Burası Dağ başı mı?

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

 

 

 
Coğrafyaya bakarsanız dağ başı lakin Türkiye Cumhuriyeti'nin bir parçası ve yasaları hakim!

 
164 yıllık tarihi bir birikimi olan Emniyet Teşkilatımızın toplumsal olaylarda nasıl davranacağı konusunda derin birikimleri olduğunu düşünürüm.

 
Neredeyse kurumsal anlamda TBMM'den iki kat daha yaşlı olan Emniyet Teşkilatımızın mensubunun yaptığı davranışı, yasalar çerçevesinde soruşturup sonucuna göre “ceza” ve/veya “ödüllendireceğine” inancımı sürdürmek isterim.

 
Dün görsel medyaya, bu gün haber sitelerine yansıyan görüntüler ve haberler 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'na gölge düşürdü.

 
“Hakkari'de dün DTP'ye operasyonları protesto edenlerle polis arasındaki olaylarda bir çocuk ağır yaralandı.
Olaylar saat 14.00 sıralarında başladı. Bağlar Mahallesi'nde yola barikat kurarak lastik yakıp, trafiğe kapatan yaklaşık 50 kişiden oluşan 2 gruba, polis müdahale etti. Gözyaşartıcı bomba ve basınçlı suya, göstericiler taş atarak karşılık verdi.”

 
Haberi bu kadarıyla okusaydık çoğumuz yine çocuklar eliyle gerçekleştirilen bu eylemde; Terör Örgütü PKK'nın taşeronluk vazifesi verilen çocukların öncelikle ebeveynlerine kızar sonra “eyleme katılan çocukların her birinin kulaklarını çekmek” isterdik muhtemelen.

 
Ama o görüntülerin sonunda darp edilmiş 14 yaşında ki çocuğun kolunun kendiliğinden yere düşmesi, sonrasında darp ardından kafatasında oluşmuş yaralanma sonucu kan vicdanı, olan herkesi sarsmalıdır.

 
Mesele bundan ibarette değildir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bu çocuğun ebeveynleri “reşit” olmayan bu çocuğun darptan sonra o halde bırakılarak sırtını dönüp giden bir emniyet mensubu hakkında düşüncelerini de o kişinin içinde olduğu kuruma yöneltmemesi mümkün değildir.

 
Daha da vahimi şudur: Çocuğun yapmış olduğu eylemin “suç” teşkil etmiş olması söz konusu ise çocuğun işlediği suçtan dolayı yakalandığında olay yerinden alınıp göz altına alınması gerekmez miydi? Madem ki çocuğun işlediği davranış onu olay yerinde yakaladığınızda gözaltına almanızı gerektirmiyor o zaman “darp edip” orada bırakarak terk etmek eylemiyle çocuğun yaptığı neyi “cezalandırılmıştır” kamu görevlisi? Orada ki kamu görevlisinin yakaladığı kişiyi göz altına alması gerekmez miydi ortada bir suç varsa? Bu gibi durumalar da kamu görevlilerinin davranış biçimi, görev gereği bu mu olmalıdır?

 
Elbette fiili her durumda, yetkinin yerine getirilmesi harfiyen uygulanamaz. Elbette kendisine taş atılan bir insanın vereceği tepkiler almış olduğu mesleki eğitim ne kadar iyi olursa olsun eğitim kitaplarında sergilemesi gereken davranışla birebir örtüşmeyebilir.

 
Sıkıntı şudur ki; davranışa yönelik eleştirilerde haklı ve haksız olduğumuz noktalar da olabilir. Emniyet teşkilatının mensuplarının yerine getirdiği görevlerin zorluğu da yadsınamaz kimseye haksızlık etmek derdinde değilim ancak ortada alenen işlenen bir “suç” var:

 
Kamu görevlisine görevinde saldırıda bulunmak, suçu işleyen çocuk, yakalayan emniyet teşkilatı mensubu, olumsuz davranış (insan faktörü), ama suçu işleyen kişinin gözaltına alınmaması görevi ihmal, darp edilen bir çocuğun o şekilde bırakılması ise neredeyse ölüme kasten sebebiyet verme niyetini yansıtır. İnsanlık dışıdır! Üzücüdür!

 
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda yaşanan bu vahim olay düşündürücüdür!

 
Hem orası için, hem ebeveynleri için hem de ilgili kamu görelileri için.

 
Son bir anımsatma yapmayı faydalı görmekteyim;

 
“Yılanın başı küçükken ezilir” atasözü, mecaz anlamlar da içerir tüm atasözlerimiz gibi.

 
Bu üzücü olaya sebebiyet veren ebeveynleri, Lanet olası Terör örgütünü, maalesef yetkisini aşan ve insani yanını yitirişini sergileyen bir emniyet mensubunu, şiddetle kınıyor gereğinin yapılmasını şahsım adına talep ediyorum.

 

 
Erdinç AYDIN

 
erdinc.aydin@politikadergisi.com

 

 

 

 

 

 

Yorumlar

Dağ başı.. üstelik duman almış..

Gücü yeten yetene.
Geçmiş o artık(hiç olmadı ki zaten). Karşındaki kadınmış, çocukmuş, yaşlıymış, yaralıymış, suçluymuş ve hatta masummuş...

O çocuk sana taşla sopayla saldırsa ne ki? Gücü ne kuvveti ne?
Kaldı ki; yetişkin olsa ne?
Tek fiske vurma hakkın var mı ki senin?

Alırsın gözaltına, sevkedersin savcıya! İcabında anasını babasını da, yedi ceddü belasını da...
Sen aracısın, dayakla, sopayla, işkenceyle ceza kesemezsin,esas işin emniyeti güveni sağlamakken, bunun için para alırken o insanların vergileriyle.

Ama nerde.

Gücü yeten yetenedir güzel memleketimizde. Her bir yerde olduğu gibi en başta emniyette.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.