Kasım 2012

Öğrencilerimizin Muhaceret İşkencesine Son

Geçen hafta KKTC üniversitelerinde okuyan 45 bin öğrencinin büyük çoğunluğunun her sene çekmek zorunda kaldığı “İkamet İzni” veya da diğer adıyla “Muhaceret İzni” için çektikleri işkencenin bir parçasını dile getirmiştim.

Akdamar Kilisesi ve Düşündürdükleri

Yazar: 
Halit DURUCAN
Yazının Yazıldığı Tarih: 
11.10.2000

Günümüzde çok net görmekteyiz ki, dünya artık tek kutuplu bir dünya haline dönüştürülmeye çalışılmaktadır. Bu ne demektir? Bu, Hıristiyan dünyasının dünya yönetimini eline geçirip, kendinden olmayanları, yani İslam âlemini acımasızca sömürmek ve yok etmektir. Bugüne kadar gördük ki; başta ABD olmak üzere tüm Batılı Hıristiyanların da iştirakleriyle İslam beldelerine demokrasi götürmek vaadi ile savaşlar açıldı. Genç, ihtiyar ve çocuk denilmeden katledildi. Kutsal mekânlar bombardıman altında yerle bir edildi. Savaş suçlusu olarak ta İslam devletleri ilan edildi. Irak ve Afganistan örneği dünkü tazeliği ile ortadadır. Savaş sorumluları savaşı kaybettiklerinde galip devletlere tazminat öderler. İşte, Müslüman Irak Devleti de savaşın sorumlusu ve savaşı kaybeden taraf olması bakımından petrolleri yüz yıllığına Avrupalı emperyalist devletlerin emrine ikame etti. Afganistan’da da durum aynı. Savaşı kaybeden taraf olması bakımından yine başta ABD olmak üzere diğer batılı ülkeler bu ülkenin madenlerine çöreklenerek savaş tazminatı olarak yıllar boyu sömürmenin kapılarını açtılar. Aslında Afganistan’da ABD’nin ve müttefiklerinin galip geldiği söylenemez.

Bu İşte Bir Tuhaflık Var

Yazar: 
Meçhulyolcu
Yazının Yazıldığı Tarih: 
01.06.2012

Hükümetler, ülkelerinde ve dünyada meydana gelen gelişmeler sonucunda kanunlarında veya yasalarında bir takım düzenlemeler yapmak zorunda kalırlar. Yapılan yasalarla ülkelerinin daha iyi ve daha düzenli bir şekilde yönetileceğini düşünürler. Her ülkenin kendine göre kültürü, yaşam biçimi ve inancı vardır. Yasalarda yapılan değişiklikler hiç kuşkusuz ki bu değerlere göre yapılır. Bunun aksi bu güne kadar istisnalar dışında pek görülmemiştir.

Kalleşlerin Kardeşliği

Yazar: 
Meçhulyolcu
Yazının Yazıldığı Tarih: 
26.06.2012

Hiç kuşku yok ki, ülkemizin birinci gündemi PKK Terördür. Gün geçmiyor ki ülkemiz şehit haberleriyle sarsılmasın, gün geçmiyor ki büyük şehirlerimizde insanların en yoğun olduğu bölgelere bombalar konulmasın. Bu mücadelede 40 bine yakın sivil ve askerimiz şehit oldu. Hükümet, iktidara geldiği günden bu güne kadar PKK Terör Örgütü ile hem siyasal ve hem de askeri alanlarda çözüm üretmeye çalıştı. “Kürt açılımı” denildi olmadı, “demokratik açılım” denildi, yine olmadı. “Dağdakiler de bizim evladımız, onları dağlardan indirelim, topluma kazandıralım” denildi yine olmadı. Daha ileri adımlar atıldı; PKK Terör Örgütü’nün üst düzey yetkilileri ile gizli-kapaklı görüşmeler yapıldı, yine olmadı. Yani atılan her adımda PKK Terör Örgütü daha da güçlendi ve daha fazla can almaya başladı. PKK Terör Örgütü’nü bu kadar güçlü yapan bazı faktörler var. Bu faktörlerin başında, Türkiye üzerinde hain emelleri olan ülkelerin PKK Terör Örgütü’ne silah, mühimmat, para, istihbarat ve eğitim kampları açmaları gelmektedir. PKK Terör Örgütü’nün beslendiği bu kaynaklar kurutulmadan bu terör belasından kurtulmamız asla mümkün olmayacaktır.

 

Silahsız İşgal Günleri

Yazar: 
Meçhulyolcu

Egemen güçlerin işgal amaçlı iki farklı yöntemi vardır: Bunlardan birincisi, hedef seçtikleri ülkeleri çeşitli bahanelerle silah kullanarak ele geçirmek ve yönetmektir ki; bunun adına klasik işgal yöntemi denir. İkinci yöntemleri ise; hedef seçilen ülkelerin topraklarını para karşılığında satın alarak işgal etmektir ki; bunun adına da modern işgal yöntemi denir.

Türkiye'de Olan Siyasi Akımlar

Yazar: 
MURAT BARIŞ ÇETİN
Yazının Yazıldığı Tarih: 
07.11.2012

Demokrasi

Demokrasi kelimesi halk idaresi anlamına gelmektedir. Siyasal alanda demokrasi, bir ülkede işleri halkın yönetmesidir. Siyasi kararların bütün yurttaşların çoğunluğuyla aldığı bir yönetim şeklidir. Siyasi haklarını seçtikleri temsilciler yoluyla da kullanır. İnsanlar arasında farkları azaltmak, insanlar arası yaşam şartları eşitliğini sağlamak, insanlara hak ve özgürlük getirmek amacını güden toplumsal ve siyasal sistemler için kullanılır.

Siyasette Siyasi Konuşmada Ortaya Çıkan

Yazar: 
MURAT BARIŞ ÇETİN
Yazının Yazıldığı Tarih: 
07.11.2012

KARALAMA VE YIPRATMA

İnsanı tanımadan bilmeyerek söyleyeceğin bir şey insanı karalar ve yıpratır. Kimseye aslını bilmeden konuşma insanı karalar ve yıpratır. İftira atarak konuşma insanı karalar ve yıpratırsın, aslı ortaya çıksa bile izi kalır. Kimseye ispatlamadan konuşma insanı karalar ve yıpratır. İnsanları karalamak ve yıpratmak istemiyorsan. Kimsenin arkasından konuşma. Kimseye kendi lehine bir şey söyleme. Yaptığın konuşmayı kılıfına göre konuşma. Konuşurken kendini çıkardan kurtar.

Siyasi Akımlar ve Getirdikleri

Yazar: 
MURAT BARIŞ ÇETİN
Yazının Yazıldığı Tarih: 
07.11.2012

KALKINMA VE TOPLUMSAL GELİŞME

Kişi ve grupların verim kabiliyetlerini geliştirebilmeleri ve aileleri için doyurucu bir hayat ve sağlık standardına ulaşmaları, aynı zamanda kişisel ve sosyal ilişkilerini dengeli olarak devam ettirmelerini sağlamak amacıyla sosyal hizmetler ve sosyal kurumların organize etmiş olduğu refah düzeyidir.

Özel Yetkili Mahkemeler Yetmedi, Sıra İdam Cezasında!..

Bir zamandır başbakanın ağzında geziniyor idam cezası. Anlaşılan onun cephesinde bir şeyler iyi gitmiyor.

İslam Kalkınma Örgütü

Yazar: 
Merve Gülçin GÜLEÇ

Günümüzde nüfusunun çoğunluğu veya bir kısmı Müslüman olan ülkelerin üye olduğu, Genel Sekreterliği Suudi Arabistan'ın Cidde şehrinde bulunan ve üye ülkeler arasında politik, ekonomik, kültürel, bilimsel ve sosyal dayanışma ve işbirliğini amaçlayan uluslararası bir kuruluştur. Teşkilatın üye sayısı 57'dir. Ayrıca 4 gözlemci üyesi bulunmaktadır. Birleşmiş Milletlerden sonra en fazla üyeye sahip teşkilattır. Resmi dilleri İngilizce, Fransızca ve Arapça'dır.