Ey Türk Milleti, size sesleniyorum!

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Fırat Özdemir

Ey Türk Milleti, size sesleniyorum!

Kürt halkı sizin kardeşinizdir, siz de öyle bilin. Fakat sizin kardeş gördüğünüz, her türlü sosyal, siyasal hakları birlikte paylaştığınız, kardeş bildiğiniz Kürt halkı adına hareket ettiklerini söyleyen bir kısım güruh; savunmasız, kimseye zarar vermemiş, çocuk – genç – ihtiyar – kadın – kız demeden vuruyor, köyleri yakıyor, çocukları kaçırıyor, malını ve hayvanlarını gasp ediyor, toplu katliamlar yapıyor. Senin kendini Kürt sayan kardeşlerin ise susuyor, sessiz kalıyor, bu zulümleri yapan örgütün siyâsî kanadında yer alıyor, maddî ve lojistik destek veriyor. Kürt nüfusunu artırmak için çocuk fabrikaları kuruluyor, 1 erkek 4 kadınla evlenip, 20’yi aşkın çocuk yaparak Kürt nüfusunu artırıp, yarın nüfusa göre özerk yerleşim isteyecektir. PKK işbirlikçileri, devrimciler, sosyalistler, Arap kültür emperyalizminin Türkiye’deki beslemeleri, para karşılığı zalimin zulmünü sempatik gösteren satılmış -sözde- basın mensupları tarafından, her geçen gün yavaş yavaş seni ülkenden etmek, varolan değerlerini savunmasız bırakmak için Kürt devleti fikri sessiz sessiz hayata geçiriliyor. İnsan hakları dernekleri kurulup, saldırgan - anarşist - bebek katillerinin hakları savunuluyor. Bazıları, vatanı savunanların aleyhinde çalışıyor ve bu vatanda teşkilatlanıp, bu vatan aleyhinde faaliyet gösteriyor. Herkes sessiz kalıyor, neyi bekliyor?!!!

Görevleri ülke savunmasını ve müdafaasını düşünmek, tez üretmek ve gereğini yapmak olanlar, o koltukların ve makamların hakkını vermeli, aksi takdirde çekip gitmelidirler!

Düzenli orduyla gerilla savaşı olmaz. Gerilla savaşı ile, ancak gerilla savaş taktikleri kullanılarak mücadele edilebilir.

Ordumuzun askeri kendi halkıyla barışık olmak mecburiyetindedir. Çünkü gücünü Türk Milleti’nden almaktadır. Mustafa Kemal Atatürk dinsiz değildir, ateist değildir. Adı Mustafa’dır, müslüman Türk evlâdıdır. Kendisi için ismine nâzım hiçbir unvan almamıştır, hiçbir şahsî mal edinmemiştir. Atatürk’e hakaret, Türk Milleti’ne hakarettir.

Aramızdaki vatan hainlerini, casusları ayırdedelim. Avrupa ülkeleri İstiklal Harbi’nde elde edemediklerini, şimdi ayrılıkçı vatan hainlerini destekleyerek, onlara silah, mühimmat yardımı, stratejik ve siyasî destek sağlayarak, ülkemdeki farklılıkları kaşıyıp, çatışma ortamı oluşturup, ülkemizin gücünü azaltarak sömürünün devamını sağlamaya çalışıyor. Bütün dünya ülkeleri güç birliği oluştururken, bizim bazı “aymazlarımız” bölünmeyi öngörüyor. Güneydoğu’da bir kısım insanlar zevk-ü sefâda milyon dolarlık düğünler yaparken, bir yığın “maraba” gelecek kaygusundan büyük şehirlere göç ediyor.

Ne yazık ki, Güneydoğu’daki bazı şehirlerde insanlar kendilerinden başkasını dışlar şekilde bakış ve davranışlar sergiliyorlar. Biz bunların yaptığını yapamaz mıyız? İstesek dışlayamaz mıyız? Tabii ki dışlarız. Ama biz onları gerçekten kardeş olarak biliyoruz. Biz Türk halkı örgütlenip, savunmasız insanlara tuzak kurup bomba atamaz mıyız? Bizden olmayan insanları dağa kaçıramaz mıyız? Tabii ki yapabiliriz. Ama biz onları gerçekten kardeş biliyoruz. Fakat böyle olmuyor. Bu tuzakları kuranlar, bu bombaları koyanlar, bu savunmasız insanları katledenlere sessiz kalanlar ve bu durum karşısında hiçbir şey yapmayanların, yarın bu katliamları yapanlara misilleme yapıldığı zaman söyleyecek sözleri olmayacaktır.

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.