Bilim/Kuramsal

Samimiyet Oyunları (Birey-Toplum)

Yazar: 
MAHİR F. MANIŞ
Yazının Yazıldığı Tarih: 
09.08.2012

Samimiyet sözcük anlamı, içtenliktir ve farsça kökenlidir. Samimiyetimizi, korkularımız yüzünden kaybediyoruz. Korku nedir ve ilk ne zaman ortaya çıkıyor? Korku irademizin ve mantığımızın dışında gerçeklese bilme ihtimali olan olaylardır. Korku ilk olarak bilincimizin geliştiği bebeklik döneminde çevre etkenlere, karşı çözümsüzlüklerimizde ortaya çıkıyor.

İnsansız Hava Araçları: Quo Vadis?

Yazar: 
Arda Mevlütoğlu
Yazının Yazıldığı Tarih: 
24.05.2012

İnsansız Hava Araçları (İHA), gündelik yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmiş durumda. Bu sistemlerin kullanılması, satın alınması ya da geliştirilmesi, ulusal ve uluslararası ilişkiler gündemini şekillendiren bir güce sahip oldu. ABD'nin Pakistan'daki İHA saldırıları, İran'ın bir ABD İHA'sını düşürmesi, Uludere Olayı ya da Türkiye'nin ABD'den alacağı Reaper İHA'ları, çok karmaşık askeri ve siyasi yan etkiler doğurdu örneğin.
 

Ses Bayrağımız

Yazar: 
RIFAT UYSAL
Yazının Yazıldığı Tarih: 
15,5,2012

TÜRKÇE BİLİNCİ

Ses bayrağımız Türkçe. İnsanları milli gayeler etrafında toplayan ve tek olmayı ve dahi birlikte hareket etmemizi sağlıyan yegane unsurlardan belki de en önemlisidir. Yani bizi Millet yapan dil yani Türkçe’dir. Ülkü birliğini, milli menfaatleri şahsi menfaatlerden ayıran insanları dava, millet, vatan etrafında toplayan yani milliyetçiliğin olmazsa olmazıdır.

Demos’u Olmayan Kratos:

Yukarıdaki iki sözcük, Eski Yunan’dan bugüne kadar gelmiş sözüm ona –en iyi yönetim- in ana iki kavramı: Halk ve yönetim= Demokrasi.

Demokrasi, kuşku yok ki üzerine en çok çalışmanın yapıldığı kavram olma özelliğiyle, sosyal bilimcilerin çalışmaktan bıkmadığı ve ne hikmetse her seferinde yeni bir ideanın bulunabildiği bir yapı.

Michels'in Tunç Yasası Gramsci'nin Aydınlarının Gizli Belgesi mi?

Oligarşinin tunç (veya demir) yasası kuramı Alman sosyolog Robert Michels tarafından 1900’lerin baslarında ortaya atılmıştır. Bu kurama göre, amacı veya yöntemleri ne olursa olsun, bir sistemdeki birey sayısı belli bir miktarın üzerine çıktığında, bireyler arasında iletişim sorunları yaşanmaya başlayacak, bu sorunun üstesinden gelinmek üzere gruplar oluşturulduğunda ise grupların kendi arasındaki iletişim mekanizması, bürokrasiyi doğuracak, bürokrasinin güçlenmesi de oligarşiyi getirecektir.

Türkiye'de Solun Kitapsızlığı Üzerine Konuşmalar

Teknolojik gelişmenin karşısına dikilmek statükocuların bile yapabileceği iş değil. Buna karşın, klasik söylemle teknoloji yozlaştırır mantığını anlamak da mümkün değil. 2000’li yılların milenyum çağı olacağını söyleyen toplum mühendisleri; milenyumun hep iyi yanını masa başında pazarlamaya yönelmişken, götürülerini dillendirmekten ustalıkla kaçınmıştır.

Türkiye’de “Solun" Durumu - I

Yazar: 
Mehmet ÇAĞIRICI
Yazının Yazıldığı Tarih: 
02.03.2012

Giriş

Dünyada ve ülkemizde toplumların yönetimlerine temel olan siyasi ideolojilerin kaynağı Avrupa’dır. Son üç yüz yılda Avrupa’ya ve dünyaya damgasını vuran üç ana ideolojik akım vardır:

·         Konservatizm  (Muhafazakârlık)

·         Liberalizm (Özgürlükçülük)

Türkiye’de “Solun" Durumu - II

Yazar: 
Mehmet ÇAĞIRICI
Yazının Yazıldığı Tarih: 
02.03.2012
Referans İçerik: 
Türkiye’de “Solun" Durumu - I

MDD ve Sosyalist Devrim Tartışmasının Kısa bir Tarihçesi

1961 yılında aralarında Kemal Türkler, M. Ali Aybar ve Behice Boran gibi sonradan Türkiye sosyalist hareketinin önde gelen kişiliklerinin de bulunduğu on üç sendika lideri tarafından kurulan TİP 1965 yılı parlamento seçimlerinde % 3 oy alarak mecliste 15 vekil ile temsil edildi. TİP’in Türkiye’de parlamenter mücadele üzerinden işçi sınıfı ve aydın gençlik içinde ilerici düşüncelerin yayılmasında büyük bir etkisi ve katkısı olmuştur.

Türkiye’de “Solun" Durumu - III

Yazar: 
Mehmet ÇAĞIRICI
Yazının Yazıldığı Tarih: 
02.03.2012

Türkiye’de Sosyalistlerin “Kürt Milliyetçiliği Kuyrukçuluğu”

Ülkemizde birçok kendini Marksist olarak tanımlayan, sosyalist ve komünist olduğunu söyleyen siyasi parti var. Bu partilerin değişik program ve politikaları olmasına karşın hepsinde ortak olan nokta “Kürt Sorunu” denen sorunda aynı görüşte buluşmalarıdır.

Düşüş

Bilimin pek çok tanımı vardır. Şüphesiz bilim; bilmek ve bilgiyle ilgilidir. Ve bu yolda bilimin nasıl başladığını ve nereden yola çıktığını irdelemek bilim felsefesi alanında önemli oluyor. Bilim, insanoğlunun; evrenin işleyişine dair bir anlam, neden, düzenlilik aramasıyla başlıyor; bundan dolayı bilim, meraklı insanın işidir diyoruz.

İçeriği paylaş