil sona erdi. Yargının üzerindeki baskı hala devam ediyor. Kadrolaşma çabaları son sürat sürmekte.
Değerli okurlar ülkemize sahip çıkması gerekenler bu konuda kayıtsız. Yapılması gereken oldukça basit. Kendisini bu ülkeye adayacak olanları sandıkta bulup ortaya çıkarmak ve her zamankinden daha politik olmak.
Al gülüm, ver gülüm devrinin sona ermesi gerekiyor. Devranı üç beş çapulcuya bırakmaya gelmez.
Saygılarımla…
gokhan.dag@politikadergisi.com
Telefon: 0555 557 0000
- Gökhan DAĞ içeriği
- 11948 okunma