Medya

Taraflı Demokrasi Anlayışı

Atalarımızın çok güzel bir sözü var "İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır" diye.

Bayılıyorum bu tavsiyeye.

Empati aşılıyor, kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapmana engel oluyor.

Atasözünü neden hatırlattığıma gelince; Taksim Gezi Parkı'nda yaşananlar dış basında ve dış medyada bol bol yer aldı.  

Özellikle Reuters, CNN International gibi uluslararası medya kuruluşları Taksim Gezi Parkı'nda yaşananları eskilerin deyimi ile "Tekmili birarada" saatlerce canlı yayınla dünyaya duyurdular.

 

Dış basın da, özellikle de batı dünyası olarak tanımlanan Avrupa Birliği ve ABD'deki basın da ön sayfalarının neredeyse tamamını kaplayan resimlerle okuyucularına duyurdular Taksim Gezi Parkı'nda yaşananları.

Algı Değişimi, Medya ve Hukuk

Günümüz insanı; bilginin sınırsız dolaşımı, teknolojinin yaşamla içiçe geçmesi gerçeği ile yaşamaktadır.
Hak, hukuk, adalet, düzen, ilişkilerde buna göre değişim geçirmektedir.
Çağdaş suç ve ceza anlayışı; insanlığın acı deneyimleriyle belli ilkelerle tanımlanmıştır.
Evrensel insanlık değerler bütünüyle, hukuk normları oluşturuldu. Böylece din, dil, ırk, renk, cins ayrımı gözetmeksizin herkesin hukuk önünde eşit olduğu gerçeği kabul edildi.
 
Din’ler, ideolojiler; kendi suç ve ceza anlayışını ileri sürerken, ben ve öteki ayrımcılığı ile hukuku işletmek ister.
 

Rum Gazetecinin Kıbrıslı Türk Tanımlaması

Güney Kıbrıs'ta günlük olarak yayınlanan "Filelefthoros gazetesi"nin ünlü yazarı "Aristos Mihailidis", 17 Nisan tarihinde yayınlanan “Kıbrıslı Türk kardeşlerimiz altını da istiyorlar” başlıklı makalesinde, biz Kıbrıslı Türkler için çok çirkin bir tanım kullandı.

 

Yazmaktan dahi utandığım kelimeler var yazıda.

Bu tür deyimlerin benim yaşam felsefemin içinde yerleri yok ancak bizlerle ilgili hangi düşünceler içinde olduklarını göstermek adına bu kelimeleri olduğu gibi koymak gerekiyor.

 

Sayın Aristos Mihailidis'in makalesinde biz Kıbrıslı Türkler için kullandığı cümle "Aşağılıklar s..tirin gidin!" Hem de noktalı yerler, benim yazdığım gibi boş değil, uygun harflerin yerli yerinde olduğu şekli ile. Bu 3 kelime, söz konusu gazetecinin biz Kıbrıslı Türklere bakış açısını yalın ve net bir şekilde gözler önüne seriyor.    

Gazete Köşe Yazanından YAZAR olmaz da...

Bizde maalesef son yıllarda siyasi kavram karışıklığı yanında bir de epeydir YAZAR (Sanatçı) ile YAZAN (Gazeteci, köşe yazarı) kavram karışıklığı  söz konusu.

Gazete köşe yazanları, kendilerini "YAZAR" saymakta, zaten gazetelerde yayımladıkları yazılarını her yıl toplayıp bir kitap haline getirdiklerinde "pat" "YAZAR" oluvermektedirler...

Hem siyasi etik hem ahlakı etik açısından yanlıştır bu davranış. Bir kere köşe yazanı zaten gazetesinden yazdığı yazı karşılığı maaşını (bazıları dolarla) almaktadır. Yani hukuki olarak yazı yazanın olmaktan çıkmış, gazetenin malı olmuştur. Çünkü gazete bu yazılar karşılığı yazana parasını ödemiştir.

Boğucu Tekseslilik!!!

Toplumumuz, bir sorunu halledeceğim derken, başkaca sorunlara boğulabilir. Terör sorununun nihai çözümü için gerçekleştirilen hamleler, iktidar tarafından, tüm topluma neredeyse dayatılma noktasına getirildi. Terör sorununun, bu ülkede bitmesini istemeyecek kitle yoktur diye, düşünmekteyim. Terörden ve terörizmden, kimlerin beslendiği de ortadadır.

Yalandan Kim Ölmüş?!

Kuddusi Okkır öldü mesela. Sahi Ergenekon savcısı Kuddusi Okkır’a gıyabında kaç yıl istediğini söyledi mi acaba? Veya Kaşif Kozinoğlu’na… Türkan Saylan öldü mesela yalandan… Keşke yalancıktan ölmüş olsaydı… Behçet Okay var mesela, cesedinin üzerinde koskoca bir yalanla… Ali Tatar var… Yalanı gururuna yediremeyen…

Tekere Çomak Sokuyorum…

Dünkü gazetelerin, bilhassa satılmış, korkutulmuş, yıldırılmış, hasılı bir şekilde yandaş olmuş gazetelerin manşetlerine bakıyorum. Aman Alllahım. Sanki yıllardır süren bir savaşta nihayet galip gelmişiz de artık barış yapıyoruz.

Türkiye’de Medya ile Siyaset İlişkisi

Günümüz dünyası; bilgi, iletişim ve ulaşım alanlarında olağanüstü büyük devrimler yaşamaktadır. İnsanların; her alanda her türlü bilgiye ve habere ulaşmaları, artık çok kolay olduğu kadar olağanüstü hızlanmıştır!

Medyanın Asimetrik Psikolojik Harekete Katkıları

Teröristin barış yanlısı, faşistin insan hakları savaşçısı olarak nitelendirildiği bir süreçten geçiyoruz bildiğiniz üzere…

 

Gazeteci Nerede? Gazetecilik Nereye Gidiyor?

Yıllardır ülke birliğine ve bütünlüğüne tehdit olarak varlığını sürdüren ve bu uğurda onlarca insanın ölümüne neden olan PKK terör örgütünün tasfiye sürecine yönelik yeni gelişmeler...

Ülkemizde keskin ve aşağılayıcı üslûp takınmanın da tavan yapmasına neden oldu.

İçeriği paylaş