Can Dündar'ın Dediği Osman Acar'ın Beklediği

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Osman ACAR

Tamda üniversitede dersten çıkıp, gazetelere bir göz atmak istediğim saatlerdi. Aldım elime gazeteyi ve çevirdim sayfaları inceleye, irdeleye...Birde baktım ki olaylara farklı yüzlerden bakan Can Abim ''Değişim Umudu'' isimli bir köşe yazısı yazmış.Ben okudum ve çok beğendim, sizlere de taşıyayım dedim...İşte Can Abinin ''Değişim Umudu'', işte Barack Obama...Obama zaferi biz gençler içinde büyük önem arzediyor.Çünkü dünyada gençlerin önünü açacak bir lider olarak görüyorum Obama'yı.Evet Obama ''Change, We Need'' sloganın Türkiye'de de tuttu. Değiştir, Biz İnanıyoruz...

Değişim Umudu(*)

1959 yılı…

23 yaşındaki ekonometri öğrencisi, saatlerce ders çalıştıktan sonra dışarı çıkıyor.

Biraz rahatlamak için bir bara gidip arkadaşlarıyla buluşuyor. Gitar çalıp neşe içinde eğleniyorlar.

İçkisini ısmarladığı sırada barda oturan beyaz adam, barmene şöyle diyor:

“İçkimi bir zencinin yanında içmek zorunda değilim.”

Bar birden sessizleşiyor, herkes kavgayı bekliyor.

Hawai Üniversitesi’nin ilk Afrikalı öğrencisi olan Kenyalı Barack, kendisine yönelik hakareti duyunca ayağa kalkıyor, adama doğru yürüyor, gülümsüyor ve ona “Bağnazlığın ne kadar aptalca olduğunu, ‘Amerikan rüyası’nın bambaşka bir ülke vaat ettiğini ve her insanın evrensel hakları bulunduğunu” anlatıyor.

Beyaz adam, biraz da çevredekilerin tepkisiyle utanıyor. Gençlerin içki paralarını ödüyor. Sonra da Barack’a –bir aylık kira parasına denk olan- 100 dolar veriyor.

* * *

Öyküde anlatılan Barack, bugün Amerikan Başkanlığı’na en yakın aday sayılan Barack Obama’nın babası… (Bkz: “Babamdan Hayaller”, Pegasus, 2008)

Bahsedilen tarihe dikkatinizi çekerim:

Henüz 50 yıl geçmemiş üzerinden…

Genç Barack, üniversitenin Rusça kursunda 18 yaşında bir beyaz Amerikalıyla tanışıyor.

Aşık oluyorlar. Kızın ailesi başta çekingen davranıyor.

Nasıl çekinmesinler:

Irklararası evlilik, o dönem Amerika’nın büyük bölümünde yasak… “Melezleşme”, ülkedeki eyaletlerin yarısında ağır suç sayılıyor.
Barack’la beyaz sevgilisinin yakınlaşması, Güney eyaletlerinin çoğunda ağaçta sallandırılmayı hak eden bir ilişki olarak görülüyor.

Yine de genç kızın açık fikirli ailesi evliliği onaylıyor.

Barack, okulu 3 yılda sınıf birincisi olarak bitiriyor.

İlk çocuklarına babasının adını veriyorlar.

Virginia eyaletinde ırklararası evlilik yasağı ne zaman kalkıyor, biliyor musunuz?

1967’de… Barack 6 yaşına girdiğinde…

* * *

Benzer bir öyküyü Rıdvan Akar’la birlikte Bülent Ecevit’ten dinlemiştik.

1954’te Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nın davetlisi olarak Kuzey Carolina eyaletine giden Ecevit, orada Winston-Salem Journal gazetesinde konuk yazar olarak makaleler yazmıştı.

Irk ayrımcılığının yoğun olarak yaşandığı, zencilerin beyazlara ait hastanelere, okullara, dükkanlara alınmadığı bu kentte Ecevit, Türkiye’ye döneceği günlerde ırkçılığı eleştiren bir yazı yazmıştı.

“Dünyada köleliğe karşı savaşmış bir ulusun kendi evindeki köleliğe ses çıkarmaması tuhaftır” diyor, “Amerikalı beyazların suçlarını kabul etmesini” istiyordu.

Gazete yönetimi, bu makaleyi yayımlamayı kabul etmiş, “Ama sen ülkene döndükten sonra basalım. Yoksa başına iş açılır” demişti.

Nitekim yazı, Ecevit’in uçağa bineceği gün, tam sayfa olarak yayımlanmıştı. Ancak bir terslik olmuş, Ecevit o gün dönememişti. O gün aldığı yoğun eleştiriyi ve kentte yaşadığı tedirginliği hala hatırlıyordu.

* * *

Obama’nın seçilmesi, kuşkusuz pek çok siyasi sonuç yaratacak.

Ama galiba tarihsel açıdan en önemlisi, yarım asır önce “zenciye kız verilmeyen” bir ülkenin şimdi siyahi bir Başkan tarafından yönetilmesi olacak.

Toplumların bir insan ömrü içinde bağnazlıktan ve önyargılardan kurtulabileceğine ve aklın yolunu bulabileceğine inananlar için iyi haber!

(*) Can Dündar'ın 04.11.2008 tarihli köşe yazısı

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.