Nisan 2010

İktidarın “Anayasa Tezi”

Hükümetin Anayasa’da değişiklik yapılmasını öngören “AKP maddeleri yasa teklifi  TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Yasa teklifi ilk günkü değerlerini koruyarak, günlerdir tartışılan maddeler, kendinden taviz vermeden resmen TBMM’de.

Peki, bundan sonra ne olacak? Türk siyasetini, demokrasisini ve hukuk anlayışını tümden değiştirmeye yönelik teklif onaylanacak mı, onay çıkmazsa halk oylamasına sunulacak mı, bundan sonraki süreçte neler olacak; verilen “Anayasa Tezi” başarılı bulunacak mı, hep birlikle göreceğiz.

Zavallılar

… Veya herkesi aptal sananlar,

Akılsız pozisyonuna girip ince ince insanlarla alay edenler,

Sözüm ona liberal görünüp son damlaya kadar sömürmenin hesabını yapanlar,

Köşelerinde oturup her türlü talana, yolsuzluğa methiye düzenler,

Başardınız; sanırım istediğiniz de bu.

Tramvay Demokrasisi

Emperyalizm (bizim liberallere göre konjonktür) İkinci Dünya Savaşı sonrasından beri kendisini "demokrasi havarisi" ilan etmiştir...

Az buçuk "siyaset tarihi" okumuşlar bilir ki "İkinci Dünya Savaşı" Alman - Japon - İtalyan emperyalistleri ile İngiliz - Fransız - Amerikan hatta “Sovyet” emperyalistleri arasındaki savaştır... Savaşta milyonlarca insan, bu iki emperyalist güç adına ölmüştür.

Kurtarılma Zarureti

Yazar: 
İzzet Kütükoğlu

Siz bu yazıyı okurken kim bilir kaç kişi bu ülke nasıl kurtulur, diye düşünüyordur?

Belki de bugün birileri ülkeyi kurtarmak için ilk adımı atmıştır bile.

Anlaşılan o ki; bu ülkenin kurtarılma zarureti bulunmaktadır. Bu zaruret hiçbir zaman ortadan kalkmamıştır. Hiçbir kurtarıcı bu zarureti ortadan kaldıramamıştır.

Çünkü, kurtarıcılarımız neyi nasıl kurtaracaklarını bilmiyorlardı!

Atatürk, "Bu millet kurtarıcı arama zarureti içine düşerse, kendimi görevimi yapamamış addederim." demiş.

Bizim Liberaller

Bakınız, 1980'li yıllarda "darbe ortamı" yaşanırken; kendisi bir erkek "cinsellik" dergisinde "büyük penis" yarışması düzenleyen, elinde mezura "penis ölçen" adam Kemalizm konusunda gazetesindeki köşesinde 26 Mart 2010’da neler diyor:

1. "Demokrasi ile Kemalizm örtüşen ve uyum gösteren fikirler değildir..."

2. "Kemalizm'in altı okunda ‘demokrasi’ bulamazsınız..."

3. "Kendisini Kemalist gören bir kişinin aynı zamanda demokrat olması mümkün değildir..."

Anayasa Değişikliği Cumhurbaşkanından Döner…

Ne o? Neden garip garip baktınız?

Sayın Cumhurbaşkanımız önüne gelen her hükümet teklifini onaylıyorsa siz onu noter mi sandınız? Bu hali ile bu Anayasa değişikliği teklifi onun önüne gelirse onaylamaz. Buna eminiz. HSYK’yı hükümetin kontrol etmesine Sayın Cumhurbaşkanımızın onay vermesi mümkün değildir. İşte onun istediği fırsat doğuyor. Bu değişiklik paketi karşısına gelecek ve o da keyifle veto edecek. Hem de “bana bir daha böyle bir paket göndermeyin” diyerek.

"Bir Çocuk Gibi Bekledim."

Mustafa Kemal, "amansız " hastalığının son aylarındadır... Kendisine, "Savanora" (Hint Denizi'nde yaşayan bir kuş türü adı) adlı yat alınacağı müjdesi veriliyor... Mustafa Kemal, yat planlarını inceliyor. Çok beğeniyor. Alınmasını istiyor. 24 Mart 1938 günü "yat" satın alınıyor. Ama bazı tadilatların ve onarımların yapılması için Berlin Limanı'nda bakıma alınıyor.

Yat, ancak 1 Haziran 1938 günü Dolmabahçe önüne demirleyebiliyor...

Mustafa Kemal, 24 Mart - 01 Haziran döneminde adeta "bir çocuğun oyuncağını bekler gibi" bekliyor Savanora’yı…

Demokrasi, "Saldım Çayıra" Demek Değildir!

Siyasi gündem programlarında, pek çoğunuz görmüşsünüzdür. Şu anki eğilim, liberal – muhafazakar ideolojilere sahip köşe yazarları ve akademisyenler ile Kemalist solcu ve milliyetçi köşe yazarı ve akademisyenleri sık sık karşı karşıya getirmek.

Sebep?

Sıradaki Balonu Bekliyoruz

Taraf Gazetesi her üç ayda bir balon patlatıyor. “İrtica ile Mücadele Eylem Planı”, “Kafes Eylem Planı”, “Balyoz” vs… Son olarak “balyoz” balonu da patladı…

Halkçılık İlkesi ile İlgili Bir Devrim: Şapka

Yazar: 
Serhat KUŞDOĞAN

MS. 600’lü yıllara ait bir giyim tarzını, üstelik bol güneşli, tozlu coğrafyaların doğaya karşı korunma yöntemlerini, dinin gereği giyim tarzı olarak belirleyen üniformacı zihniyetin, Kemalizm’i tek tip insan yaratma projesi olarak açıklayıp, anlamsız eleştirilerle kendi tek tipçiliklerini gizlemeye çalışmalarından bahsetmek isterim.