Adaylarla Seçimler ve Halkla Geçimler

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Osman ACAR

   29 Mart yerel seçimleri aslında herkese hak ettiğini verdi. Ülkemize yerel anlamda hizmet verecek yerel seçimler yapıldı ve herkes payına düşeni aldı. Adalet ve Kalkınma Partisi sağlığını bozmayacak şekilde kan kaybederek, Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi oylarını yükselterek bir demokrasi sınavından geçtiler. Şimdi bu seçimi enine boyuna maddeleyerek, irdelemek gerekirse şöyle bir tablo çıkıyor karşımıza:<?xml:namespace prefix = o />

   > Adalet ve Kalkınma Partisi, iktidarını sarsmayacak bir şekilde oy kaybına uğradı. Doğuda izlenen etnisite kökenli politika tutmadı. Ak eşyalar Tunceli’de boşa gitti. Şanlıurfa’da Ahmet Eşref FAKIBABA, halktan aldığı destekle, Adalet ve Kalkınma Partisi’ni nakavt etti. Van ve Diyarbakır için TRT Şeş’in pek de işe yaramadığını gördük. Başbakan kabinede değişiklikler yapacağını açıkladı ve bir anlamda halktan gelen sarı karta; olması gereken gibi baktı. Antalya’da çok büyük bir hüsrana uğradı. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bir iktidar partisi olarak yapması gereken şey; olayları soyut tabana indirerek genel geçer çözümler sunmamak. Siyasi erke sahip olan bir parti olayları somut tabanda ve farklı görüşlere yer vererek çözmelidir. Adalet ve Kalkınma Partisi açısından bu seçimler istenildiği gibi geçmemiştir.

   > Cumhuriyet Halk Partisi’ne gelince burada zaferin adı: “Kemal KILIÇDAROĞLU” Etkin muhalefeti ile dikkatleri üzerine çeken, türbanlısı olsun, çarşaflısı olsun halka inen bir adam olarak, İstanbul’da beklenen bir oy potansiyeline imza attı. İstanbul’da sandıklar Kemal KILIÇDAROĞLU için oy çıkarırken, halkın gönlünde genel başkanlık görevi ona çoktan yüklenmişti. Kemal KILIÇDAROĞLU’nu genel başkan olarak görmek isteyenler ezici bir çoğunlukta. Ülke genelinde ise Cumhuriyet Halk Partisi beklenen bir oy artırımı yapamamıştır. Antalya’yı alarak ve Trabzon’u vererek bir denge siyaseti izlemiş gibi görünüyor. Fakat yinede Cumhuriyet Halk Partisi açısından gelişmeler umut verici. Ankara’da KARAYALÇIN üzerinde yapılan ittifak, görünüyor ki işe yaramış. Çok az bir farkla kaybedilen yerlerden birisi de Ankara idi. Cumhuriyet Halk Partisi yeni dönemlere yeni bir genel başkan ve değiştirilen siyasi yöntemlerle girse durumu lehine çevirebilir. Zira Ecevit bunun en açık örneğidir.

   > Milliyetçi Hareket Partisi, Adalet ve Kalkınma Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi’nin geçerli olmadığı yerlerde bir meşru taban bulmuştur. Oylarını olağan bir şekilde yükseltmiştir. Oktay Vural’ın burada yüklendiği etkin muhalefetin etkisi büyüktür. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin inandırıcı propaganda yürütemediği, Cumhuriyet Halk Partisi’nin halkı kucaklayamadığı yerde zaferin adı Milliyetçi Hareket Partisi olmuştur. Adana, Milliyetçi Hareket Partisi’nin sınanacak, bir bakıma gözlemlenecek bir bölgesi olacaktır. Halk bu dönemde Milliyetçi Hareket Partisi’nin büyükşehir projelerini görecek ve gelecek dönemde yetkisini buna göre verecek. Milliyetçi Hareket Partisi etnisiteye dayanan siyasetten uzaklaşarak, biraz daha merkeze kayan bir politika sistemi ile bu dönemlerin yeşeren umudu olacaktır.

   > Gönlümden geçen ve benim görüşümce zafere imza atan bir diğer lider ise Muhsin YAZICIOĞLU’dur. Talihsiz ve şüphesiz sevenlerinin yakıştıramadığı bir kaza sonucu aramızdan ayrıldı. Sivas’a düşkünlüğüyle bilinen ve Sivas’la özdeşleşen Muhsin YAZICIOĞLU’na Sivas halkı sandıkta vefa borcunu ödedi, Sivas’ta Büyük Birlik Partisi’ne görev verdi. Şüphesiz Muhsin YAZICIOĞLU bu ülkenin yetiştirdiği en temiz siyasetçilerinden birisidir. Peygamber siyaseti yaparak, halka inerek ve hep ahlak sınırları içinde kalarak bu halkın gönlünü fethetmeyi başarabilmiştir.

 

   iletisim@PolitikaDergisi.com

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.