İçeriği Yazan: Sevda EĞER Zaman: Çar, 01/04/2009 - 09:43
Ben kimsenin inancını soruşturmuyorum. Sadece Maraş Katliamı'nın ne zaman olduğunu Maraşlı Alevilerden ve dışında bir avuç insandan başka hatırlayan yoksa Tasavvufu, ve dahi fazlasını hatırlatmaya lüzum vardır diyorum. Anayasası ortadadır:
ŞERİAT KAPISI: İman, ilim, ibadet, haramdan kaçmak, ailesine faydalı olmak, zararsız olmak, Peygamber emirlerine uymak, şefkatli olmak, temiz olmak, yaramaz işlerden sakınmak.
TARİKAT KAPISI: Tövbe etmek, mürşidin isteğine uymak, temiz giyinmek, iyilik için savaşmak, ümitsizliğe düşmemek, ibret almak, nimet dağıtmak, özünü fakir görmek.
MARİFET KAPISI: Edeb, bencillik kin garezden uzak olmak, perhizdarlık, sabır ve kanaat, utanma, cömertlik, ilim, hoşgörü, özünü bilmek, ariflik.
HAKİKAT KAPISI: Tevazu, kimsenin ayıbını görmemek, yapabileceği hiçbir iyiliği esirgememek, Allah’ın her yarattığını sevmek, tüm insanları bir görmek, birliğe yönelmek ve yönetmek, gerçeği gizlememek, Mana’yı bilmek, sırrı bilmek, Allah’ın varlığına ulaşmak. Budur.
***
Eskiden Sivas'tan öncesi hatırlanmazdı. O da yeni diye. Evveli ise bir kaç yıldır dile dolanır oldu. Nasıl? Avrupa’da insan hakları diplomatlarını arkasına, parayı ve tabii gücü eline alan gurbetçilerin Alevi örgütlenmeleri sayesinde… Yoksa memleketimde ne vakit üç Alevi bir araya gelse dördüncü Alevi mutlaka sabote eder. Birlik yoktur. Abuk sabuk yorumlarla Alevilik şekilden şekile sokulmuştur.
Kızgınlığım, Aleviliği küçülte küçülte sıradan bir felsefik düşünceye evirip, siyasi fraksiyonların ve hatta ateizmin torbasına atan cahil cühela nesiledir. Zira hizmet ettiği yoldan haberi olsa, birinin ölüsüne sevinmez.
Bahsettiğiniz bakış açısındaki Alevilere şunu sormak isterim. Aralarında Sivaslı var mı bilmem. Sivas'ta bulundunuz mu hiç, onu da bilemem. En uç mahallesinden Madımak Otel'e varmak sürünerek gitse yarım saattir. Sivas'ın üçte biri -belki daha fazlası- Alevidir. Neredelermiş o insanlar saatlerce yanarken? Daha bir hafta öncesine kadar Muhsin Y. salınıyordu Sivas caddelerinde. Eceliyle öldükten sonra arkasından 'iyi oldu' diye küfür savurmak dünyanın en kolay işidir.
Gerçekten bu adamın nelere sebep olduğunun farkında olan Alevi -daha önce insan- öldü diye sevinmez, bilakis üzülür! 'Yaşamalıydı' der! Mümkünse 100 yıl yaşamalıydı. Hesap vermeliydi. Ölüm bunlar için kurtuluştur, ödüldür! Hele de popülaritesinin zirvesinde -başka deyişle yakışıklı çağında!
Not: Siz söylemeden ben söyleyeyim gerçi: Hangi adalete hesap vereceklerdi! Ağar, Kırcı, Çatlı, Çiller, Ö.Kenger,Türkeş, Ecevit(Maraş olaylarında CHP iktidarı ile kendisi de başbakan- ironiye bak hizaya geç).... çok mu hesap verdi-veriyor!
Yorumlar
Herkese
Ben kimsenin inancını soruşturmuyorum. Sadece Maraş Katliamı'nın ne zaman olduğunu Maraşlı Alevilerden ve dışında bir avuç insandan başka hatırlayan yoksa Tasavvufu, ve dahi fazlasını hatırlatmaya lüzum vardır diyorum. Anayasası ortadadır:
ŞERİAT KAPISI: İman, ilim, ibadet, haramdan kaçmak, ailesine faydalı olmak, zararsız olmak, Peygamber emirlerine uymak, şefkatli olmak, temiz olmak, yaramaz işlerden sakınmak.
TARİKAT KAPISI: Tövbe etmek, mürşidin isteğine uymak, temiz giyinmek, iyilik için savaşmak, ümitsizliğe düşmemek, ibret almak, nimet dağıtmak, özünü fakir görmek.
MARİFET KAPISI: Edeb, bencillik kin garezden uzak olmak, perhizdarlık, sabır ve kanaat, utanma, cömertlik, ilim, hoşgörü, özünü bilmek, ariflik.
HAKİKAT KAPISI: Tevazu, kimsenin ayıbını görmemek, yapabileceği hiçbir iyiliği esirgememek, Allah’ın her yarattığını sevmek, tüm insanları bir görmek, birliğe yönelmek ve yönetmek, gerçeği gizlememek, Mana’yı bilmek, sırrı bilmek, Allah’ın varlığına ulaşmak. Budur.
***
Eskiden Sivas'tan öncesi hatırlanmazdı. O da yeni diye. Evveli ise bir kaç yıldır dile dolanır oldu. Nasıl? Avrupa’da insan hakları diplomatlarını arkasına, parayı ve tabii gücü eline alan gurbetçilerin Alevi örgütlenmeleri sayesinde… Yoksa memleketimde ne vakit üç Alevi bir araya gelse dördüncü Alevi mutlaka sabote eder. Birlik yoktur. Abuk sabuk yorumlarla Alevilik şekilden şekile sokulmuştur.
Kızgınlığım, Aleviliği küçülte küçülte sıradan bir felsefik düşünceye evirip, siyasi fraksiyonların ve hatta ateizmin torbasına atan cahil cühela nesiledir. Zira hizmet ettiği yoldan haberi olsa, birinin ölüsüne sevinmez.
Bahsettiğiniz bakış açısındaki Alevilere şunu sormak isterim. Aralarında Sivaslı var mı bilmem. Sivas'ta bulundunuz mu hiç, onu da bilemem. En uç mahallesinden Madımak Otel'e varmak sürünerek gitse yarım saattir. Sivas'ın üçte biri -belki daha fazlası- Alevidir. Neredelermiş o insanlar saatlerce yanarken? Daha bir hafta öncesine kadar Muhsin Y. salınıyordu Sivas caddelerinde. Eceliyle öldükten sonra arkasından 'iyi oldu' diye küfür savurmak dünyanın en kolay işidir.
Gerçekten bu adamın nelere sebep olduğunun farkında olan Alevi -daha önce insan- öldü diye sevinmez, bilakis üzülür! 'Yaşamalıydı' der! Mümkünse 100 yıl yaşamalıydı. Hesap vermeliydi. Ölüm bunlar için kurtuluştur, ödüldür! Hele de popülaritesinin zirvesinde -başka deyişle yakışıklı çağında!
Not: Siz söylemeden ben söyleyeyim gerçi: Hangi adalete hesap vereceklerdi! Ağar, Kırcı, Çatlı, Çiller, Ö.Kenger,Türkeş, Ecevit(Maraş olaylarında CHP iktidarı ile kendisi de başbakan- ironiye bak hizaya geç).... çok mu hesap verdi-veriyor!