ONLAR Kİ!

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar Adı: 
Mustafa Küpçü
Yazarın Özgeçmişi: 
Serbest gazeteci, Kocaeli Üniversitesi Siyaset Bilimi Öğretim Görevlisi.

 

İnsanın inanası gelmiyor.

 

Mustafa Kemal ATATÜRK’ün kurduğu Cumhuriyet’in 86. kuruluş yıldönümü nedeniyle  Denizli’de düzenlenen yürüyüşe katılmak isteyen “ATATÜRKÇÜ Düşünce Derneği” üyelerine, yürüyüşe katılma izni verilmiyor! İtilip kakılıyorlar.

 

Yetmiyor, gözaltına alınıyorlar!?

 

Ankara’da “Şehit Aileleri” demokratik bir hak olarak, 34 PKK’lının anlı şanlı törenle yurda girmesi ve var olan “hukuk kurallarına aykırı olarak” serbest bırakılmalarını protesto eylemi yapıyor, polis tarafından engelleniyor, itilip kakılıyorlar!?

 

Bu eyleme katılan, 10-12 yaşlarında bir şehit kızı şaşkın ve korku içinde titreyen sesi ile adeta haykırıyor;  “Ben polis olmam!” diyor…

 

Bütün bir ulusun güvenliğini sağlamakla ödevli, o itip kaktığı namuslu insanların vergileriyle maaşını alan polisimizi bu hale kimler sokuyor?

 

Kimler, “velinimeti” olan halkına zor kullandırıyor?

 

Yoksa, polisimizi de mi “siyasi militan” haline soktular?

 

Daha da vahimi; “Devlet’in memurlarını tarikat ve cemaatlerin egemenliğine mi soktular?”

 

Ne diyor şair?

 

“Onlar umudun düşmanıdır sevgilim/ serpilen hayatın düşmanı/ çünkü olüm vurdu alınlarına/ çürüyen diş/ dökülen et/ ve bir daha geri dönmemecesine savrulup gidecekler/ ve elbette sevgilim/ dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle hürriyet/ onlar/ Bursa’da havlucu Recep’e/ Karabük fabrikasında tesviyeci Hasan’a düşman/ fakir köylü Hatöe kadına/ ırgat Süleyman’a düşman/sana düşman, bana düşman/ düşünen insana düşman/ Vatan ki bu insanların evidir/ sevgilim onlar vatana düşman.”

 

Mustafa Kemal’in ölümünden itibaren, Cumhuriyet ve “laik devlet” düşmanları, kişisel çıkarlarını emperyalistlerin emelleriyle birleştiren ve bu hırs ve kinle sinsice Cumhuriyet’e ve Atatürk Devrimleri’ne karşı eylem içinde olanlar, bugün Mustafa Kemal’in kurduğu Cumhuriyet değerlerine karşı pervasız bir eylem süreci içine girmiş durumdadırlar…

 

Mustafa Kemal’in mirası olan ne varsa yok ediliyor…

 

O’nun kurduğu sınai tesisler, kurumlar, yapılar ve şimdi de sırada Mustafa Kemal’in Ordusu var!

 

Çünkü, o ordu Mustafa kemal ve devrimlerine sahip çıkıyor!

 

Elbette, o ordunun içine kimi işbirlikçi kurtlar da girdi!

 

12 Mart Muhtırası ile, 12 Eylül 1980 Darbesi ile, emperyalist güçleri sevindiren kirli eylemler de o ocaktan çıktı!

 

Ve bu eylemlerden en büyük darbeyi yiyenler yine yurtseverler, ilericiler, sosyalistler ve Mustafa Kemal’e inananlar yedi…

 

Ancak bugün, emperyalizmin desteklediği terör örgütüyle mücadele eden Türk Ordusu, gerçek olup olmadığı “Yargı Kararı” ile kesinleşmemiş, “şaibeli bir belge” ile mahkûm edilmeye çalışılıyor.

 

Hatta birileri karar vermiş ve diyor ki;

-         APO, “paşa” yapılıp, belli bir maaş bağlanarak sürgüne gönderilsin!

-         Bugünkü ordu dağıtılıp, yeniden bir ordu kurulsun! (*)

Askeri darbeler yüzünden bedel ödemiş “Atatürk’e saygılı bir Türk insanı olarak” bu kirli hesaplara karşı çıkıyorum.

 

Elbette, askeri darbelere karşıyım.

 

Ama, “demokrat maskesi” takan, amaca ulaşıncaya kadar demokrasiyi bir ARAÇ olarak gören, “laik devlet düşmanı” “ sözde sivil” apoletsiz darbecilere de karşıyım!

 

Güçleri, yürekleri yetiyorsa, “KİM” olduklarını, “NE İSTEDİKLERİNİ” dürüstçe açıklasınlar!

 

Her siyasal düzenin ve o düzene saygılı olanların “meşru müdafaa hakkı” vardır!

 

Düzenden yana görünüp, düzene ve halka tuzak kuranların gelecekleri olamaz!

 

Olmayacaktır da!

 

 

Mustafa KÜPÇÜ

 

 

 

iletisim@politikadergisi.com

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.