Müezzin Fuat Yıldırım-BİR CAMİİ H.İ.K.A.Y.E.S.İ

Burası, Dolmabahçe'deki Bezmialem Camii…

Tarih, 31 Mayıs 2013 Cuma, akşam saatleri…

Haziran eylemlerinin belki de EN tartışmalı anı…

“Camide İÇKİ içtiler” denilen AN ve denilen YER…

Peki, ne mi oldu?

Okuyalım mı?

O gece Camii’de yaşananların ardından Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından görev yeri değiştirilen ama bu değişime itiraz eden Müezzin Yıldırım’ın İstanbul 4. İdare Mahkemesi'ne verdiği dilekçeyi…

Küçük notlar halinde ilerleyelim…

Resimler çizsin her söylenen…

O geceyi netleştirsin…

Kelime kelime…

…“Etraftaki ilçelerden gelen insanlar Dolmabahçe Meydanı'nda toplanmaya başladı. Camide yalnızdım ve uğraşmama rağmen idarecilere ulaşamadım. Polis gaz sıkınca eylemciler gruplar halinde camiye girmeye başladı.”

…“Eylemciler camiye doğru püskürtüldü.”

…“Cami yaralılarla doluydu. İnsanlar ayakkabıyla cami içinde dolaşıyorlardı. Herkes başıboş bir şekilde, kargaşa ve panik haldeydi.”

…“Camiye sürekli yaralılar taşınıyordu ve oradaki doktorlar tarafından tedavi ediliyordu.”

…“Camideki yaklaşık 3 bin eylemci panik içindeydi.”

…“Cami, kan ve ilaçlarla doldu.”

Evet, Bezm-i Alem Valide Sultan Camisi'nin o dönemki müezzini Fuat Yıldırım ile Gezi’nin o tarihte yaşanan tartışmalı anından sonra Yıldırım’ın görev yerini değiştiren Diyanet İşleri Başkanlığı, bugün Mahkeme Salonu’ndalar…

Ama o salonun dışında kalan milyonlar için dünden bugüne eklenenler çok önemli…

Hele ki CAMİ’DE İÇKİ İÇİLDİ sloganlarını HEDEF YAPAN Ankara noktasında…

NEFRET SÖYLEMİ’ni siyasetin sancağı haline getirenlerin YENİ Türkiye’sinde…

Net olan bir şey var ki…

Müezzin Fuat Yıldırım’ın, başka bir camiye atanması kararının iptali istemiyle açtığı davada sonuç ne olur bilinmez ama, Yıldırım’ın söyledikleri GEZİ’ye şiddet sarmalını ekleyenlere de CEVAP olmuş aslında, Cami’ye isteyerek girmeyen bu korkmuş kalabalığın aslında o noktaya sürüklendiği netleşmiş ve içeride OLMAYAN içki şişeleri ile ALEM yapıldığı imajı verenlere inat, VİCDAN paylaşılmış…

Ama haklılarmış, alkol de varmış… !!!

Yıldırım’ın ifadesiyle, “iç tarafta pencerenin önünde -ezik- BİR bira kutusu ve müezzin mahfilinde YARIM paket sigara” şeklinde, ötesi yok, daha fazlası yok, PARTİ de yok EĞLENCE de ama KAN var KORKU var…

Başka mı?

DÜN’e ait YALANLARIMIZ var…

Ama YALANLARA inat gerçeklerimiz de…

Yalan sahiplerine inat dürüst vicdanlarımız da…

Onlar konuştukça bu ülkede bir şeyler hep değişecek…

Onlar konuştukça, fısıldanan gerçekler herkesçe bilinecek…

Ve Türkiye, o bilinenlerle Türkiye olacak…

Başka ne mi biliyoruz?

Dolmabahçe'deki Bezmialem Cami’nde yaşanan senaryolara ekli şiddetin Eskişehir’de yarattığı ölümü biliyoruz, 26 Kasım’da Ali İsmail Korkmaz için bir araya gelecek BİNLER’i biliyoruz, ÇAPULCU kimlikleri ile GURUR duyanların ülkesinde ADALET için sabırla bekleyenleri biliyoruz, oğlu DÖVÜLEREK öldürülen bir annenin isyanında büyüyen YENİ (!)  Türkiye’ye ekli korkuları biliyoruz…

O yüzden, bu bir Camii hikayesi değil…

Bu bir Türkiye hikayesi, Anadolu’su eksilmiş bir Türkiye hikayesi…

KAN ve İLAÇLA dolmuş bir Camii’den dışarıya taşmış bir KORKU’nun hikayesi…

Okusak mı?

Ve hep hatırlasak…

Tamer YAZAR

iletisim@politikadergisi.com