Ayrı(ca)lık...

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Celal ŞEKERCİ

           Uzun zamandır düşünüyorum bu AÇILIM olayını.Hatta kaleme almadan önce bekledim belki yargısız infaz yaparım yada haksızlıkla sert eleştiririm bu açılım taraftarlarını diye...Görünen odur ki açılım daha çok ülkenin belli bölgesini koparmak isteyenlerin işine yaradı.Yani açılım, açmadı bizleri.Çünkü çocuk oyuncağına çevirdiler bu projeyi.Hükümete baktığımız zaman kadronun çok iyi olduğunu ve bu kabinenin önceki kabinelere nazaran çok daha iyi işler başarabileceğini düşünmek çok zor değil.Hakikaten başardılar...O kadar çok işler başardılar ki Avrupalı Devletlere mi yaradı bu icraatlar yoksa biz vatandaşlara mı düşünmek lazım.Yaklaşık üç ay öncesinde Sn. Atalay demokrasi adı altında kürt vatandaşlarımıza bazı ayrıcalıklar verileceği ve Türkiye'nin daha demokratik ülke olma yolunda ilerleyeceği hakkında malumat vermişti.Şimdi gelelim biraz açılımı açmaya...Türkiye Cumhuriyeti anayasasında belirtildiği üzere ÜNİTER bir devlettir.Yani Türkiye Cumhuriyeti TEK ANAYASA,TEK BAYRAK ve TEK DEVLET'den oluşur.Bunlardan birisini dahi değiştirmeye çalışmak anayasal bir suç teşkil eder.Ülke coğrafyası içerisinde değişik etnik kökene sahip olan vatandaşlarımız yaşamaktadır.Ama hepsinin taşıdıkları NÜFUS CÜZDANI aynıdır. Üstelik bu nüfus cüzdanında ETNİK KÖKENİ ile ilgili bir bilgi de bulunmamaktadır.

 

      
 
       Yani TÜRK,ERMENİ,ABAZA,ÇERKEZ,ZAZA,KÜRT,YÖRÜK,LAZ,ARAP,ROMAN.SÜRYANİ,BOŞNAK,ARNAVUT,GÜRCÜ, vs vs vs... her vatandaşımız TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞIDIR.Ancak iş ayrıcalık konusuna gelince ben DUR derim arkadaş!Kime, niçin AYRICALIK?Hepimiz eşit değil miyiz?Ben İzmir'de bir şirket kurabiliyorum da Bitlis'te şirket kuramıyor muyum?Ben sosyal faaliyetimi Ankara'da yapabiliyorum da Hakkari'de olmuyor mu?Ben Muğla'da yüksek öğrenimime devam ediyorum da Van'da devam edemiyor muyum?Kısacası hepimiz eşit şartlarda farklı coğrafyalarda doğuyoruz diye sonradan ayrıcalık mı talep etmek lazım...Kaldı ki çok ünlü,çok zengin kürt vatandaşlarımız yok mu?Elbette var...Aslında sorun şurdan kaynaklanıyor,bu ülkede kürt sorunu yoktur!Evet bu ülkede bazı sorunlar var.Bunlardan  bazıları ,İŞSİZLİK,GENÇ NÜFUS'TA GELECEK KAYGISI,EMEKLİ VE MEMUR KESİMDE AY SONU ENDİŞESİ,ÇİFTÇİLERDE HASAT SORUNU vs vs vs gibi reel sorunlar nedense daha az gündemde.Sen gerçek sorunları görmezden  gelir olmayan bir sorunu varmış gibi davranıp birşeyler açmaya kalkarsan dosta düşmana kendini rezil edersin.Rezil olmanda yetmez PKK gibi bir çapulcu topluluğunun gövde gösterisine teesüflerini iletirsin.Bazı noktalarda hemfikirim aslında.Doğu ve G.Doğu bölgesinde yatırımlar yavaş oluyor,fabrikalar teşviklerle hemen kurulamıyor,istihdam sorunu yüzünden gençler işsiz ve parasız geziyor.Bunların hepsinde bazı faktörler vardır ama aynı faktörler diğer beş coğrafi bölgede de geçerlidir.Ancak Doğu ve G.Doğunun temel sorunu olan güvenlik noktasının tek sebebi PKK'dır.Aslında Doğu’nun ve G.Doğu’nun bir numaralı düşmanı PKK'dır.
Yatırım yapmak isteyen işadamlarını tehdit eden PKK.
Ulaşımı sağlayan yollara mayın döşeyerek bir çok hizmetin gelmesini engelleyen PKK.
Güvenlik için hayatının baharında  oraya gelen genç askerlerimizi şehit eden PKK.
Su arıklarını tahrip eden PKK.
Eğitime gelen öğretmeni,sağlığa gelen doktoru,güvenliğe gelen polisi şehit eden yine PKK.
             Kısacası her sorunun kökeninde PKK var.Bu ülkenin en büyük belası PKK.Zaten PKK'nın en büyük zararı her zaman Doğu'ya G.Doğu'ya olmuştur.PKK yasa dışı terör örgütüdür ve terör örgütüyle devlet pazarlık yapmaz.Ya teslim olur mahkemelerinde yargılar ve cezalandırırsın,yada operasyon yapar etkisiz hale getirir bu sorunu kökten halledersin.İmralıda ki terörist başı ile konuşup muhatap almazsın.O teröristti yakalandı,cezalandırıldı ve cezasını çekiyor.Şimdi sıra dağda ki saklanan teröristlerde.
              Tam GÜNEŞ OPERASYONU başladı ilerledi dağda ki çakallar bitmek üzereydi bir yerlerden ültimatomlar geldi operasyon durduruldu...NEDEN? Bana kalırsa PKK'ya bel bağlayan bazı devletler var.Eroin sevkiyatı için,insan kaçakçılığı için,silah kaçakçılığı için bazı bölgelerin karışması lazım ki dikkatler başka tarafa odaklansın ve pis işler sorunsuz devam etsin..Ama şu anda PKK Özgürlük ordusu olarak algılanıyor,gelen 34 adet terörist BARIŞ ELÇİSİ olarak karşılanıyor ve hemen serbest bırakılıyor.Ancak Profesörler,subaylar,eğitimciler saçma sapan iddialar yüzünden gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor.İlginç bir ülkeyiz vesselam...Terörist barış elçisi ama eğitimciler darbeci... Bu ülke de vatandaşların temsilcisi devletine ve anayasasına sahip çıkan MİLLETVEKİLLERİDİR,dağdan inen çapulcular veya o çapulculara sahip çıkan siyasi şahsiyetsizler değildir ...
Celal ŞEKERCİ
 iletisim@politikadergisi.com
 

Yorumlar

soru

celal kardeşim dediklerin iyi doğru da soru şu:
ne demeye bu hainler ha bire eylem yapıyorlar? her tarafı yıkıyorlar? gencecik kızlarımızı yakıyorlar? görevini yapan 7 masum karanfilimizi solduruyorlar?
Onlar bu eylemleri yaparken evlatlarımızı katlederken hepimiz diyoruz ki "işte açılım bu!!!"
Demek ki onlar açılıma en karşı olanlar, çünkü en azılı eylemleri onlar yapıyorlar.
Bu açılıma karşı olan bölücüler dışındaki açılım karşıtlarının bunları düşünmesi sence gerekir mi?

Teşekkürler...

Sedat Abim çok teşekkür ederim çünkü yazımın arka bahçesindeki soruyu sordun.
Bu açılım projesinden once diyorduk ki pkk terör örgütüdür gereği yapılmalı.Ancak ne zaman gündeme bu proje geldi sanki bu çapulcular açılımı bahane ederek yani kalleş oyunlarına perde bularak daha da azıttılar.Her eylemi açılım adına yaptıklarını,bölge halkının temsilcisi olduklarını,haklarını istediklerini ve güzellikle olmazsa zorla alacaklarını söylemeye çalışıyorlar.Sorun şu;bölge sorunu çözerken bu kadar üstünkörü gidilmez.Kaldı ki Doğu ve G.Doğu gibi hassas bölgelerimizde çok daha dikkatli olmamız gerekir.Sorun ne?Nasıl çözülmeli?Hangi analizlerden sonra proje hayata geçirilmeli?Kimlerden nasıl faydalanılmalı?Bu sorulardan başka birçok sorunun cevabını bulmadan proje hayata geçemez,geçemedi de zaten.Halkımız paranoyak oldu.Herkes artık yan komşusuna bile şüpheyle bakar oldu.Muhalefet ısrarla karşıt görüşte,hükümet aynı ısrarı projeyi açıklamamakla yapıyor,sonra halk bilmediği bir projeyi ya destekliyor,ya da karşı çıkıyor...O çapulcular sadece açılıma karşı değiller...O çapulcular ülke menfaatine olan herşeye karşılar.Yakın tarih bunun örnekleriyle doludur.
Ellerinden öperim...
SAYGILARIMLA...

Açılım gereklidir

KÜRT meselesini çözecek hazır bir formül yoktur! Etnik milliyetçi hareketi tatmin edecek bir çözümü halkın ezici çoğunluğu reddedecektir. Kürtler ise seksen yıllık “bütün vatandaşlar Türktür” formülünü reddettiği için bu kavga yaşanıyor zaten.
Sihirli formül yok ama problemin ateşini düşürmek mümkün.
İspanya, 1978 Anayasası ile geniş etnik özerklikler getirdi. Bu, Bask ve Katalan milliyetçiliklerini tatmin etmedi, terörü bitirmedi ama geçen 30 yılda problemin ateşini düşürdü. İspanyol devletinin terörle mücadelesindeki meşruiyeti güçlendi. Bizdeki DTP’ye benzeyen Batasuna Partisi kapatıldı, terörle ilişkili politikacılara seçilme yasağı konuldu.
Bunları AİHM hukuken onayladı, Batı kamuoyu da vicdanen haklı buldu. Bask bölgesinde de sükûnetle karşılandı, eskiden olsa kıyamet kopardı.
Evet, sihirli formül yok ama demokratik açılımlarla zaman içinde ateşi düşürmek mümkün.

http://fatihsaltik.blogspot.com/

Açılım getirdikleri karşımızdadır...

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu günden itibaren bazı sorunlarla başettiği aşikardır.Ancak bir sorun var ki yıllardır çözülemiyor.AKP hükümetinin bu sorunu çözmek için uğraştığını farz edelim.Kesinlikle sorun KÜRT SORUNU değildir.PKK sorunu diye kürt vatandaşlarıda sorun olarak nitelendirmek en büyük etnik milliyetçiliktir.Ve örnek vererek açılım denilen balonun getirdiklerini göz önüne taşıyalım;
-AKP öncesinde Öcalan kanlı katil imajında idi.
-AKP ile Apo, Mandela görüntüsüne sokuldu.
-AKP iktidara gelmeden yani 7 yıl önce PKK terörü sıfır noktada idi.
-AKP iktidarı ile PKK terörü eski kanlı günlerine geri döndü.
-AKP öncesinde toplumda zerre Kürt-Türk ayrışması yoktu.
-AKP ile ilk kez bu tür ayrışmalar ve cepheleşmeler görüldü.
-AKP öncesinde etnik televizyon yayını yoktu.
-AKP öncesinde devletin kurumları arasında ahenk vardı.
-AKP ile devletin kurumları birbirinin kuyusunu kazar oldu.
-AKP öncesinde poliste kadrolaşma yoktu.
-AKP ile poliste guruplaşmalar zirveye çıktı.
-AKP öncesinde yürütme, yargıya müdahaleyi aklından bile geçirmezdi.
-AKP ile yürütme yargıyı baskı altına almaya başladı.

Yukarıda örnek verdiğim olaylar açılım safsatasının getirdikleridir.Bunlardan hangisi inkar edebiliriz.Bahsetmiş olduğunuz gibi toplumun ateşini dindirmek mümkün lakin ateşi yükseltenler belli ateşi körükleyenler belli.
Son söz;AÇILIM gerekli olduğunu düşünmeniz bende şu soruyu cevaplayacağınız anlamına geliyor;
DEMOKRATİK AÇILIM DİYE ADLANDIRILAN BU PROJE TASARISININ İÇERİĞİNİ BİLİYORSUNUZ DEMEKKİ DESTEK VERİYORSUNUZ...RİCA ETSEM BENİ DE BU KONUDA AYDINLATABİLİRMİSİNİZ.
AÇILIM NEYİ KAPSIYOR?
KİME NE AYRICALIK VEYA NE İMTİYAZ VERİLİYOR?
AÇILIMIN SONUNDA KİMLER HANGİ FARKLI HAKLARA SAHİP OLACAK?
Şimdilik sorularım bunlar vereceğiniz cevap doğrultusunda tekrar sizinle fikir alış-verişine girmek isterim.
SAYGILARIMLA...

celal.sekerci@politikadergisi.com

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.