Şimdi Namuslu Olan Herkes Görev Başına!

20. yy. emperyalizmin başarılarıyla kapandı. 74 yıllık Sovyet devrimi ve Doğu Avrupa'daki reel Sosyalizm çöktü. Varşova Paktı dağıldı. NATO emperyalizmin emrinde tek askeri güç olarak kaldı. Son 20 yılda Avrupa'da renkli karşı devrimler peş peşe sıralandı.

Emperyalizm, terör bahanesiyle önce Afganistan’ı sonra Irak'ı işgal etti. Yüzbinlerce insanı öldürdü; sakatladı. Evinden, yerinden, yurdundan etti. Kentler, köyler, yollar, köprüler, inşa edilmiş tesisler bombalarla yaktı, yıktı.

En son sıra Kuzey Afrika'daki islam ülkelerine geldi. Tunus'ta Zeynel Bin Ali diktası, Mısır'da Hüsnü Mübarek sultası devrildi. Yemen'de, Bahreyn’de halk ayaklanmaları oldu.

Emperyalizm BM Güvenlik Konseyi'ni aldatarak Libya'ya NATO ile müdahaleyi sağladı. Silahlandırdığı paralı lejyoner askerleriyle altı ayda Kaddafi rejimini devirdi. Kaddafi'yi linç, Libya petrollerini "iç" etti!

Emperyalizm; ABD devlet Başkanı, Yeni Muhafazakâr (NeoCon) George Bush’un son Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice2003 yılında Washington Post Gazetesi’nin “Transforming The Middle East–Ortadoğu’yu Dönüştürmek.” başlıklı haberi ile zaten  “BOP ile Türkiye dâhil 22 ülkenin sınırları değişecek” olduğunu dünyaya ilan etmişti.

Basınımız, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da emperyalist bu planların gerçekleştirilmesi olaylarına "Arap Baharı" adı verdi. Arap Baharında Sıra Ortadoğu'ya gelmişti. 2011 yılının Nisan ayında Suriye'de muhalif denen teröristler ayaklandı. Esad'ın Baas rejimini devirmek için her gün onlarca insan katledildi ve ediliyor.

Ülkemiz Türkiye, emperyalist bu planların gerçekleşmesinde utanç verici bir rol oynadı. Halkları arkadan vurdu. Kaddafi ve Esad'a önce dost görünüp sonradan kalleşçe arkadan hançerleyen AKP hükümeti ve onun dış politikası, tarihin emperyalizme karşı ilk büyük ulusal kurtuluş savaşı veren bu ulusu adeta rezil etti. Türkiye bütün komşularıyla kötü oldu; düşman oldu! Çünkü AKP hükümeti asıl iktidar gücünü emperyalizmden alıyordu. Ona bu yüzen borçluydu. Bu nedenle de ona uşaklık etmek, taşeronluk etmek boynun borcu oldu!

Dışarda ülkemizin şanlı tarihine ters düşerek ulusal itibarımıza ve onurumuza büyük zarar veren AKP hükümeti, iç politikada da Atatürkçü düzeni adım adım tasfiye etmekten geri durmadı. İktidarının ilk yıllarında takkiye yaparak, saman altından su yürüterek, sinsice Türkiye Cumhuriyeti devletinin bütün kurumlarında kadrolaşan AKP, artık niyetini gizleme ihtiyacını dahi duymamaktadır. Çünkü o çok korktuğu M. Kemal Atatürk'ün ordusunu da çeşitli sahte davalarla, entrikalarla sindirdiğine, kontrol altına aldığına inanmaktadır. Şimdi cüretkâr bir tavırla Atatürk’e daha azgın saldırabilmektedir.

AKP hükümeti ve emrindeki bürokrasi artık; emperyalizmden kurtuluş, Bağımsızlık, modern ve aydınlanmacı bir toplumun ve Cumhuriyetin kuruluşu tarihsel gerçeğini toplumun belleğinden tamamen silmek niyetindedir. Bu nedenle kurtuluş ve modern cumhuriyetin kuruluşu ile ilgili bütün milli bayramların kutlamalarını yine kendine özgü o sahte yöntemlerle, entrika ve hilelerle engellemeye çalışmaktadır.

23 Nisan Ulusal Meclis'in açılış gününü sadece F. Gülen cemaatinin organize ettiği "çocuk" bayramına indirgediler. 19 Mayıs Gençlik bayramını yasaklamaya kalktılar; fakat TGB öncülüğünde gençlerimiz bu yasağı tanımadı; Yüzbinlerle yürüdü. 30 Ağustos Zafer bayramında "hasta olup" törenlerden kaçtılar vs. Şimdi sıra 29 Ekim Türkiye Cumhuriyet'inin kuruluş gününün kutlanmasına geldi!

Bütün bu gelişmeler ışığında ADD ve Türkiye Gençlik Birliği (TGB) başta olmak üzere 30’a yakın sivil toplum örgütü Vatan ve Cumhuriyet Birlikteliği adı altında birleşerek, ulusal bayram törenlerine sınırlama getiren düzenlemeyi protesto etmek için 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda 1. TBMM binası önünden Anıtkabir’e “Seferberlik Yürüyüşü” düzenleneceğini duyurmuştu. Ancak yürüyüşe olumlu yanıt vermeyen Ankara Valiliği, sadece 1. TBMM binası önünde basın açıklaması yapılmasına izin vermiştir.

Yürüyüş için tekrar izin başvurusunda bulundu. Ancak Ankara Valiliği, yaptığı açıklamada, 1. TBMM önünde yapılacak basın açıklaması ve yürüyüşün yasaya aykırı olduğunu iddia etti. Valilik, “Bazı dernek ve resmi niteliği olmayan oluşumlar olarak” nitelediği Vatan ve Cumhuriyet Birlikteliğinin düzenleyeceği yürüyüşün de Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Yasası’na aykırı olduğunu açıklayarak, “Eyleme tevessül edilmesi halinde, meydana gelebilecek her türlü olaylardan ve doğabilecek zararlardan; organize edenler ile söz konusu eyleme katılanların sorumlu olacağı, kanunsuz eylemin güvenlik güçleri tarafından engelleneceği ve eylemi organize edenler ile katılanlar hakkında da gerekli yasal işlemlerin yapılacağı”nı duyurdu.

Görülüyor ki 29 Ekim Seferberlik Yürüyüşü Ankara'da yasaklanıyor.

Öte yandan Kadıköy Belediyesi’nin caddeye bayrak, Atatürk posteri ve Kadıköy Belediyesi’nin amblemini asma çalışmaları; İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) görevlileri tarafından engellenince, ekipler karşı karşıya geldiler!

Kısaca, emperyalizmin dünyayı tek başına kontrol etme sürecinde Türkiye'yi AKP eliyle içerden dönüştürmekte ve kontrolü altına almaktadır. Bu nedenle 10 senelik AKP iktidarında Atatürkçü tüm ilkeler çiğnenmiş, ülke "irtica “ya teslim edilmiştir. Ancak henüz son söz söylenmemiştir!

Fakat artık emperyalizm o kadar güçlü değil. Emperyalizm borç ve kriz içinde çırpınıyor!

Ülkemizde ise Mustafa Kemal Atatürk'ün bütün umudunu bağladığı gençlerimiz meseleye el atmıştır duruda. Başta TGB olmak üzere ilerici, yurtsever, ulusalcı, sol ve sosyalist tüm gençlerimiz ayakta. Cumhuriyetine; modern, laik, demokratik düzenine sahip çıkmak için isyanda!

Ey Türk gençliği! İşte büyük önder Kemal Atatürk'ün işaret ettiği o büyük görev günü gelip çatmıştır. Herkes; namuslu, vicdanlı, kadirşinas olan herkes, cumhuriyetine ve Atatürkçü düzenine şimdi sahip çıkmalıdır!

29 Ekim bir balyoz gibi kalkmalı; işbirlikçi gericilerin ve emperyalistlerin başına inmelidir! Artık emperyalizme dur demenin zamanı gelmiş ve de geçmektedir!

Türk ulusu ve gençliği bundan 90 yıl önce emperyalizmi büyük bir zaferle durdurmuştur!

Türk ulusu ve gençliği bugün de emperyalizmi ve yerli işbirlikçileri gericileri durdurmaya muktedirdir!

Türk ulusu ve gençliği bütün dünyaya o onurlu tarihine laik olduğunu bir kez daha gösterecektir!

Mehmet ÇAĞIRICI

iletisim@politikadergisi.com