İMF-Dünya Bankası ve Küresel Düzen

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar Adı: 
Mustafa KÜPÇÜ

   Dünya Bankası (DB) Grubu ve Uluslararası Para Fonu (İMF) Guvernörler Kurulu 6–7 Ekim’de İstanbul’da toplanıyor.

 

   Bu toplantı nedeniyle İstanbullular şimdiden trafik çilesini çekmeye başlarken, bu uluslararası toplantıya katılacak delegasyon için iki yıl öncesinden “ayrıcalıklar” sağlandı!

 

   “Ülkeye giriş işlemleri önünde hiçbir engel olmayacak, hiçbir koşulda bu kişilere yönelik gözaltı ya da tutuklama yapılamayacak, şahsi bagajlarına, el çantalarındaki evraklarına asla dokunulmayacak!..”

 

   AKP hükümeti, yaklaşık iki yıl önce bu imtiyazları TBMM’nden geçirdi!

 

   AKP orkestra şefi “kaldır parmakları” dedi, parmaklar kalktı; ayrıcalıklar milletin meclisinde onaylandı!

 

   Ama “milletin” haberi yok!..

 

   Peki, İMF ve Dünya Bankası (DB) nedir?

 

   Ne işe yararlar?

 

   Bize faydaları nedir?

 

   Bu soruların yanıtını bu ülke vatandaşlarının neredeyse tamamı bilmez!

 

   Çünkü ne okullarda ne de günlük yaşamda bu bilgiler verilmez!

 

   Siyaseti “sürü-çoban ilişkisi” olarak algılayan ve kendilerini sürünün çobanı sayan siyasetçiler, “çokbilmiş vatandaş” istemezler!

 

   Bilenler ise, ikiye ayrılır; İMF ve DB’nin dünya ve Türkiye için hayırlara vesile olduğunu düşünüp savunanlar ve aksini düşünenler.

 

   Biz, ikinci grupta, yani “münafık muhalifler” arasındayız!

 

   Peki, “gerekçemiz” nedir?

 

   İMF ve Dünya Bankası, 1944 yılında, “uluslararası para sisteminin esaslarını belirleyen” Bretton Woods Anlaşması ile dünya geldiler.

 

   Dünyanın en güçlü ülkeleri, daha da güçlü ve dünya ekonomi ve siyasetine egemen olabilmek için, var olan güçlerine dayanarak paranın ve ticaretin kurallarını belirlemeye başladılar.

 

   İkinci Dünya Savaşı’nın sonu belli olmuştu.

 

   ABD, artık dünya siyasetinin yeni patronuydu!

 

   Artık bütün dünya ABD’nin ve ortaklarının kuralların göre hareket etmeliydi!

 

   Savaşın yıktığı ülkeler ve savaşa katılmasa bile savaş koşullarında ekonomileri daralan ülkeler, ulusal ekonomilerini korumak ve güçlendirmek adına dış alımları kısmışlar, kapılarına da ağır gümrük vergileri koymuşlardı.

 

   Tıpkı, bugünkü “kredi kartı” ile gelecek yılların emek ve kazanımlarını ele geçirmek gibi, İMF aracılığı ile gelişmekte olan ülkelere krediler açılacak, dış ödemeler dengeleri sağlanacak ve ülke ekonomilerinin genişleyip tatlı birer “pazar” olmaları sağlanacaktı!

 

   Dünya Bankası ise, savaşta yıkılan ülkeleri yeniden inşa etmek için büyük altyapı yatırımları başta olmak üzere; projeler, krediler sağlayacak, ama bu projeleri dünyanın egemenleri olan ülkelerin büyük şirketleri yapacaktı!

 

   Yani, çifte kavrulmuş bir sömürü süreci!

 

   “Yap-İşlet-Devret” modeli projeler, işte bu sömürünün somut örnekleridir!

 

   Peki, İMF ve DB’nin yapısı nasıl?

 

   Yönetim erki kimin elinde?

 

   İşte bu soruların yanıtı önemlidir.

 

   İMF de Dünya Bankası da tıpkı çok ortaklı anonim şirketler gibidir!

 

   Her ikisinde de en büyük, mali ve yönetsel güç olarak büyük ortak ABD’dir.

 

   Türkiye de İMF’ye ortaktır.

 

   Payı ise, % 0,6’dır.

 

   Yani, binde altı!

 

   Türkiye, İMF ile ilk stand-by anlaşmasını 1958’de imzaladı.

 

   O zamandan beri, Katolik nikâhı yaptığımız İMF’nin boyunduruğundan kurtulamıyoruz!

 

   Bugüne kadar 19 kez stand-by anlaşması yaptık.

 

   Şimdi, bir yenisi kapıda.

 

   İlginç olan şu ki; on dokuz anlaşmaya karşın İMF bizi hâlâ kurtaramadı!

 

   Dünyanın en yüksek faizle borçlanan ülkesiyiz!

 

   Dünya finans devleri bizi çok seviyor!..

 

   İMF ve Dünya Bankası bizi adam etmek için hep akıl ve talimatlar veriyor!

 

   Hükümetlerimiz de emir tekrarı yapıp “gözlerimi kaparım, vazifemi yaparım” diyor!

 

   Tıpkı “Bekçi Murtaza” misali!

 

   Peki, İMF ve Dünya Bankası neler tavsiye ediyor?

 

-         Kamu kuruluşlarını özelleştirin!

-         Sağlık ve Sosyal Güvenlik Sistemini özel sektöre ve özellikle yabancı şirketlere açın!

-         Üzüm, narenciye, fındık ve tütüne desteklemeleri kaldırın!

-         Kamu harcamalarını kısın!

-         Vergileri ve özellikle dolaylı vergileri artırın!

-         Asgari ücretten vergi almaya devam edin!

-         Emekli maaşlarını fazla artırmayın!

-         Elektriğe, suya, doğalgaza zam yapın!

 

   Daha buna benzer pek çok tavsiyesi var İMF ve Dünya Bankası’nın.

 

   İMF ve Dünya Bankası, kendi tavsiyelerini yerine getiren hükümetleri çok seviyor!

 

   Bu hükümetlerin ömürleri uzun oluyor!

 

   Ama o ülkelerin asıl sahipleri olan halkı o kadar sevdikleri söylenemez!

 

   Onlar, çok çalışsın, çok tüketsin ve paraları bitince de bir an önce öteki dünya göçsünler istiyor!

 

   İşte, İMF ve Dünya Bankası’nın bizi ilgilendiren gerçek öyküsü ve asıl yüzü budur!..

Küresel efendilerin birer silahı olan İMF ve Dünya Bankası’ndan kurtulmadıkça, mazlum halklara gerçek bir kurtuluş yoktur!..

 

 

(*) Serbest gazeteci, Kocaeli Üniversitesi Siyaset Bilimi Öğretim Görevlisi.

İletişim: 0(542) 272 24 74, e-posta: mustafakupcu@hotmail.com

 

Bu sitedeki içeriklerin izinsiz alınması, kopyalanması, başka bir imza ile izinsiz ve "kaynak gösterilmeden" yayınlanması kesinlikle yasaktır. Tam bağlantıyı (link) ve yazar / çizer adını kaynak göstermek şartıyla, alıntı yapılabilir. PolitikaDergisi.com © 2009

Yayın Kaynağı: Politika Dergisi Sayı 18, Ekim 2009, Cilt - Yıl 2, No. 18


Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.