Bakınız; yaşım müsait, Perinçek'i gençliğimden beri tanırım ve de ne yalan söyleyeyim ürettiği politikaları da hiç sevmemişimdir.Kendi sosyalizmine ille bir "mekke-medine" aramak sevdasına o da düşmüştür çünkü. Zamanında TKP ve İGD'liler nasıl kendilerine Sovyetleri mekke medine edinmişse, Perinçek de Çin'i mekke medine edinmiştir ki, diyalektik açıdan bence ikisinin de farkı yoktur...
Yok yok... Aydınlık hareketini küçümsüyor muyum? Asla... hele bugün geldikleri konumda Mustafa Kemal'i keşfetmeleri, neredeyse bir "Mustafa Kemal ansiklopedisi " oluşturacak kadar yayın çıkartmaları küçünsenecek şeyler değil...
Ama Perinçek'in bizzat kendisi, her darbede ordudan çekmediği kalmamıştır, bu sivil darbede bile baba oğul hapistelerdir, (Aydınlık hareketinin MİT ile ilişkini Soner Yalçın anlatır gerçi... ) ama üzerlerinde o "orducu" vasfı sırıtmaktadır. Kanımca, "İlker Paşa Hazretleri" söylemi bir saygı söylemi ötesinde bir söylemdir. Ve bana fena halde itici gelmektedir... Ayrıca ilker Paşa'nın Perinçek'in "mücadele arkadaşı ve yoldaşı" olduğunu söylemeniz "sol" düşünce açından "abesle iştigaldir"... Bu söylemin sonu "orducu sosyalistte" kadar gider... (Yalçın Küçük'ün kulakları çınlasın)
Ermeni soykırımı olayında Perinçek'in Avrupalara gidip direnmesi elbet alkışkanacak bir olaydır. Ama nedir o "Talat Paşa Komitesi"... ? Resmen "komitacılık ve İttihatçılık" kokmaktadır bu ad. İtirazım budur...
Hem Mustafa Kemal -Kemalizm / anti epmeryalizm- savunup hem de "İttihatçı" kokan bir söylem edinmek neden? O Alman emperyalizmine bağlı İttihatçılar değil mi 10 yılda koca Osmanlıyı batıran? Mustafa Kemal'in İttihatçı paşalarına ne denli itirazı olduğunu bilmez mi Perinçek... ?
Mehmet kardeş; 15 yaşından beri sol ideoloji içindeyim; (demek 40 yıl olmuş) ama hiç mekkem medinem olmadı... Aklımın ve öğrendiğim diyalektiğin bana "ters" göründüğü konumlara itiraz ettim hep. Bu nedenle pek sevilmem de, aklımın yolu izlerim gene de...
Ama hep şunu der şunu söylerim: (M. Ali Aybar'ın lafıdır)
"Bu ülkeye sosyalizm gelecekse ya barışçıl yollarla ve özgürlükçü gelecektir; ya da hiç gelmeyecektir. "
Yorumlar
Yoruma yanıt...
Bakınız; yaşım müsait, Perinçek'i gençliğimden beri tanırım ve de ne yalan söyleyeyim ürettiği politikaları da hiç sevmemişimdir.Kendi sosyalizmine ille bir "mekke-medine" aramak sevdasına o da düşmüştür çünkü. Zamanında TKP ve İGD'liler nasıl kendilerine Sovyetleri mekke medine edinmişse, Perinçek de Çin'i mekke medine edinmiştir ki, diyalektik açıdan bence ikisinin de farkı yoktur...
Yok yok... Aydınlık hareketini küçümsüyor muyum? Asla... hele bugün geldikleri konumda Mustafa Kemal'i keşfetmeleri, neredeyse bir "Mustafa Kemal ansiklopedisi " oluşturacak kadar yayın çıkartmaları küçünsenecek şeyler değil...
Ama Perinçek'in bizzat kendisi, her darbede ordudan çekmediği kalmamıştır, bu sivil darbede bile baba oğul hapistelerdir, (Aydınlık hareketinin MİT ile ilişkini Soner Yalçın anlatır gerçi... ) ama üzerlerinde o "orducu" vasfı sırıtmaktadır. Kanımca, "İlker Paşa Hazretleri" söylemi bir saygı söylemi ötesinde bir söylemdir. Ve bana fena halde itici gelmektedir... Ayrıca ilker Paşa'nın Perinçek'in "mücadele arkadaşı ve yoldaşı" olduğunu söylemeniz "sol" düşünce açından "abesle iştigaldir"... Bu söylemin sonu "orducu sosyalistte" kadar gider... (Yalçın Küçük'ün kulakları çınlasın)
Ermeni soykırımı olayında Perinçek'in Avrupalara gidip direnmesi elbet alkışkanacak bir olaydır. Ama nedir o "Talat Paşa Komitesi"... ? Resmen "komitacılık ve İttihatçılık" kokmaktadır bu ad. İtirazım budur...
Hem Mustafa Kemal -Kemalizm / anti epmeryalizm- savunup hem de "İttihatçı" kokan bir söylem edinmek neden? O Alman emperyalizmine bağlı İttihatçılar değil mi 10 yılda koca Osmanlıyı batıran? Mustafa Kemal'in İttihatçı paşalarına ne denli itirazı olduğunu bilmez mi Perinçek... ?
Mehmet kardeş; 15 yaşından beri sol ideoloji içindeyim; (demek 40 yıl olmuş) ama hiç mekkem medinem olmadı... Aklımın ve öğrendiğim diyalektiğin bana "ters" göründüğü konumlara itiraz ettim hep. Bu nedenle pek sevilmem de, aklımın yolu izlerim gene de...
Ama hep şunu der şunu söylerim: (M. Ali Aybar'ın lafıdır)
"Bu ülkeye sosyalizm gelecekse ya barışçıl yollarla ve özgürlükçü gelecektir; ya da hiç gelmeyecektir. "
Saygılarımla