İçeriği Yazan: Mehmet ÇAĞIRICI Zaman: Salı, 02/04/2013 - 11:12
Sayın Kesici,
Kusuruma bakmayın ama, iyice çuvalladınız. "Emperyalizm, Kapitalizmin En Yüksek Aşaması" kitabının Troçki 'ye ait olduğuna dair hangi kanıt var eliniz de? Örneğin ben de şimdi Hitler’in annesinin İngiliz kraliçesi olduğunu iddia etsem doğru olur mu? Bırakalım, lütfen bu tip dedikoduları; daha ciddi ve herkesin az çok doğrulayabileceği, az-çok kanıtlanabilecek fikirlerle uğraşalım.
Ayrıca siz "emperyalizm" kavramı ile "Sömürgeciliği" (Kolonializm veya eski dilde müstemlekecilik) tamamen birbirine karıştırıyorsunuz.
Sömürgecilik, tarihsel ve toplumsal olarak emperyalizmden en az üç yüz yıl önce başlamıştır. Avrupalı 16. ve 17. yüzyılın denizcilikte gelişmiş olan ülkelerden olan İngilizler, Hollandalılar, İspanya ve Portekizliler bu çağın en büyük sömürgeci ülkeleridir. Sömürge ülkeler, sömürgeci ülkeler tarafından sadece doğrudan atanan valiler tarafından yönetilmemiş, ayrıca bu ülkeler kültürel olarak ta sömürgeci ülkelerin kültürleriyle asimile edilmiş veya edilmeye çalışılmışlardır. Bu nedenle de bugün hala eski sömürge ülkelerde bile sömürgeci ülkelerin dili kullanılmaktadır.
Amerika kıtasının keşfi ile İngilizler Kuzey Amerika kıtasını, İspanyollar Meksika dâhil Güney Amerika’nın üçte ikisini, Portekiz Brezilya'yı sömürgeleştirmiştir. Avrupalı sömürgeci ülkeler ise daha çok Asya ve Afrika'yı sömürge yapmışlardır.
Emperyalizm ise; 20. yy başında özellikle sanayi devrimi yapan kapitalist Avrupa ülkelerinde sermayenin tekelleşmesi, tekelleşen finans(Bankalar) ve sanayi sermaye ile birleşerek holdingler, karteller, tröstler gibi ulusal ve uluslararası birliklerin oluşmasıyla meydana gelen ekonomik platformda yükselmiştir.
20. yy. ile birlikte siyasi ve askeri olarak ta güçlenen emperyalizm, kendi ulus devlet sınırını da aşarak o eski klasik sömürgecilik mirasını kendi gücüyle devir almıştır. Evet, bir anlamda modern ve çağdaş sömürgeci sistem artık emperyalizmdir.
I. Dünya savaşında emperyalistler paylaşım kavgasına girmişlerdir. Paylaşım, emperyalist devletler olarak bir tarafta İtilaf devletleri (İngiltere, Fransa, Rusya) diğer tarafta ise İttifak devletleridir (Almanya, Avusturya-Macaristan ve İtalya) . Bu iki kurt grubu emperyalist blokun paylaşmak istediği kuzu ise toprakları petrol bakımdan zengin Osmanlı imparatorluğudur.
Ben sizin çok yazmanızı değil; doğru-dürüst olmayan, ulu-orta, uydurma ve zaman zaman ona buna sataşan yazılarınızı eleştiriyorum. Biz hepimiz bu portalda, özgür bir tartışma ortamında, demokratik olarak, birbirine hakaret etmeden, herkes birbirine saygı içinde istediğini ve istediği kadar yazabilir. Ama herkesin aynı biçimde eleştirme hakkı ve özgürlüğü de vardır. Alınma darılma olmayacak!
Yorumlar
Kesici'ye son yanıt
Sayın Kesici,
Kusuruma bakmayın ama, iyice çuvalladınız. "Emperyalizm, Kapitalizmin En Yüksek Aşaması" kitabının Troçki 'ye ait olduğuna dair hangi kanıt var eliniz de? Örneğin ben de şimdi Hitler’in annesinin İngiliz kraliçesi olduğunu iddia etsem doğru olur mu? Bırakalım, lütfen bu tip dedikoduları; daha ciddi ve herkesin az çok doğrulayabileceği, az-çok kanıtlanabilecek fikirlerle uğraşalım.
Ayrıca siz "emperyalizm" kavramı ile "Sömürgeciliği" (Kolonializm veya eski dilde müstemlekecilik) tamamen birbirine karıştırıyorsunuz.
Sömürgecilik, tarihsel ve toplumsal olarak emperyalizmden en az üç yüz yıl önce başlamıştır. Avrupalı 16. ve 17. yüzyılın denizcilikte gelişmiş olan ülkelerden olan İngilizler, Hollandalılar, İspanya ve Portekizliler bu çağın en büyük sömürgeci ülkeleridir. Sömürge ülkeler, sömürgeci ülkeler tarafından sadece doğrudan atanan valiler tarafından yönetilmemiş, ayrıca bu ülkeler kültürel olarak ta sömürgeci ülkelerin kültürleriyle asimile edilmiş veya edilmeye çalışılmışlardır. Bu nedenle de bugün hala eski sömürge ülkelerde bile sömürgeci ülkelerin dili kullanılmaktadır.
Amerika kıtasının keşfi ile İngilizler Kuzey Amerika kıtasını, İspanyollar Meksika dâhil Güney Amerika’nın üçte ikisini, Portekiz Brezilya'yı sömürgeleştirmiştir. Avrupalı sömürgeci ülkeler ise daha çok Asya ve Afrika'yı sömürge yapmışlardır.
Emperyalizm ise; 20. yy başında özellikle sanayi devrimi yapan kapitalist Avrupa ülkelerinde sermayenin tekelleşmesi, tekelleşen finans(Bankalar) ve sanayi sermaye ile birleşerek holdingler, karteller, tröstler gibi ulusal ve uluslararası birliklerin oluşmasıyla meydana gelen ekonomik platformda yükselmiştir.
20. yy. ile birlikte siyasi ve askeri olarak ta güçlenen emperyalizm, kendi ulus devlet sınırını da aşarak o eski klasik sömürgecilik mirasını kendi gücüyle devir almıştır. Evet, bir anlamda modern ve çağdaş sömürgeci sistem artık emperyalizmdir.
I. Dünya savaşında emperyalistler paylaşım kavgasına girmişlerdir. Paylaşım, emperyalist devletler olarak bir tarafta İtilaf devletleri (İngiltere, Fransa, Rusya) diğer tarafta ise İttifak devletleridir (Almanya, Avusturya-Macaristan ve İtalya) . Bu iki kurt grubu emperyalist blokun paylaşmak istediği kuzu ise toprakları petrol bakımdan zengin Osmanlı imparatorluğudur.
Ben sizin çok yazmanızı değil; doğru-dürüst olmayan, ulu-orta, uydurma ve zaman zaman ona buna sataşan yazılarınızı eleştiriyorum. Biz hepimiz bu portalda, özgür bir tartışma ortamında, demokratik olarak, birbirine hakaret etmeden, herkes birbirine saygı içinde istediğini ve istediği kadar yazabilir. Ama herkesin aynı biçimde eleştirme hakkı ve özgürlüğü de vardır. Alınma darılma olmayacak!
Saygılar