Yazı Dizisi

Ankara, Atina ve Lefkoşa'daki Görüşmeler (1/2)

26 Şubat 2014 tarihi herhalde Kıbrıs tarihinde bir dönüm noktası olacak. Bizden sonraki kuşakların "Politik Tarih"imize göz attıklarında veya da bu güne geldiklerinde duraklayacakları kesin.

Lefkoşa'da, Kıbrıs adasında var olan 5 ayrı dini topluluğun, Kıbrıs adasında yaşayan Müslümanların Müftüsü (Din İşleri Dairesi Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay) , Rum Ortodoks Kilisesinin Başı (Başpiskopos II. Hrisostomos), Maronit Katolik Kilisesinin başı (Başpiskopos Youssef Soueif),  Ermeni Katolik Kilisesinin başı (Başpiskopos Varoujan Herkelian) ve Latin Katolik Kilisesinin başı (Patrik George Kraj),  İsveç Lefkoşa Büyükelçilisinin ikametgahında bir araya geldiler ve ortak bir açıklama yaptılar.  

Gerçekte, geçmiş 60 seneye baktığımda bunun tarihi bir gün olduğunu görmekteyim. Bu güne değin hiç bir şekilde resmi olarak, adada yaşayan iki büyük dine mensup beş farklı dini liderin bir araya geldiğini görmemiştim.

Paralel Devletin Köstebekleri-2

Referans İçerik: 
Paralel Devletin Köstebekleri (1)

Önceki yazımızda Başbakan Erdoğan’ın Fethullah Gülen cemaati ile ilgili Necip Hablemitoğlu’nun 10 yıldan fazla bir süre önce kitabında yazdıkları noktasına geldiğine dair örnekler vermiştik. Başbakan son grup toplantısında da adeta bu kitaptan kopya çekmişcesine açıklamalar yapmayı sürdürdü.

Başbakan MHP ve CHP’li isimlere karşı seçim öncesinde çıkartılan kasetlerin paralel yapının yani cemaatin işi olduğunu söyledi.

Necip Hablemitoğlu ‘Köstebek adlı kitabında Fethullahçı istihbaratçıların kullandıkları yöntemleri şöyle sıralamıştı:

‘Telefon dinleme, tehdit, sahte belge üretimi ve montaj, çarpıtılmış bilgiye yönelik kampanyalar, hırsızlık, kundakçılık, şantaj amaçlı kadın pazarlama ve görüntü kaydı, her türlü illegal kayıt kullanımı (böcek, gizli kamera vb) rüşvet, gasp, darp, bilgisayar sahtekarlıkları, ev ve işyeri kurşunlama, emniyeti suiistimal, "hakim kiralama" ve diğerleri...’

Rum Siyasileri Tanımak (3/9)

Kıbrıs Rum siyasi partileri içinde şimdilik ikinci en büyük siyasi parti ve ana muhalefet partisi AKEL'dir. DISY ve AKEL'in taraftarları sayıca birbirlerine çok yakın olduğundan zaman zaman iktidar ve muhalefette yer değiştirirler ve bazen AKEL iktidarda, DISY muhalefette, bazen de DISY iktidarda, AKEL de muhalefette yer alır.

 

Çalışan Halkın İlerici Partisi (AKEL)

Siyasi Yelpazedeki yeri: Marksist- Leninist Komünist Parti

Dünya üzerinde komünizm doktrinlerine sıkı sıkı bağlı olan ve halâ daha komünizmden vazgeçmemiş ender siyasi partilerden bir tanesidir.

AKEL (Çalışan Halkın İlerici Partisi), 1926 yılında, Yunanistan ile Kıbrıs’ın birleşmesi ülküsü olan Enosis’i savunan Yunan (Helen) Milliyetçilerine ve bu düşüncedeki siyasetçilere karşı “Kıbrıs Komünist Partisi” adı altında kurulmuş olan partidir.

Paralel Devletin Köstebekleri (1)

17 Aralık operasyonlarından sonra AKP’nin yolsuzlukların üstünü örtmek için sarıldığı kavram oldu ‘paralel devlet’..

Daha önce bu ve buna benzer iddiaları gündeme getirenlere ‘kargalar bile güler’ deyip cemaati yere göğe sığdıramıyorlardı bildiğiniz üzere.

Oysa ki bu iddiaları ilk gündeme getirenlerden bir aydınımız, vatanseverimiz bu uğurda canını vermişti "Ben Türküm ve başka Türkiye yok" diyerek…

Ve şimdi İsa’nın Yahudiler tarafından öldürülmesini iki bin yıl sonra duyan Müslüman tafrası gibi cemaatin devletin içine sızmasını dile getiren Başbakan, Necip Hablemitoğlu’nun söyledikleri, yazdıkları noktasına geldi!

Rum Siyasileri Tanımak (2/9)

Referans İçerik: 
Rum Siyasileri Tanımak (1/9)

Makarios’un talimatıyla, 1968 yılında Türklerle görüşmeler yapmak için Türk Yönetimi Cemaat Meclisi Başkanı Rauf. R. Denktaş ile Rum Cemaat meclisi Başkanı olarak masaya oturan Glafkos Klerides, darbeden hemen sonra Makarios adaya dönenen kadar “Vekil Cumhurbaşkanı” görevini yaptı. 

Klerides’e göre Enosis olasılığı 15 Kasım 1967 Geçitkale olaylarından sonra gittikçe zayıflamaya başlamış ve 20 Temmuz 1974 "Mutlu Barış Harekatı" ile de tarihe karışmıştı. Bu nedenle de Mutlu Barış Harekatı'ndan sonraki görüşü, adaya çözümün ancak “coğrafi bölünmeye dayalı federasyon” ile gelebileceği şeklinde değişti. 

Rum Siyasileri Tanımak (1/9)

Kıbrıs Rum tarafındaki politik sahnede neler olup bittiğini anlamak için önce Rum siyasileri ve Rum siyasi partilerin politik yelpazedeki yerleri ile geçmişlerini bilmek,  bu yapılaşmayı kavrayabilmek için de, biraz da olsa Kıbrıs’ın tarihi hakkında bilgi sahibi olmak gerekiyor…”  

Kıbrıs Rum tarafının müzakerelere başlamak için ortaya attığı "Ortak Belge"nin yayınlanması koşulu gerçekte müzakereleri kilitleme amaçlı. Ekonomileri düzelmeden, Afrodit parselinde de (parsel 12) geliri Kıbrıs Rum tarafındaki halkı ve hükümeti ihya edecek ve bataktan kurtaracak miktarda doğalgaz veya petrol bulunmadan masaya oturmak istemiyorlar. Biliyorlar ki masaya ekonomileri iflas etmiş, batakta ve kurtarılmayı bekleyen halk olarak otururlarsa, edilgen taraf olacaklar ve önlerine konan her koşul ile Türklere egemenlikte, devlet yapısında ve yönetimde ortaklık vermek zorunda kalacaklar. 

Geçmişten Günümüze Bilim ve İktidar İlişkisi (1)

Yazar: 
Selvihan ÇİĞDEM

   Bilim ve iktidar tarih boyunca ilişki içinde olmuştur. Kimi zaman bilim iktidarın kimi zaman da iktidar bilimin etkisi altında kalmıştır. Bu etkileşimin olumlu ve olumsuz tarafları olmuştur şüphesiz. Geçmişten günümüze uzanan bilim ve iktidar ilişkisinin neden ve nasıl oluştuğu ve nasıl olması gerektiği ise tartışmalı konuları beraberinde getirmektedir. 

Devlet Kapitalizmi Dönemi ve İşçi Sınıfı (1)

   Günümüzde;  neo-liberal sömürünün altında ezilen “Türkiye işçi sınıfı”nın, sadece “Devletçilik-Devlet Kapitalizmi” (1932 – 1938)  döneminde sömürü altında bulunmadığı gibisinden tezler ileri sürüldüğünü görmekteyim. Türkiye’de işçi sınıfının sömürülmediği bir dönem olmamakla birlikte, elbette sömürünün yoğun yaşandığı ve diğer dönemlere göre sömürünün az olduğu süreçler yaşanmıştır.

   Devlet kapitalizmi döneminde de “işçi sınıfı”nın sömürüsü, diğer dönemlerle kıyaslandığında; göreceli olarak daha az olmasına rağmen, sömürü ortadan kalkmamıştır. Devlet kapitalizmi dönemindeki işçi sınıfının durumunu ortaya koymadan önce, toplumsal sınıf ve işçi sınıfı kavramlarını hangi anlamda kullandığımı belirtmeliyim.

12 Eylül’ün Ardından (3)

Referans İçerik: 
12 Eylül’ün Ardından (1)
Referans İçerik: 
12 Eylül’ün Ardından (2)

   YAZI DİZİMİZE kaldığımız yerden devam edelim. 

   Bir önceki yazımı şu sözlerle bitirmiştim: Sendikaların kapatılması, 24 Ocak Kararlarının uygulanması, ücretlerin dondurulması, işçi sınıfının taleplerinin bastırılmasını ancak faşist bir diktatörlük sağlayabilirdi. 12 Eylül günü faşist cunta, 24 Ocak kararlarının uygulanmasını sağlamak amacıyla yönetimi ele geçirdi.

İçeriği paylaş