Duyurulur: Demokrasi Vardır, Demokrasi Olması Gereken.

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

   Demokrasi denilen şeyin demokrasi denilen şeyden haberdar olmayanlar tarafından sahiplenilmesi demokrasi denilen şeyi, demokrasiden çok daha başka bir şey yapar.

   Aynı şekilde demokrasi denilen şey de durağan bir yapı olarak belirtilemez. Her demokrasi kavrayışı demokrasi idealiyle yaşar, yaşamalıdır.

   Kısacası iki tür demokrasi vardır;

   1– Yaşayan Demokrasi

   2– Yaşaması Gereken Demokrasi

   Yaşayan demokrasiden kastımız, şu an var olan yapının manzarasıdır.

   Yaşaması gereken demokrasi ise bir tahayyülden ibarettir ve bugün bu tahayyülün (hayal) tezahür etmesi tüm gerçek demokrasi savunucularının isteğidir.

   Bahsedilen iki tür demokrasi türünün ilkinden ikincisine geçiş ancak ilki içerisinde yaşayan insanların ve sistem araçlarının ikincisine inanması ve onu savunması yoluyla olabilir. Daha açık bir ifadeyle ikinciye geçiş için, ilkinde mevcut durumda olanların, ikincisi yönünde inançlı bir tahayyüle sahip olmaları gerekir. İkincisinin tezahürü için birincisinin inançlı tahayyül sahiplerine ihtiyaç vardır.

   İşte bu inançlı tahayyül sahiplerine günümüzde demokrasi savunucuları denir. Peki kimdir bunlar?

   Cevap: İkinci yönünde sahte tahayyülcülük oynamayanlar. Yani demokrasi idealine sıkı sıkıya sarılı olanlar.

   İlk paragrafımızı zihnimizde işaretlersek ve şu ana kadar yazdıklarımı bu işaretin üstüne bırakırsak yazımızın konusuna ulaşırız.

   Yani, demokrasilerin demokrasiler dışındaki her şeye benzeyişinin temel nedeninin var olan demokrasilerdeki, demokrasi düşmanlarının varlığına bağlanmasına..

   Evet durum gerçekten, bu gerçeklikten ibaret. Demokrasi, şu an ulaşması gereken noktaya, içinde barındırdığı demokrasi düşmanları sayesinde erişemiyor. Tehlike bu düşmanlarında dost görünmesinde gizli; ama apaçık ortada.

   Bugün dünyanın bir çok demokratik geçinen ülkesinde bu sorun mevcut. İktidarlar demokrasiden nasibini almamış sahte demokratların ellerinde. Dolayısıyla bunların amaçları da demokrat gibi görünerek yaşayan demokrasileri yaşaması gereken demokrasilere çevirmekten çok yaşayanın da ötesinde daha kötü bir demokrasiye dönüştürmek.

   Şimdi de belirttiğim gibi mevcut demokrasimizin kötü olduğunu, hatta kötünün de ötesine olduğunu savunuyorum. Hem de kanımın son zerresine kadar.

   Siz de çok iyi bilirsiniz ki her iktidar, iktidar koltuğuna oturmadan evvel eline sazını, davulunu alıp demokrasi şarkıları söyler.

   “Demokrasi için varım ben, demokrasi için ölürüm ben, hey!”

   Bakın ülkemizde demokratik olduğu iddiasında bulunan politikler neler yaptılar?

   Ya da soruyu daha düzgün sormakta fayda var. Bizim demokratik politiklerimiz yaşayan demokrasiyi yaşaması gereken demokrasiye döndürmek için neler yaptılar?

   - Odunu aday gösterip seçtireceğini iddia ettiler. Bu yolla sözde var olan demokrasiyi, gerçek demokrasi haline getireceğini savundular.

   - Demokrasinin komünizm tehdidinde olduğunu görüp dar ağacına üç fidanı yollayarak demokrasilerini sağlama aldılar.

   - Halkın oylarını çöplere döküp, gerçek demokrasi tahayyülüne ne kadar sahip olduklarını apaçık ortaya koydular.

   - Oyların sayıldığı an elektrikleri kesip var olan demokrasinin daha da ileriye gitmesi için ellerinden geleni artlarına koymadılar.

   - Daha iyi bir demokrasi için yönetime el koyup, gerçek demokrasi tahayyülüne sahip birçok genci zindanlarda çürüttüler. Sonra da demokrasi için ressamlık yaptılar!

   - Daha iyi bir demokrasi için utanmadan gidip halka sadaka dağıttılar. AK (Eşya) Partisi oldular. A KE(şya) PE

   - Memurlarına işlerini bilmesi için gerekli çağrıda bulunup halkı soyup soğana çevirdiler.

   - Daha iyi bir demokrasi için oturdukları koltuklarından kalkmadılar. Daha iyi bir demokrasi için halka inmek deyimini kullanıp, asıl olanın halkın seviyesine çıkmak olduğunu unuttular.

   - Sırf daha iyi bir demokrasi için, demokrasinin para ile satın alınacağını sanıp halka 150 dolar fazladan doğalgaz sayacı sattılar. Utanmadan zeytingağı gibi bir de üste çıktılar.

   - Daha iyi bir demokrasi için halka merkezle iyi geçinen yerel yönetimleri seçin, karlı siz çıkarsınız diyerek kalleşçe tehdit ettiler.

   - Daha iyi bir demokrasi için türbanlı hanımefendilerimizin türbanlarını bayrak, ellerindeki Kuran’ı siper ettiler.

   - Daha iyi bir demokrasi için TRT 6 (Şeş) diye bir kanal açıp bölücülüğe hizmet ettiler; çünkü TRT 6 yokken Türkiye’de demokrasi denilen bir şey de yoktu onlara göre.

   - Daha iyi bir demokrasi için Mersin’de “ananı al da git ulan” dedikleri vatandaşı, ananı da al git ulan diyen sözde fatih geldi diye emniyete aldılar, hesapta misafir ettiler.

   - Daha iyi bir demokrasi için utanmadan çıkıp Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Kürtçe konuştular. Sebepleri de daha iyi bir demokrasi için Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın Kürtçe konuşmasıydı.

   İşte bu saydıklarım ve sayamadığım tüm kepazelikler yaşayan demokrasiyi yaşaması gereken demokrasiye götüreceğini söyleyen sahte demokrasi savunucuları tarafından yapıldı.

   Kimisi adına Adalet ve Kalkınma Partisi dedi, kimisi Demokrat Parti, kimisi A Partisi, kimsisi B partisi.

   Şimdi ben size sorarım ey demokrasiye inanan veya inanmayan tahayyül sahipleri sizce kaç tür siyasetçi vardır?

   Sorarım ve cevap veririm.

   1– Demokrasiye gerçekten inanlar

   2– Demokrasiye gerçekten inanır gibi yapanlar.

   Demokrasin ve ülken tehlikede, bunu sakın unutma Ey Türk Oğlu.

   Ata’nızı Hatırlayın.

   Beni Hatırlayınız (Mustafa Kemal ATATÜRK).

 

Gokhan.Dag@PolitikaDergisi.com

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.